Olumsuz haberler duygusal tepkisizliğe neden olabilir! İşte önlemenin yolları

İstanbul depremi ve fırtına uyarıları gibi olumsuz haberler ruh sağlığını tehdit ediyor. Uzmanlar, kronik stres, uyku sorunları ve duygusal tepkisizlik gibi risklere karşı uyarıyor.
Sürekli olumsuz haberlere maruz kalmak depresyon, uyku bozuklukları ve bağışıklık sistemi sorunlarına yol açabiliyor.
ÜST ÜSTE OLUMSUZ HABER DUYMAK STRESE NEDEN OLUYOR
Sürekli olumsuz haberlere maruz kalmak, bireylerin psikolojik, duygusal ve fiziksel sağlığını derinden etkiliyor. Üst üste negatif haberler duymak toplumda karamsarlık ve kronik strese neden oluyor.
Bireylerde geleceğe dair umutsuzluk ve sürekli bir kötü olay beklentisi içinde olma hissi depresifliği tetikliyor. Özellikle deprem, yangın gibi doğal afetler gibi beklenmedik tehlikeler panik atağı tetikleyebilir.
Fizyolojik olarak da etkileri görülen olumsuz haberlerde bağışıklık sisteminin zayıflaması, uykuya dalmada güçlük, kabus görme ve somatik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
Bilişsel ve fiziksel sorunlar bir süre sonra daha beklenmedik bir duruma duygusal tepkisizliğe neden olabilir. Peki bu duygusal tepkisizlik ne anlama geliyor?
DUYGUSAL TEPKİSİZLİK NEDİR?
Olumsuz haberlere uzun süre maruz kalmak, bazı bireylerde aşırı kaygı ve korku yerine duygusal tepkisizlik denilen duruma yol açabilir.
Bireyler, felaket haberlerine karşı duyarsızlık, hareketsizlik, dalgınlık veya kayıtsızlık gibi tepkiler gösterebilir. Bu duygusal tepkisizlik, üst üste gelen negatif haberlerin bir süre sonra "normal" olarak algılanması ve bireyin zihinsel savunma mekanizmasının devreye girmesiyle ortaya çıkmakta.
Duygusal tepkisizlik uzun vadede sosyal ilişkileri ve günlük işlevselliği olumsuz etkileyebiliyor. Psikolojik sağlamlığı etkileyen olaylar, bireyin yabancılaşma, çevresinden uzaklaşma veya ileri boyutlarda depresyon belirtilerinin artmasına neden olabilir.
DUYGUSAL TEPKİSİZLİĞE KARŞI NE YAPILMALI?
Bireysel ruh sağlığını güçlendirmede olumsuz haberlere karşı önlemler alınması kritik rol oynamakta. Uzmanlar, Haber takibinin yalnızca güvenilir kaynaklardan yapılması, sosyal medyada her söylentinin takip edilmemesi gerekiyor.
Paniğe neden olan söylemleri takip etmemekte fayda var. Bireylerin hobilerine ve sevdikleriyle zaman geçirmeleri gerekiyor.