Türkiye'nin huzuru Suriye'den başlar! Mehmetçiğin Şam görevi için geri sayım başladı

Suriye hükûmetinin Türkiye’den yardım talep etmesinin ardından Mehmetçiğin Şam görevi için geri sayım başladı. Doçent Dr. Erkiner “Türkiye’nin güvenliği Suriye’den başlıyor. Etrafımızda bir güvenlik çemberi oluşturuyoruz, bu kimseyi ilgilendirmez” dedi.
YEŞİM ERASLAN ANKARA - Kendisinden yardım isteyene yüzünü çevirmeyen Türk Silahlı Kuvvetleri şimdi de Suriye’de terörle mücadele ve ordunun yetiştirilmesinde bir kez daha elini taşın altına koyuyor. Suriye’den gelen yardım çağrısının ardından önce Ankara, bu ülkedeki tüm gruplara “Aklınızı başınıza alın” uyarısı yaptı ardından da Millî Savunma Bakanlığı, Suriye’nin savunma kapasitesini artırmaya yönelik eğitim, danışmanlık ve teknik destek sağlanması için çalışmalara başladı.
Öncelikli hedefi, Suriye’nin siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemek, bölgede kalıcı barışın sağlanmasına yönelik çabalara öncülük etmek olan Türkiye, daha önce Somali ve Libya’da yaptığı gibi bu ülkenin ordusunun eğitilmesinde önemli bir rol üstlenecek. Terör örgütü YPG’nin Suriye ordusuna entegrasyon anlaşmasını da yakından takip eden Ankara, bizzat sürecin içinde yer alacak.
HUKUKİ OLARAK HAKKIDIR
Suriye’nin Türkiye’den destek talebini gazetemize değerlendiren milletlerarası hukuk uzmanı Doçent Dr. Hakan Erkiner, bir devletin başka bir devletten güvenlik için destek almasının uluslararası hukukta tanınan bir hak olduğunun altını çizdi. Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 31. maddesinde devletlere meşru müdafaa hakkı tanındığını hatırlatan Erkiner, şunları söyledi:
3. ÜLKELERİ İLGİLENDİRMEZ
Bir devlet başka bir devletten iç güvenliğinin sağlanması noktasında yardım talebinde bulunabilir. Bu, o devletin egemen bir hakkıdır. Yardım istenen devlet de bu talebe olumlu cevap verebilir. Bu, iki egemen devlet arasındaki bir anlaşmadır, 3. ülkeleri ilgilendirmez, bunun için başka bir devletten de onay almaya gerek yoktur. Kaldı ki Türkiye’nin güney sınır güvenliği de Irak ve Suriye’den başlar. Yaşanan gelişmeler sonrasında Türkiye kendini bir güvenlik çemberi içine almaya mecbur bırakıldı, yapılan da budur.
BUNU ANCAK İSRAİL İSTER
Türkiye’nin güvenliği açısından hayati değere sahip olan Suriye’nin yardım talebine cevap vermenin uluslararası bir hak olduğunun altını çizen Erkiner, şöyle devam etti: Suriye’de Türkiye’nin ne işi var? diyenler Türkiye’nin güvenlik zaafı yaşamasını isteyenlerdir. Tıpkı İsrail’in istediği gibi. Geçmişte Türkiye, BM’nin 51. Maddesi’ndeki meşru müdafaa maddesine her durumda dayanmıyordu. Ancak son yıllarda gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonlarda bu maddeyi işletir şekilde davranıyor.
BİRBİRİMİZE UZAK DEĞİLİZ
Türkiye, Suriye’nin yardım talebine desteğini BM’ye bildirmek zorunda değil çünkü izne bağlı bir durum değil. Bilgi verilmiş olabilir ama bu elbette izin alma gibi değildir. Tarih boyunca Anadolu ve Suriye birbirinden uzak kalamamıştır. Suriye’nin güvenliğine kavuşması, Türkiye’nin güvenliğinin sağlanması anlamına gelir. Egemen iki devletin kendi arasında ikili anlaşmalar gerçekleştirme yetkileri vardır ve barışa güvenliği yönelik tedbirler konusunda da izin alınmaz.