İskandinavya yanıyor Türkiye'ye yağıyor!

Düzenleyen:
İskandinavya yanıyor Türkiye'ye yağıyor!

GÜNDEM Haberleri

Temmuz ayı, dünyanın en soğuk bölgelerinden biri İskandinavya için orman yangınlarıyla savaşarak geçti. Türkiye'de ise anlık bastıran yağışlarla birçok mahalle sular altında kaldı. Dünya Meteoroloji Örgütü yetkilileri bu dengesizliği üç nedenle açıkladı.

Haziranda beklenen yağmurların bir ay gecikmesi Türkiye'de kendini, nefes aldırmayan sıcaklarda bir nebze olsun "ferahlama"  ve  tarımın dengesinde bir miktar bozulma olarak gösterdi.

Bu dengesizlikte her ülke Türkiye kadar "şanslı" değildi. Kapı komşumuz Yunanistan ölümlere yol açan orman yangınlarının yaralarını sararken, Avrupa'nın Avrupa'nın en soğuk ülkelerinden İsveç'te rekor sıcaklıklarla tetiklenen  yangınlar korkutuyor. 

Kuzey Yarımküre'nin kayan şirazesini Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) Sözcüsü Clare Nullis, 2018'in "en sıcak geçen yıllar" listesinde üst sıralara tırmandığını söyledi.

Nullis'in açıklamasına göre küresel ortalama sıcaklığı yükselten El Nino fırtınası ve iklim değişikliğinin etkisiyle 2016, bugüne kadar ki en sıcak yıl olarak ölçülmüştü. 2018 ise ocak ayına küresel ortalama sıcaklığı düşüren "La Nina" ile başlamasına rağmen, yılın ortasına gelindiğinde Kuzey Yarımküre'nin birçok yerinde sıcaklık rekorları kırıldı bile.

2018'in en sıcak yıllardan biri olmasının sürpriz olmadığını kaydeden WMO Genel Sekreter Yardımcısı Elena Manaenkov ise, "Sera gazı emisyonunun neden olduğu iklim değişikliğinin bir sonucu olan aşırı sıcakların istikrarlı şekilde devam etmesi beklediğimiz bir durum. Bir gelecek senaryosu değil. Şu anda gerçekleşiyor" ifadelerini kullandı.

DÜNYADA NELER OLUYOR?

Kuzey Yarımküre'yi vuran sıcak hava dalgası bazı ülkelerde kuraklık ve yangınlarla kendini gösterirken, bazı bölgeler ise sellerle boğuşuyor.

Son yılların en büyük trajedilerinden birini yaşayan Yunanistan'da sıcaklıkların 38 dereceye kadar ulaşması ve güçlü Batı rüzgârlarının etkisiyle 23 Temmuz'da başlayan yangınlar en az 91 kişinin yaşamına mâl oldu. Başta Atina olmak üzere yedi şehir ve sekiz adaya ev sahipliği yapan Attika İdari Bölgesi'ni etkisi altına alan yangınlarda 2 bin ev alevlerle yok oldu. Brüksel merkezli Felaket Epidemiyolojisi Araştırma Merkezi, Yunanistan'da yaşananların, Avrupa'nın 1900'den bu yana gördüğü en ölümcül yangın olduğunu açıkladı. 

Hava sıcaklığının yaz aylarında ortalama 18 ila 20 derecelerde seyrettiği İsveç ise 34,6 dereceyi görerek "260 yılın en sıcak temmuzu" rekorunu kırdı. İlk sinyallerini tüm Kuzey Avrupa'nın mayıs ayını kurak geçirmesiyle veren anormallik, temmuz ortasında İsveç'te 50'ye yakın orman yangınına dönüştü. Ülke 74 yılın kuraklığıyla boğuşurken, sadece Jokkmokk kentinde yanan alan 900 futbol sahası büyüklüğünde. Kuzey Kutup Çizgisi içerisinde yer alan kent, 220 kilometrelik kayak maratonu parkuruna ev sahipliği yapıyor.

Hâlen orman yangınlarıyla boğuşan diğer bir bölge ise ABD'nin Kaliforniya eyaleti. Bir hafta önce başlayan yangınlar 453 kilometrekarelik bir alana yayıldı. Kaliforniya Ormancılık ve Yangın Koruma Dairesi verilerine göre yalnızca bir ayda eyaletin yıllık yangın bütçesinin dörtte birinden fazlası (en az 125 milyon dolar) harcandı. Ülkenin temmuzun ikinci haftasında karşı karşıya kaldığı altı iklim felaketinin her birinin mâliyeti 1 milyar doları aştı.

ABD'nin kuzey komşusu Kanada'nın doğusundaki Newfoundland ve Cape Breton temmuzu karla karşıladı. Sıcaklıklar sıfırın altında 1'e kadar düşerken, 1996 yılından beri ilk kez bu kadar geç bir tarihte kış havası yaşandı.

Afrika kıtasına baktığımızda Cezayir'in Sahra Çölü kenti Ouargla 5 Temmuz'da 51,3 derece sıcaklığa ulaştı. Bu, Cezayir'in bu zamana kadar gördüğü en yüksek sıcaklık oldu.

Hava sıcaklığının 40 dereceyi aştığı Güney Kore'de ise 111 yılın rekoru kırıldı.

Dünyanın kuzeyde kalan yarısı yalnızca sıcaklarla değil aynı zamanda şiddetli yağış, sel ve su baskınlarıyla boğuşuyor. Avrupa kıtasının güneyinde Türkiye'nin yanı sıra İspanya ve İtalya'da da ortalama sıcaklıkların altında bir atmosfer hâkim.

Dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi ve felaket risklerine en hazırlıklı ülke Japonya da son yılların en büyük sel baskınları ve toprak kaymasıyla karşı karşıya. 28 Haziran- 8 Temmuz arası rekor yağışın düştüğü ülkede 200 kişi yaşamını yitirdi. Yaklaşık 10 bin ev kullanılamaz hâle geldi.

OLAĞANÜSTÜ HAVA KOŞULLARININ SEBEPLERİ

Olağanüstü gidişatın 4 Ağustos'a kadar devam edeceğini söyleyen WMO Sözcüsü Clare Nullis, çarşamba günü yayınladıkları rapora dayandırdığı açıklamasında doğa felaketlerinin nedenini şöyle sıraladı:

1. Atmosferik blokaj
Kaldırma kuvveti daha yüksek, sıcaklıkları artıran, rüzgâr hareketlerinin dünyanın merkezinden çevreye doğru olmasını sağlayan yüksek basıncın, Kuzey Avrupa'da hapsolması mevcut hava anormalliklerinin öncelikli nedeni. Buna göre Kuzey Atlantik'in kuzey kısmında geniş bir alanda hapsolan hava, batıya doğru gerçekleşen sirkülasyondan da izole oluyor.

Atmosferik blokaj, rüzgârların rotalarını değiştirerek Avrupa ve Rusya'nın normal iklimlerini değiştiriyor. Tipik bir kış olayı olan blokaj, yaz mevsimi özelliklerini de etkileyebiliyor. Hatta Rusya'nın 2010'da yaşadığına benzer sıcak havaların da kaynağı olabiliyor.

Yerküre yüzeyinin 10 kilometre yukarısında görülen, batıdan doğuya doğru sıcak ve soğuk hava arasındaki sınırları takip ederek hareket eden jet rüzgârlarının (stream) ortalama rotasından sapması yüksek basınç alanlarının güney ve kuzey sınırlarının da rotasını değiştiriyor.

2. Deniz yüzeyi sıcaklığı
Atmosferik blokajın muhtemel nedenlerinden biri de, deniz yüzeyi sıcaklığını on yıllık periyotlarla ayarlayan atmosfer ve Atlantik Okyanusu arasındaki bağlantı. Araştırmalar gösteriyor ki, deniz yüzeyi sıcaklığındaki değişim, atmosferik sirkülasyonları etkileyerek hava blokajlarına neden olabiliyor.

3. İklim değişikliği
Olağanüstü sıcaklık ve yağışların, iklim değişikliğinin bir sonucu olduğu artık yadsınamaz bir gerçek.

Amerikan Meteoroloji Derneği'nin 2011-2016 arası yayınladığı 131 araştırmaya göre, "hava felaketlerinin" yüzde 65'i insan aktivitelerinin bir sonucu. Konu, aşırı sıcak havalar olunca bu oran, yüzde 10 daha artıyor.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin 2012 tarihli raporuna göre yoğun yağış sıklığı ya da şiddetli yağışların toplam yağışlara oranı bu yüzyıl içerisinde artacak. 21'nci yüzyılın sonuna kadar günlük yağış ihtimalleri beşte bir ila 15'te bir olacak.

TÜRKİYE'DE ORMAN YANGINLARI

NASA'ya bağlı Goddard Uzay Çalışmaları Enstitüsü Uzman Araştırmacı ve Bilim İnsanı Dr. Timothy Hall, temmuz ayı sonunda Habertürk'e verdiği röportajda Türkiye'de özellikle Akdeniz kıyılarında fırtına ve benzeri olayların artacağını söylemişti. Hall, suyu emecek  toprağın azalması, ısıyı yansıtmak yerine daha fazla emen asfalt gibi koyu renklerin çoğalması nedeniyle küresel ısınmanın etkilerinin giderek kuvvetleneceğini vurgulamıştı.

Hall'ın da dediği gibi Türkiye'de yaz normalden daha yağışlı geçiyor olsa da, Yunanistan'ın başına gelenler bir risk olarak varlığını sürdürüyor.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın verilerine göre son 6 yılda Türkiye genelinde yangın sayısında ve yanan alanların büyüklüğünde artış var.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı Bitkisel Üretim İstatistikleri gösteriyor ki, Türkiye'de 1990'ların başında 20 milyon hektar civarında olan ormanlık alan miktarı geçen 27 yılda yalnızca 22 milyon hektara kadar yükselmiş. 2017'de 3 bin 438 hektar sosyal ve kültürel altyapı alanları kapsamında piknik ve eğlence alanlarına sahip olan İstanbul birinci sırada yer aldı.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 1988'den bu yana kaydını tuttuğu verilere bakıldığında Türkiye'de orman yangınları 2013'te zirve yaptı. 2016'da 3 bin 188 olan yangın sayısı ise bir yıl sonra 2 bin 411'e geriledi. Geçen yıl orman yangınlarının en çok yaşandığı üç il: Antalya, İzmir ve Mersin.

2017'de yanan orman alanı yaklaşık 12 bin hektar, yani 16 bin 326 adet futbol sahası. 2016 yılında ise 9 bin hektarlık orman alanı yanmıştı.

Geçen yıl çıkan yangınların bin 280'inin hâlâ faili meçhul. Bakanlık, 721 yangının nedenini ihmal ve kaza olarak belirtirken, 151 adedi kasten çıkarıldı. Çöplük, anız yakma, avcılık, çoban ateşi, sigara, piknik, terör, kundaklama, enerji, trafik yangınların önemli nedenleri arasında. Özellikle, hasat edilen kalan buğdayın dip kısmı anlamına gelen anız yakma geçen yıl 182 yangına sebep oldu.

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...