Bir
fakir, alacaklısı tarafından sıkıştırılıyordu. Kısa zamanda ödeyecek
durumda değildi. Ravda-i Mutahhara'ya gidip, durumunu arz etti!..
Ödünç
alınan borçları ilk fırsatta ödemeye çalışmalıdır! Alışveriş
neticesinde meydana gelen taksitli, borçları da zamanında ödemelidir!
Ödemeyi geciktirmek günahtır. İbrahim Edhem hazretleri, "Borcu olan
kimse, yağlı ve sirkeli yemek yememeli" buyuruyor...
Borcunu
vaktinde ödeyemeyen kimsenin, alacaklısından mühlet istemesi gerekir.
Ödeme imkânı olduğu halde, borcunu geciktirmek zulümdür, günahtır. Bir
kimse, malı olduğu halde, borcunu ödemeyi bir saat geciktirirse, zalim
ve asi olur.
Alacaklı kimse de fakir olan borçluları sıkıştırmamalı, ne zaman ellerine geçerse, o zaman vermelerini söylemelidir...
***
Bir
fakir, alacaklısı tarafından sıkıştırılıyordu. Çok zor durumda
kalmıştı. Kısa zamanda ödeyecek durumda değildi. Bu fakir, Ravda-i
Mutahhara'ya gelip:
"Ya Resulallah, şefaat buyur, borcum var
ödeyemiyorum" diye hâlini arz etti... Dua ettikten sonra uyku bastırdı
ve oracıkta uyuyakaldı. Rüyasında Peygamber efendimizi gördü.
Efendimiz aleyhisselam, "Falan
yere git, orada şöyle bir zengin var, ona selamımı söyle, borcun kadar
parayı iste. Doğru söylediğine delil isterse; her gün bana yüz salevat
getirmeden yatmazdı, dün unuttu. Onu hatırlat da bu akşam getirsin" buyurdu.
Heyecanla uyanan fakir adam, araya araya o zengini buldu. Adamın evine vardığında onu, saman elerken gördü. Adam samanın içine beş kuruş düşürmüş onu bulmak için bütün samanı elekten geçiriyordu. Onun bu hâlini görünce taaccüp etti ama, yine de 'ben vazifemi yapayım' diye, Resulullahın selamını tebliğ etti:
-Resulullahın sana selamı var. Salevat getirmeyi dün akşam unutmuşsun, bu akşam söylesin, buyurdu... Ben ise borçlu bir kimseyim, benim 300 dirhemlik borcumu ödemeniz için Peygamber efendimiz sana gönderdi!..
Peygamber efendimizden selam gelmesi, adamın çok hoşuna gitmişti. "Ne dedi, ne dedi?" diye üç defa tekrarlattı. Adamcağız "benimle alay mı ediyorsun!" diyerek gerisin geriye döndü. Fakat zengin, hemen önünü kesti;
Heyecanla uyanan fakir adam, araya araya o zengini buldu. Adamın evine vardığında onu, saman elerken gördü. Adam samanın içine beş kuruş düşürmüş onu bulmak için bütün samanı elekten geçiriyordu. Onun bu hâlini görünce taaccüp etti ama, yine de 'ben vazifemi yapayım' diye, Resulullahın selamını tebliğ etti:
-Resulullahın sana selamı var. Salevat getirmeyi dün akşam unutmuşsun, bu akşam söylesin, buyurdu... Ben ise borçlu bir kimseyim, benim 300 dirhemlik borcumu ödemeniz için Peygamber efendimiz sana gönderdi!..
Peygamber efendimizden selam gelmesi, adamın çok hoşuna gitmişti. "Ne dedi, ne dedi?" diye üç defa tekrarlattı. Adamcağız "benimle alay mı ediyorsun!" diyerek gerisin geriye döndü. Fakat zengin, hemen önünü kesti;
-Ben senin
ağzından Resulullah efendimizin selamını daha fazla duymak için üç defa
tekrarlattım. Her söylemene 300 dirhem veriyorum. Eğer daha fazla
söyleseydin her biri için 300 dirhem verecektim, dedi ve adama 900
dirhem verip gönderdi...

