Çok zengin bir adam vefat etmiş. İki de oğlu varmış. Mirası paylaşıyorlar, paylaşıyorlar, ucu bucağı yok... Taksimatı tamamlıyorlar ancak!..
Peygamber Efendimize salevat-ı şerife getirmenin fazileti çoktur. Resul-i ekrem efendimizin ismini söyleyince, işitince, yazarken ve okurken ona salevat getirmek hürmete ve sevap kazanmaya sebep olmaktadır.
Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) ismini işitenin ömründe bir defa salevat getirmesi farz, okuyunca, yazınca, söyleyince, işitince ilkinde söylemek vacip, tekrarında müstehaptır. (Redd-ül-muhtar)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Abdestten sonra, on defa salevat getirenin üzüntüsü gider, duası kabul olur.) [Ey Oğul İlmihali]
Salevat kısaca, "Allahümme salli ala Muhammed ve ala âli Muhammed" demektir. Peygamber Efendimizin ismi anılınca, "aleyhisselam" veya "aleyhissalatü vesselam" yahut "sallallahü aleyhi ve sellem" demekle de Peygamber Efendimize dua edilmiş, salevat getirilmiş olur.
***
Çok zengin bir adam vefat etmiş. İki de oğlu varmış. Mirası paylaşıyorlar, paylaşıyorlar, paylaşıyorlar ucu bucağı yok... Taksimatı tamamlıyorlar, fakat dolaptan güzel bir kutu çıkıyor ve içinde de 3 tane sakal-ı şerif var. Büyük kardeş diyor ki: Biri benim... Tabiî diyor, biri de benim diyor öteki. Ya üçüncü, onu nasıl pay edeceğiz? Büyük kardeş diyor ki:
-Bunu ortadan keselim, yarısı senin, yarısı benim olsun. Küçük olan;
-Vallahi olmaz! Cenab-ı Peygamberin sakal-ı şerifi kesilir mi hiç?
-Peki, kolayı var? Sen bütün malını mülkünü bana ver, üçü de senin olsun, diyor büyük kardeş. Küçük olan;
-Vallahi razıyım. Bütün mal mülk senin olsun. Kabul diyor…
Ağabeyi malları alarak seviniyor, küçük de sakal-ı şerifleri alınca havalara uçuyor sevincinden...
Küçük kardeş hep o kutuyu karşısına koyuyor, baktıkça devamlı salevat-ı şerife getiriyor...
Günler böyle geçerken büyük kardeşin işleri hiç iyi gitmiyor. Oradan iflas, buradan iflas, ceza derken malı gittikçe azalıyor... Sürekli salevat getiren küçük kardeşin ise malı devamlı artıyor. En sonunda öteki iflas ediyor ve bitmiş bir vaziyette ölüyor... E, dünya fâni... Bir müddet sonra o küçük kardeş de vefat ediyor...
Bir mübarek zat Cenab-ı Peygamberi “aleyhissalâtü vesselâm” rüyasında görüyor. Kendisine buyuruyor ki: "Filan yerde bir kabir var, isteği olan, dileği olan, sıkıntısı olan gitsin, o kabri ziyaret etsin ve oradan istesin. Çünkü o beni tercih etti. Öteki ise dünyayı..."
Büyükler ne buyuruyor: Kimi tercih edersen onunla berabersin... Âhirette kiminle beraber olmak istiyorsan, dünyada onunla beraber ol!..
Ahmet Demirbaş'ın önceki yazıları...