Duvara sürülen çamur!..

A -
A +
Müslümanlığın güzel ahlakını, şerefini, her yerde herkese göstermeli, her milletin İslam dinine saygılı olmasına sebep olmalıdır.

Müslüman olsun, kâfir olsun, nerede olursa olsun, hiçbir insanın malına, canına zarar vermek caiz değildir. Kul haklarını ödemek lazımdır. Kâfirin hakkı için de, onunla helalleşmek gerekir. Gönlü alınmazsa ahirette affı çok güçtür. Kâfirin hakkından kurtulmak, Müslümanın hakkından kurtulmaktan daha zordur. (Redd-ül Muhtar)
Gayrimüslimlerle de dünya işleri için, dargın olmak caiz değildir. Onlara karşı da, güler yüzlü olmalı, tatlı dille gönüllerini almalı, incitmemelidir... Müslümanlığın güzel ahlakını, şerefini, her yerde herkese göstermeli, her milletin İslam dinine saygılı olmasına sebep olmalıdır. (İslam Ahlakı)
***
Bâyezid-i Bistâmi hazretleri yağmurlu bir havada cuma namazına gitmek için evinden çıktı. Sağanak halinde yağan yağmur, yolu çamur hâline getirmişti. Yağmur bitinceye kadar, bir evin  ihâta duvarına dayandı. Çamurlu ayakkabılarını duvarın taşlarına sürerek temizledi. Yağmur yavaşlayınca, câmiye doğru yürüdü. Bu sırada, bir Mecûsi'nin duvarını kirlettiği hatırına geldi ve üzülerek;
-"Onunla  helâlleşmeden, nasıl cuma namazı kılabilirsin! Başkasının duvarını kirletmiş olarak Allahü teâlânın huzurunda nasıl durursun!" diye düşündü ve geri dönüp o Mecûsi'nin kapısını çaldı. Kapıyı açan adam;
-Buyurun bir arzunuz mu var? diye  sorunca;
-Sizden özür dilemeye geldim dedi. Adam hayretle;
-Ne özrü? diye sordu. O da;
-Biraz önce duvarınızı elimde olmadan çamurlu ayakkabılarımı temizlemek maksadıyla kirlettim. Bu doğru bir hareket değildi. Yağmurun şiddeti bu inceliği unutturdu, deyince, Mecûsi hayretle;
-Zaten duvarlarımız bu şiddetli yağmurun tesiriyle yoldan sıçrayan çamurlarla kirlendi. Sizin ayağınızdan oraya sürülen çamur, ayrıca bir çirkinlik veya kabalık meydana getirmez ki, dedi. Bâyezid-i Bistâmi hazretleri;
-Doğru ama, bu bir haktır ve sâhibinin rızâsını almak lâzımdır, dedi. Adam;
-Size bu inceliği ve insan haklarına bu derece saygılı olmayı dininiz mi öğretti? diye sorunca;
-Evet dinimiz ve bu dinin Peygamberi olan Muhammed aleyhisselâm öğretti, dedi. Mecûsi;
-O halde biz niçin bu dine girmiyoruz!..  diyerek, Kelime-i şehâdet getirip hemen oracıkta Müslüman oldu...