İran-İsrail savaşının Türkiye'ye etkisi ne oldu? Bakan Uraloğlu'ndan TGRT Haber canlı yayınında önemli açıklamalar
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TGRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İran-İsrail savaşının Türkiye'ye etkisinin ne olduğuna yönelik konuşan Uraloğlu, Orta Koridor, Kalkınma Yolu Projesi ve Zengezur Koridoru gibi projelerde gelinen son durumu da açıkladı.
Bakan Uraloğlu, canlı yayında TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik'in sorularını cevapladı.
Uraloğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
(İran-İsrail savaşının Türkiye ve bölgeye etkisi) Öncelikle dünyamızda böyle bir çatışmanın olmasını biz istemiyoruz. Cumhurbaşkanımız da bu tür olaylarda olayın sulh yoluyla halledilmesi için irade gösteriyor, karşılık da buluyor. Özellikle ulaştırma koridorlarını normal akışa göre yaparız ama istenmeyen durum olursa da bu aklımızda mutlaka var, planlarız. Hürmüz Boğazı'nın kapatılması bunu çok net açıklayabilir. Biz rutinde de olağanüstü durumlarda da ulaştırma koridorlarını açık tutmamız gerekiyor. Artık hiçbir ülke kendisine yetmiyor. Etrafına ve dünya ile ticarette bulunması gerekiyor. Biz bu koridorlar konusunda yakından takip ettik. Hürmüz Boğazı'nın kapatılması konusu dalgalanma oluşturdu. Tüm gemilerimizi takip ediyoruz. Türk gemileri için şu ana kadar bir risk yaşamadık.
(İran ve Irak'taki yolcu uçakları ne zaman dönecek?) İran'da 7, Irak'ta 4 tane uçağımız kaldı. Süreci çok yakından takip ettik. Dışişleri ve MİT ile takip ettik. Bunların sağ salim dönmesi için bir süreç yönettik. İlk günlerde olayın çok sıcaklığında onların havada olmalarının riskli olduğu gerekçesiyle yerde kalmasını sağladık. Oradaki ekipleri de karayoluyla Türkiye'ye getirdik. Irak tarafı nispeten rahatladı, bugün 4 uçağımızı bugün getireceğiz. Bir uçağımız an itibarıyla Türkiye'ye geldi. Gün tamamlanmadan 3 uçağımızı getireceğiz. İran'da kalan uçaklarla ilgili de konuyu takip ediyoruz. Kısa sürede ülkemize getireceğiz. Koridorlar halen İran-İsrail arası riskli. Biraz daha batı ve güneyden koridorlar kullanılıyor.
(İran-İsrail savaşının Türkiye'ye etkisi ne olacak?) Turizme olumsuz bir etkisi kesinlikle söz konusu. Hafta başında da Turizm Bakanımızla değerlendirme yaptık. İran'dan 3,5 milyon turist bekliyoruz. Onda belli düşüşler olacağı kesinleşti. Olayın gidişine de bağlı olarak belli azalmalar olacaktır. Arap Yarımadası'nda özellikle Karadeniz'e gelen turist sayısında azalma olabilir. Süreci yönetmeye çalışıyoruz. Ticaret amaçlı da belli aksamalar oldu. Kargo taşımalarında da... Şu an için telafi edilebilecek bir düzeyde.
(Hava trafiğinden nasıl haberiniz oluyor?) Bu hem gemiler hem de uçaklar için, asker-sivil gemiler için de... Kendi sistemleri var. Onu kapatırlarsa siz onları takip edemezsiniz. Daha çok söylediğim siviller ama askeri gemileri de söyleyebiliriz. Gemi sistemini kapatırsa onu göremeyiz. Bir de bunun haricinde bu sistemden ayrı radarlarla takip edilen sistemler var. Bunlar daha çok Milli Savunma Bakanlığı'nın takip ettiği sistemler. O gece (İran-İsrail savaşının başladığı gece) uçuşları durdurmuş olduk.
(Türkiye siber güvenlikte ne önlem aldı?) Bu olaydan, yani ilgili herkesin çıkarması gereken sonuçlar var. Casusluğu da ilave edelim ona. Teknolojinin verdiği her imkan kullanıldı. İran ilk 24 saatte kör edildi tabir-i caizse. Bunları hepimiz yetki alanımıza göre inceliyoruz. Siber güvenlik bizim rutin zamanlarda da önceliğimiz. Gerekli donanımları biz sağlamış durumdayız. Her gün tüm sistemi baştan tarıyoruz ve siber saldırıları, zararlı erişimleri günlük olarak engelliyoruz. Bir taraftan da aynı şekilde bu taraftaki iletişim yapılarımız birinci öncelikli korunması gereken tesisler arasındadır. Onunla ilgili yapılacaklar var mı gözden geçiriyoruz. Şu ana kadar ciddi bir eksikliğimizin olmadığını söyleyebilirim.
Her gün 422 büyük saldırıyı engelliyoruz. Bunları neyle yapıyoruz? Tamamen yerli-milli yazılımlar ile yapıyoruz.
(Orta Koridor neden önemli?) Uzak Doğu'dan başlayıp, Londra'ya kadar giden bir koridor. Orta Koridor Çin'den çıkan bir yükün Avrupa'ya havayolu dışındaki en kısa mesafedir. Bugün için 18 gün, bittiğinde de 14-15 günlük bir süre. Hali hazırda Ümit Burnu'ndan 45 gün, Süveyş Kanalı'ndan 35 günde, Kalkınma Yolu'nu bitirdiğimizde 25 günde bir yük taşınabilecek. Ama bugün Hazar geçişli Orta Koridor'dan bugün 18 günde yükler taşınabiliyor. Sadece rutinde değil, kriz anlarında da alternatiflerimizin olması gerekiyor.
Kars'tan Sivas'a kadar olan mevcut hattı rehabilite edeceğiz. İleri zamanda da çift hatta dönüştüreceğiz. Zengezur Koridoru'nu besleyen Kars-Iğdır-Dilucu çalışmalarını başlattık. Ankara'ya doğru devam ettiğimizde, İstanbul'un devamında Halkalı-Çerkezköy-Kapıkupe Hattı yapım çalışmalarının bir kısmı bu sene bir kısmı 2027'de tamamlanmış olacak.
En önemli dar boğaz olan, İstanbul'un Boğazı'nın geçişi hâlen Marmara üzerinden sağlanıyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden, 120 km'lik hattı Gebze-Sabiha Gökçen-İstanbul Havalimanı-Halkalı'ya kadar uzatacağız. 120 km'lik hattın da bu yıl Dünya Bankası Kredisi ile başlamış olacağız.
(Kalkınma Yolu Projesinde son durum) Çatışmanın projeye olumsuz etkisi olmadı. Tersine, projenin ne kadar kıymetli olduğunun altını çizdi. Basra Körfezi'nden, Irak'ın Fav Limanı'ndan başlayıp tüm Irak'ı 1200 km kat etip, Ovaköy'den ülkemize girecek olan demiryolu-otoyol, enerji ve iletişim nakil hatlarının olmasını bekliyoruz. Ülkemizde yaklaşık 2100 km'lik seyirli Kapıkule'den Avrupa'ya bağlayan bir güzergah.
Projesi bitti yüzde 95 oranında bitti. Sadece Kuzey Irak tarafında projenin netleşmesi gerekiyor. Bu günlerde netleşmesi gerekir. Orada merkezi ve bölgesel yönetimin çözmesi lazım. Şu anda 4'lü olarak, Türkiye, Irak, Katar ve BAE mutabakat zaptı var. Finansman modelini bu sene netleştirip, gelecek yıl da başlayalım diye düşünüyoruz.
Türkiye'de ilk etapta Ovaköy-Nusaybin arasındaki 127 km'lik alanda demiryolu hiç yok. Nusaybin'den itibaren, Suriye sınırını takip edip Gaziantep'te birleşen bir demiryolu hattımız var. İlk etapta 127 km'lik yerin ihalesini yapalım diye düşünüyoruz. Süreci başlattık. Ovaköy-Nusaybin arasını bağladığımızda, otomatikmen Kapıkule'ye bağlamış olacağız. Onun haricinde Konya'dan, Afyon'dan, Bilecik'e kadar birçok yapmamız gereken, mevcut hatları geliştirmemiz gereken işlerimiz de var. Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep... 312 km'lik bölümler halinde tamamlanmış olacak.
(Kalkınma Yolu'nun Türkiye'ye katkısı ne olacak?) 2 hafta önce Bulgaristan Başbakanı ve Ulaştırma Bakanı ile görüştüm. Orada Başbakan şunu söyledi; "Pandemide bizim doğalgaz problemimizi en kritik 6 ayda Türkiye çözdü. Biz Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyoruz." dedi. Türkiye doğalgaz ihracatçısı bir ülke mi? Değil. Ne oldu? Biz kurduğumuz enerji nakil hatlarıyla Türkiye'de potansiyel oluşturduk. Elbette buradan da ticari kazanç söz konusu oldu. Kalkınma Yolu'nu da böyle değerlendirebiliriz.
Yarın bir kritik zamanda stratejik olarak oraları kullanmaktır. Bakın dünya petrolünün yüzde 30 civarı Hürmüz Boğazı'ndan geçiyor. Orası bir an kapanmış olsa orada hiçbir hareket olmayacak. Ama bizim hattımız açılmış olsa, tüm o Batı'ya giden ve Doğu'ya gidecek olan akaryakıtın buralardan gitmesi de mümkün olacak.
(Türkiye-Suriye ilişkileri ne durumda?) Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Suriye'nin hava koridorunun kurulması noktasında yeni yönetimin göreve başladığı 10. günde bir ekip gönderdik. Önce Şam ve Halep Havalimanı'nın ayağa kaldırılması için tespitleri yaptık. Elimizdeki dedektörlerden, uçuş sistemlerine kadar Şam Havalimanı'na kurduk. THY'nin İstanbul-Şam uçuşunu gerçekleştirdik. Günlük uçuş yapılabiliyor. THY'nin haftada 21 uçuşu, AJet'in Sabiha Gökçen ve İstanbul Havalimanı'ndan günde 1'e olarak başlattık. Bundan sonra Şam-Halep Havalimanlarını uluslararası standartları sağlayacak hale getirme çalışmalarını sürdürüyoruz.
(Zengezur Koridoru ile ilgili ne yapılacak? İran'ın tutumunda değişiklik olur mu?) Azerbaycan ve Türkiye olarak yapmamız gereken işleri yapıyoruz. Sarı kesmi Azerbaycan bitirdi. Mavi kesmi Azerbaycan halen çalışıyor.
Dilucu-Kars arasının ihalesini biz yaptık, mavi bölüm. Çalışmalara başlayacağız. Geriye İran-Ermenistan geçişi kaldı. 2 alternatif çalışıldı. Biri 43 km Ermenistan topraklarından geçen, diğeri de 61 km İran topraklarından geçen... Azerbaycan-Ermenistan'ın bu konuyu çözmesini bekliyoruz. Ermenistan bakanıyla geçen yıl İstanbul'da görüşmüştüm. Aklın yolu bir. Böyle bir projenin topraklarından geçmesini kim istemez. Ama İran da kendi topraklarından bunun geçmesini istiyorum. Bu sıralar o da netleşmiş olur.
(TÜRKSAT projeleri) 7A için proje sürecini başlattık.
(İnternet tarifeleri... Fiyatlar ve internet hızı ne olacak?) Bizim hali hazırda 605 bin km fiber ağımız var. Bu tüm haberleşmenin omurgası. Bunu 800 binlere çıkarmayı planlıyoruz. Ağırlıklı olarak Telekom. Bunu tesis edeceğim. Türkiye'de 80 megabit hız verecek altyapı var. Ama ortalama kullanım 35-40'lar civarında. Niçin böyle? Bir, abonelerin talebi bir de eve kadar fiberi getirmişiz, ev eski olduğu için bakır kablo dönüşümü sağlanmamış ve hız böylece düşüyor. Hız kapasitemizin yarı yarıya ortalama ile gidiyoruz. Telekom'un imtiyaz hakkı sürecinde de daha fazla yatırım şartı aramış olacağız.
Tarifeler konusunda, sektörde 2 yıllık paketler var. 2023 paket üyeliğinizin olduğunu düşünelim. O günlerden bu güne piyasaların durumu, enflasyon, faiz oranları vs. bunları ortaya koyduğunuzda... Vatandaş "100 TL'ydi 200 TL'nin üzerine çıktı" diyor. Biz bir takım kriterleri netliyoruz. Abone oldukları fiyatlarla şimdiki fiyatlar arasında fahiş fiyat olmadığını söyleyebilirim. Ama katlayan fiyatlar oldu maalesef. Bir de konuşanlar ilan edilmiş. Ayrıca indirim paketleriyle o konuşulanların daha altına inmiş olduğunu söyleyebilirim.
Bize gelen şikayetin doğruluğunu teyit ediyoruz. Teyit sonrasında da idari-maddi yaptırımlar uyguluyor, cezalar kesiyoruz.
(Radar ve hız limitleri konusunda neler yapılacak?) Bu yaklaşımın birinci amacı vatandaşı gideceği yere sağ salim götürme. Ama sabır sınırlarını da çok zorlamamak lazım. Türkiye, Karayolları Genel Müdürlüğünün de taraf olduğu Viyana Konvansiyonu'na tabiidir. Oradaki kurallara göre yolların projelendirilmesinde hem de işaretlenmesinde karar veriyor, uyguluyoruz. Mesela Ankara-İstanbul Otoyolu'nu, TEM'i konuşalım, 130 gibi projelendirmişseniz 150 km'ye müsaade edemezsiniz. Birisi gidiyor o riski alıyorsa o ayrı konudur. Yol nereden geçiyor ve siz hangi hızı öngörüyorsunuz bu kıymetli.
Burada daha çok yaya hareketinin olma ihtimalinin olduğu yerlerde hızın 110'dan, 90'a, 70'e, 50'ye düşürülmesi birazcık vatandaşı yormuş durumda. Siz şimdi buradan çıktınız, Kahramankazan levhasını gördüğünüzde otomatik olarak hız sınırınız 50'dir. Ayrı bir levhaya gerek yok. Bu gündeme gelince şunu tartıştık; O zaman bir yerleşim yerinde levhayı nereye koymalıyız. Sorumluluk alarak o levhayı daha şehre yakın yerlere çekmek... Ya da 50'ye düşürdüğümüz hızı, yaya geçişlerinde alt veya üst geçitlerden sağlayarak, oradaki levhayı komple kaldırmak gibi... İki bakan yardımcımızın başkanlığında komisyon kurduk. 2 tane yol kesimini de pilot bölge seçtik. Arkadaşlar hızlıca incelemeleri yapacaklar. Bu tür kararı alıp vatandaşımızın da sabrını zorlamadan ama mutlaka daha sağ salim gitmesini sağlayacak şartları oluşturmuş oluruz.
Bir sürücüyü tereddüde düşürecek bir işaret ne olursa olsun, sebebiyet vermememiz gerekir.
Bakan Uraloğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"5G ihalesi bu yıl yapılacak. İlk sinyal seneye olacak. 5G önümüzdeki yıl devreye girmiş olacak.
İstanbul-Ankara arası 80 dakikaya düşecek.
Sosyal medyayı aktif olarak kullanan bir ülkeyiz. 13-16 arasında ebeveyn izni planlıyoruz."