Kazanmayı bilmek

Bu sezon Beşiktaş'ın iyi futbol ortaya koyduğu maç sayısı her halde üçü beşi geçmez. Hatta 4-3'lük F.Bahçe zaferini yazarken bile futbol adına iyi şeyler koyamadı siyah - beyazlılar. Peki Del Bosque'den bu yana ne değişti Beşiktaş'ta? Beşiktaş'ta değişen en önemli şey, kazanmayı öğrenmesi oldu... İyi futbol oynamıyor ama bir şekilde kazanıyor. Bu yetiyi kazandıran da Rıza hoca oldu. Rize'de inanılmaz kötü oynadılar. İbrahim Toraman'ın yokluğunda defans yol geçen hanına döndü. Pozisyon olmayan bir pozisyondan da golü buldular. Rize dün gece futbol adına yapılması gereken herşeyi yaptı gol dışında... Okan'ın yanında Zafer birazcık daha becerikli olabilse maçı kazanmaları içten bile olmayacaktı. Bu kötü futbolu 9 futbolcunun eksikliğine bağlamak da hiç adil olmaz. Zaten haftalardır oynayan futbolcular sahadaydı. Rıza hoca, futbolun dilini biliyor ama dahası siyah - beyaz dili çok daha iyi biliyor. Bu yüzdendir ki Del Bosque, Sergen'i yedek bıraktığında ortalığı ayağa kaldıranlar, Rıza hocanın bu oyuncuya sadece bir kez ilk 11'de yer vermesine ses çıkaramıyor. Beşiktaş, özellikle F.Bahçe maçından sonra sanki bu ligde görevini tamamlamış havasında oynuyor açıkça. Konya maçında da konsantrasyon eksikliğinden son anda elde edilen galibiyet, Rize'de de İbrahim'in uzaktan attığı bir şutla gelen 3 puan, bunun en büyük göstergesi. Carew, bu kötü Beşiktaş'ın her halde en kötüsüydü dün gece... Sürekli ayağına topu dolaştırdı, kafasıyla vurduklarını da hiçbir zaman istediği yerlere gönderemedi. Herşeye rağmen şimdi gel de yanma sezon başında kaybedilen puanlara... Yaş ortalaması 18.5 olan Parma'ya yenilerek UEFA'ya veda eden Beşiktaş, şimdi o takımın geldiği yere bakıp dizini dövse yeridir. Önümüzdeki sene Avrupa'ya gitme vizesini Fener'in elinden alan Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'ne gitme ihtimali var mı? Bence çok zor...