YPG’yi destekleyen ABD’ye uyarı: Suriye’de karşı karşıya gelmeyelim

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’de terör örgütünü destekleyen ABD’ye “Buna bir çözüm getirilmesi şart. Aksi takdirde, terör örgütü yüzünden iki ülke daha büyük bir karşı karşıya geliş riskini taşıyor” dedi.

Kaydet

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD temaslarını değerlendirdi, soruları cevapladı. Washington’da mevkidaşı Blinken, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve Kongre üyeleriyle görüşen Fidan, özetle şunları söyledi:

İsrail’in akıttığı kanın durması için neler yapılması gerektiğine ilişkin birçok başlığı ele aldık. Konu İsrail olduğu zaman uluslararası sistemin özellikle Batı merkezli sistemin kör sağır ve dilsiz olduğunu artık dünyada herkes biliyor.

F-16’larla ilgili siyasi süreç tamamladı. Artık uçakların üretim ve teslimatıyla ilgili teknik süreçler başladı. Savunma bakanlıkları ve ilgili firmalar arasında temaslar devam edecek.

F-35 programının bir parçasıydık, daha sonra S-400 bahane edilerek haksız yere bizi çıkarma durumu oldu. Pozisyonumuzu koruyoruz, yaptığımız bir ödeme ve almamız gereken uçaklar var. Türkiye bu konuları açık bir şekilde tartışmaya hazır. Amerika’nın da bu konuda açık fikirli olması lazım diye düşünüyoruz, bazı görüş alışverişleri var.

ABD’nin YPG/PKK’ya verdiği destek sadece silah değil. Bunun yanında aktarılan kapasite, verilen eğitimler ve oluşturulan kurumsallaşma Türkiye için tehdit arz ediyor. Türkiye, sınırları içerisinde veya dışında bütün tehdit ve terör odakları ile ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde savaşmaya devam edecektir. Bundan hiç kimse bizi alıkoyamaz. ABD’nin geçici olarak başlattığı sürecin bir kalıcılığa dönüşmesinin iki ülke arasındaki stratejik ilişkinin ilerlemesinin önündeki en büyük engel olduğunu söyledik. Buna bir çözüm getirilmesi gerekiyor, aksi takdirde iki ülke daha büyük bir karşı karşıya geliş riskini taşıyor terör örgütü üzerinden. Bu, iki ülkenin de menfaatine olan bir konu değil. Suriye’de YPG ile olan ilişkilerinden memnuniyetsizliğimizi ve bunun iki NATO üyesi ortak arasında ortaya çıkardığı stratejik tehlikenin ne olduğunun altını bir kez daha çizdik.

Geldiğimiz aşamada yenilenmiş bir psikolojiyle, daha pozitif bir gündemle yeni bir sayfa açarak yolumuza devam etme imkânı var. Türk-Amerikan ilişkileri, uzun bir maziye ve sorunları çözme refleksine sahip...

YPG’yi destekleyen ABD’ye uyarı: Suriye’de karşı karşıya gelmeyelim - 1. Resim

BLİNKEN'DAN PKK, DEAŞ VE DHKP-C'YE KINAMA

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın katılımıyla ABD’de 7-8 Mart’ta gerçekleştirilen Stratejik Mekanizma Toplantısına ilişkin ortak açıklama yapıldı. Teröre karşı iş birliği mesajı verilen açıklamada Blinken’ın terör örgütü PKK, DHKP-C ve DEAŞ’ı kınadığı belirtildi.
Ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:

İki Bakan Türkiye-ABD ilişkilerinin bölgesel öncelikler, terörle mücadele, savunma işbirliği, ekonomik büyüme, ticaret, enerji güvenliği ve iklim değişikliği ile insanlar arası bağlar dahil olmak üzere çeşitli alanlarda güçlendirilmesini ele almıştır.

Bakan Fidan ve Bakan Blinken, Rusya’nın kabul edilemez savaşı karşısında Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin Türkiye ve ABD’nin desteğini yinelemişlerdir.

Bakanlar Gazze’de devam eden krizi ele almış ve diplomatik faaliyetlerini değerlendirmişlerdir. Taraflar, çatışmanın sona erdirilmesine yönelik bir yol bulunması ve insani krizin derhal üstesinden gelinmesinin önemini vurgulamış, ayrıca iki devletli kalıcı bir çözüme olan bağlılıklarını bir kez daha teyit etmiştir.

Türkiye ve ABD, terörizme karşı işbirliğini artırmak, organize suç ve uyuşturucu kaçakçılığına karışan şebekeleri ele almak amacıyla terörle mücadele istişarelerini yeniden başlatmıştır.
Bakan Blinken, ABD’nin Türkiye’yi ve Türk çıkarlarını hedef alan terör örgütü PKK, DHKP-C ve DEAŞ’ı kınadığını yinelemiştir. Türkiye ve ABD, DEAŞ’ın Suriye ve Irak’ta kalıcı olarak yenilgiye uğratılması yönündeki ortak kararlılık ve işbirliğini ele almışlardır.

Bakan Fidan ve Bakan Blinken Doğu Akdeniz’deki durumu ele almış ve istikrarın ve iletişim kanallarının korunmasının önemini vurgulamıştır.