Allahü tealanın övdüğü fakir!

A -
A +
Eshâb-ı kiramdan Sehl bin Hanîf hazretleri, Resûlullah efendimizin yanından hiç ayrılmazdı. Devamlı O'nun hizmetlerinde bulunmayı bir şeref sayar, bütün savaşlara katılırdı. Hendek gazâsı hazırlıklarında ve hendek kazmada hiç durmadan akıllara durgunluk veren gayretle çalıştı... Daha sonra hicretin altıncı yılında yapılan Hayber gazâsına katıldı... Mekke'nin fethine ve hemen bunun ardından Hüneyn gazâsına iştirak etmiştir. Burada bütün kuvvetiyle düşmanlarla savaşmıştır...
Sehl bin Hanîf hazretlerinin bu üstün gayreti ile ilgili olarak hakkında Allahü teâlâ tarafından bir âyet-i kerîme bile göndermiştir. Şöyle ki:
Peygamber aleyhisselam Tebük Savaşı hazırlığına başlayınca, bütün Eshabı yardıma çağırdı. O gün, bilhassa zengin olanları çok miktarda yardım ettiler.
Bu hâli gören Sehl bin Hanîf hazretleri çok duygulandı. Fakir olduğu ve Peygamberimizin bu yardım davetine katılamadığı için çok üzüldü. Hemen eve gidip çocuklarının ihtiyaçları için ayırmış olduğu iki ölçek hurmayı getirerek Peygamber aleyhisselâma teslim etti ve şöyle dedi:
- Ey Allahü teâlânın Resûlü! Bundan başka evde hiçbir yiyecek şeyimiz yoktur. Bu benim ve kızımın yardımlarıdır. Kabûl buyurunuz ve bize bereketle duâ ediniz!
Peygamber aleyhisselâm, hazret-i Sehl bin Hanîf'in getirdiği hurmaları bizzat kendi mübârek elleriyle diğer hurmaların üzerine koyup bereketle duâ etti.
Bu hali gören, münâfıklar;
- Allah'ın Sehl bin Hanîf'in iki ölçek hurmasına ihtiyacı yoktur! diyerek onun bu istek ve arzusunu ayıplayarak kınamışlardı. Hatta onun Allahü teâlâya ve Peygamber aleyhisselâma karşı olan samimi duygu içerisindeki davranışını, hafife alarak Medine sokaklarında alay konusu ettiler. Onu gördükleri zaman güldüler. Münâfıkların bu davranışları üzerine, Allahü teâlâ, Tevbe sûresinin yetmiş dokuzuncu âyet-i kerîmesini indirdi:
"Sadaka hususunda bağışlarda bulunan mü'minlerle bir türlü, gücünün yettiğinden başkasını bulamayan fakirlerle başka türlü eğlenenler yok mu? Allahü teâlâ onları maskaraya çevirmiştir. Onlar için pek acıklı bir azâb vardır."
Allahü teâlâ bu âyet-i kerîme ile Sehl bin Hanîf'in samimi hareketini övdü. Münâfıkları ise susturdu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.