Hayvancılığı savunma gibi görmeliyiz! Küçükbaş tercih değil mecburiyet

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Hayvancılığı savunma gibi görmeliyiz! Küçükbaş tercih değil mecburiyet
Ekonomi Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Son 13 yılda canlı hayvan ve et ithalatı için 10,6 milyar dolar harcanırken, sektöre verilen desteklerin 8,88 milyar dolar olduğunu anlatan İSO Başkanı Bahçıvan, Türkiye’nin tarım ile hayvancılığı savunma sanayii gibi kritik bir öncelik olarak görmesinin elzem olduğuna dikkat çekti.

ÖNDER ÇELİK - İstanbul Sanayi Odası (İSO), hayvancılık sektörüne yönelik problemleri ve çözüm tekliflerini ortaya koyan ‘Hayvancılık Sektörüne Bakış; Hayvancılıkta Yaşanan Sorunlar ve Çözüme Dair Yeni Yaklaşımlar Raporu’nu açıkladı. Hayvancılık konusunda alınacak stratejik kararlara katkı sunmak amacıyla yaklaşık 30 şehirde saha analizleri, yetiştirici ve besici görüşmeleri, sektör temsilcileri ile istişareler ve dünya hayvancılık sektörü dinamiklerinin taranması sonucu oluşturulan raporun tanıtım toplantısında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin küresel eğilimi doğru okuyarak tarım ile hayvancılığı savunma sanayii gibi kritik bir öncelik olarak görmesinin elzem olduğuna dikkat çekti. Bahçıvan “Artık kaynaklarını koruyamayan, dışa bağımlı yapıdan çıkamayan ülkelerin geleceğinin tehdit altında olacağı kabul etmemiz gereken bir gerçek. Sürdürülebilir gelecek ve devletlerin stratejik bağımsızlığı açısından tarım ve hayvancılığın çok boyutlu bir politika alanı olarak tanımlanması kaçınılmaz. Tarım, hayvancılık ve sanayi arasında daha fazla entegrasyon sağlamak, milletimizin refahını artırmak açısından önemli. Sürdürülebilir, veri odaklı, iklim dostu ve ölçek ekonomisine dayalı bir üretim yapısı kurmak zorundayız. Sürdürülebilir bir hayvancılık politikası için de öncelikle; Türkiye’nin, artık tarımla ilgili, hayvan varlığından ekilen araziye ve çıkan ürüne kadar tüm noktalarında çok daha güven veren bir veri setine ihtiyacı vardır” dedi.  

13 YILDA 10,6 MİLYAR $ HARCANDI

“Son 13 yılda canlı hayvan ve et ithalatı için 10,6 milyar dolar döviz harcanmışken, aynı dönemde sektörümüze verilen desteklerin karşılığı sadece 8,88 milyar dolar oldu” diyen Bahçıvan, şöyle devam etti: Bu tablo, üretim yerine ithalata dayalı bir modelin sürdürülebilir olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Diğer taraftan kaba yem açığımız yüzde 25 düzeyinde. Meralarımız, mülkiyet sorunları ve düşük verimlilik sebebiyle etkin şekilde kullanılamamakta. Hayvanlar ile meralar arasındaki irtibat kopmuş bulunuyor. Bu sebeple meralardaki mülkiyet problemleri çözülerek etkin bir şekilde kullanılmalarının önü mutlaka açılmalıdır. Ne yazık ki özellikle Doğu Anadolu gibi yüksek çayır-meraya sahip bölgelerde hayvan varlığı azalmakta, aile işletmeleri kapanmakta, kırsal yapılar çözülmektedir. Organize Aile İşletmeciliği Hayvancılık Modeli hayata geçirilmelidir.


Hayvancılığı savunma gibi görmeliyiz! Küçükbaş tercih değil mecburiyet - 1. Resim

KÜÇÜKBAŞIN PAYI ARTMALI

 Hayvansal gıda üretim ve tüketiminde de stratejik bir yön değişikliğine gidilmesinin gerekli olduğunu ifade eden Bahçıvan “Türkiye’de kırmızı et tüketimi içerisinde büyükbaş hayvan etinin payı %39 seviyelerindeyken, bu oran, gelişmiş ülkelerde %25’lik seviyelerde kalıyor. Bu durum sürdürülebilirlik açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Bu noktada küçükbaş hayvancılığın payının artırılması; hem coğrafi ve iklimsel avantajlarımızın daha etkin kullanılmasını sağlar, hem de daha düşük maliyetli, çevre dostu ve sürdürülebilir bir üretim modeline geçişi mümkün kılar. Küçükbaş et tüketimini artırmak artık bir tercih değil, zorunluluktur. Öte yandan, kanatlı et grubunda hindi tüketimi ülkemizde hâlâ potansiyelin çok altında” açıklamasını yaptı.

İSO HAYVANCILIK SEKTÖRÜNE BAKIŞ RAPORUNDAN BAZI TESPİTLER

  • Canlı hayvan ve et ithalatı yıllık ortalama 750 milyon dolar.
  • 2023’te hayvancılık destekleri için ayrılan tutar 490 milyon dolar olurken, bu rakam aynı yıl et ithalatına harcanan tutarın (1,38 milyar dolar) çok altında kaldı.
  • Ülkemizin kaba yemde yeterlilik seviyesi %75’lik oranı ile hayvan varlığımızın ihtiyacını karşılamada yetersiz.
  • Hâlen 1-2 milyon hektar arasında kullanılmayan, atıl, boş ve verimsiz tarım arazisi mevcut. 
Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...