Çürük elmanın bedeli!..

A -
A +
Sultan İkinci Murad Han, altıncı Osmanlı Padişahı ve Fatih Sultan Mehmed Han'ın babasıdır. İlme ve âlimlere çok hürmet edip evliyaya izzet ve ikramda kusur etmediği için devrinde memleket âlim ve evliya yurdu oldu. Herkesin duasını alırdı. Her Osmanlı padişahı gibi o da çok adaletliydi...
Bir gün, zimmi (gayrimüslim) bir vatandaş, Sultan Murad Han'ın huzuruna çıkıp der ki:
- Padişahım, anlatmama müsaade ederseniz bir maruzatım var.
- Elbette, söyle nedir maruzatın?
- Askerleriniz benim bahçemden dün elma yediler ve parasını da ödemediler!
- Bu dediğin nasıl olabilir? Bir yanlışlık olmalı!
- Yanlışlık yok Padişahım.
Murad Han derhal araştırılmasını emreder. Kısa zamanda üç askeri huzura getirirler. Sultan onlara sorar:
- Bu zimmi vatandaşın söyledikleri doğru mudur?
Askerlerden biri der ki:
- Doğrudur Sultanım, ben yaptım!
- Peki ama nasıl? Kul hakkını düşünmedin mi hiç?
- Padişahım, benim yediğim elma yerdeydi ve çürüktü. Çürük bir elmanın para edeceğini düşünemedim; nitekim bu iki arkadaşım da oradaydı, onlar ağaçtan elma kopardılar ve parasını da bir kese içinde bahçeye attılar.
Padişah, adama sorar:
- Askerlerimin söyledikleri doğru mudur?
- Evet, o ikisinin kopardığı elmaların bedelini aldım.
- Peki, öyleyse istediğin nedir?
- Diğer askerinizin yerden aldığı elmanın bedelini de isterim.
- Peki, o çürük elma için ne istersin?
- Bir kese altın isterim!
- Bir çürük elma bir kese altın eder mi hiç? Bu haksızlık değil mi?
- O zaman hakkımı helal etmem.
- Peki, al sana bir kese altın!
Zimminin gözleri dolar, kendisine uzatılan keseyi eliyle iter ve Kelime-i şehadet getirir. Sonra der ki:
- Efendim, maksadım altın falan değildi, Müslüman olmadan önce son defa adaletinizi tecrübe etmek istemiştim, beni affedin ve aranıza alın!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.