Bakan Özhaseki kentsel dönüşüm yasasıyla ilgili tartışmalara noktayı koydu: Kimsenin mülkiyet hakkına zeval gelmez

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Bakan Özhaseki kentsel dönüşüm yasasıyla ilgili tartışmalara noktayı koydu: Kimsenin mülkiyet hakkına zeval gelmez

Ekonomi Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki, kentsel dönüşüm yasasıyla ilgili tartışmalara ilişkin açıklamada bulundu. Rezerv alanı eleştirilerine Bakan Özhaseki, "Kimsenin mülkiyet hakkına zeval gelmez" diyerek cevap verdi.

Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle kaybedilen 50 bin vatandaşın ardından hükümet, büyük Marmara depreminin her an yaşabileceği İstanbul başta olmak üzere birçok bölgede kentsel dönüşüm için çalışmalarına hız verdi. Bu konuda hazırlanan afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ile ilgili kanun düzenlemesi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Yasanın mecliste geçmesinin ardından devletin belirlediği alardaki evlere el koyabileceğine yönelik iddialara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, noktayı koydu. Özhaseki, "Kimsenin mülkiyet hakkına zeval gelmez" dedi.

REZERV ALAN TARTIŞMALARINA SON NOKTA

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, CNN Türk'te kentsel dönüşüm yasasıyla merak edilen sorulara cevap verdi. Konuyla ilgili vatandaşları rahatlatan bilgiler veren Özhaseki, rezerv alanla ilgili ortaya atılan spekülasyonlara son noktayı koydu.

Özhaseki, "Rezerv alanı dediğimiz yerler boş alanlar veya kamu alanları olacak. Mevcut yasadaki yeni yerleşim alanı tabirinde yerleşim alanları rezerv alanı sayılmayacak. Kimsenin mülkiyet hakkına zeval gelmez." dedi.

KİMSENİN MALINDA GÖZÜMÜZ YOK

Vatandaşların endişe etmeden evinde rahatça oturabileceğini söyleyen Özhaseki, "Kimsenin malında, mülkinde, toprağında gözümüz yok. Bizim için önemli olan boş alanın bizim için kullanılabilir olması" dedi. Özhaseki, sözlerinin devamında şunları kaydetti:

"Milletin evlerine el koyup bakanlık ne yapacak? Olan şu: Mevcut yasada yeni yerleşim alanı olarak geçen tabir var. Onu mahkemelerimiz rezerv alanları yerleşim alanı deyince bizim yerleşim alanlarının dışında boş bir alan olarak anlıyor. O zaman şehir içinde bulduğunuz araziyi mahkeme siz yapamazsınız diyor. Ve yürütmeyi durdurma kararı veriyor. Bizim yapacağımız kentsel dönüşüm sekteye uğruyor. Yeni yerleşim alanı tabiri çıkınca bizim kullandığımız alanlar içinde yer varsa rezerv alan olarak kullanmak istiyoruz. Biz genellikle rezerv alan olarak ilan ettiğimiz yerler boş yerler. Siz bir yerden kentsel dönüşüm yaparken, bir de gidip de milletin oturduğu evleri rezerv alan ilan edip uğraşır mısınız?"

Kamu alanı varsa, burayı biz rezerv alan ilan edelim istiyoruz. Herhangi bir yerde karot örneği alıp depreme dayanıksız olduğunu kesinleştirmişseniz, burayı yönetelim diyorsa, vatandaş da yüzde 50'den fazlası istiyorsa işe başlıyorsunuz. Yüzde 50+1 şartı getirildi. Yarıdan bir fazlası konutları değiştirin diyorsa, onun kendine has prosedürü var, o işlem devam edecek.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE YANLARINDA DURACAĞIM

Bizim yapmaya çalıştığımız iki şey vardı. Kentsel dönüşümü şema halinde oturtalım, kim ne yapacak belirleyelim. Kentsel Dönüşüm Başkanlığını kurduk. Birinci Genel Müdürlük Marmara Bölgesi diye tarif ediyoruz.

Bizim ne yapmak istediğimiz anlayamamışlar. Ben kendi Bakanlığım içinde kentsel dönüşümü nasıl yürüteceğimi İmamoğlu’na mı soracağım. Ne alakası var. Arkadaşlar polemik konusunu çok seviyorlar herhalde. Hiç kimse onların elini tutmuyor ki önlerini kesecek bir nokta kadar dahi bir engelleyici yasa gelmedi. Kolaylaştırıcı yasa geldi. Tüm Türkiye için geçerli olan 5-+1 ile karar alabiliyorsunuz. 50+1 ile ruhsat da verebiliyorsunuz, tebligatta sorun vardı. Kötü niyetli insanlar yüzde 0,5’lik hissesini Kenya’da oturan bir tanıdığına satış gösteriyor. Siz kocaman bir arazide binlerce dönüşüm yaparken 0,5’lik mülkiyetin vekaletine tebligat yapamadığınız için 5 sene bekliyorduk. Siz rıza gösterebilir misiniz? Geldiler konuştuk. İstanbul’da 15 tane toplantı yaptı arkadaşlar. 15’ine İBB de katıldı, orada söyleselerdi ne diyorlarsa, şu yanlış deselerdi. İBB bir tarafta kentsel dönüşüme başlamak istiyorsa, önlerinde engel varsa gelsinler yanlarında duracağım.

Bir deprem değil iki depremi yaşadık, ikisinin uzunluğu 3 dakika kadar sürdü. O zaman hasar daha da ağır oldu. 680 bin kadar konut, 170 bin kadar da iş yeri gibi yerler ağır hasarlı, yıkılmasını bekliyor. Devlet olarak biz bu zararları tazmin etmek zorundayız. Depremlerden 14 milyon insan etkilendi. 18 tane ilde hasar var. 850 bin konut ve iş yeri dediğiniz zaman Anadolu’da orta ölçekli 5 tane şehir demektir. Bin yıllık Anadolu medeniyetimizde karşımıza gelebilecek en büyük belaydı bu. Bütün millet ayaklandı, herkes yardım etti."

Düzenleyen:  - Ekonomi
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...