Tarihten bir yaprak

Her ne kadar Yusuf transferinin kısa vadede Beşiktaş açısından doğru bir transfer olduğunu düşünenlerin safında yer alsam da, Mustafa Denizli'nin özellikle yabancı transferinde geçmişte defalarca çuvalladığını hatırlatmakta yarar görüyorum. Denizli, Afrikalı oyuncuların Afrika Kupası sebebiyle takımlarını yalnız bıraktığı gerekçesiyle Avrupalı futbolcular transfer etmek istediğini bildirmiş yönetime. Hatta bu yüzden Gençlerbirliği'nde yıldızı parladıktan sonra dünya devlerini dolaşan Kamerunlu Geremi'yi de veto etmiş. Bu olay Dominik İorfa'yla Derby Makinka'yı hatırlattı bana. İorfa deyince hemen herkesin yüzünde bir gülümseme beliriverir aniden. Oynadığı futboldan çok, oyuna girmeden önce saha kenarında attığı ölümüne ısınma deparlarıyla "atlete" benzetilen İorfa'yı aldırmıştı 1991'de Galatasaray'a Mustafa Denizli. Yıllar sonra ismini duyunca, "Aaa hakikaten böyle bir vardı yaa" diye eskiler canlanır ya gözümüzde. Birçoğunun bilmediği, bilse bile unuttuğu bir olayı hatırlatayım dedim... Onunla birlikte Florya'nın kapısından içeri girip denenen (Eski Başkan Alp Yalman'ın Tatko şirketinin toprak sahası mı demeliyim?) bir başka oyuncu daha vardı; Derby Makinka. O, İorfa kadar şanslı olamadı, kapağı Suudi Arabistan'a attı sonra. Başlamadan biten Galatasaray macerası gibi sonu da hüzünlü oldu; 1993 senesinde de Zambia Milli Takımının uçağının düşmesi sonucu hayatını kaybetti. Unutulmaz anılar Geçtiğimiz haftalarda Yılmaz Vural'ı dolamıştık dilimize... Onunla ilgili bir hatıra anlatmadan olmazdı aslında... Bugüne kısmetmiş... Sezon öncesidir ve Rıdvan Dilmen'in çalıştırdığı takım ile Yılmaz Vural'ın çalıştırdığı takım Abant'ta aynı otelde kamp yapmaktadır. Aynı otelde birkaç tane daha Birinci Lig takımı kamp yapmaktadır. Antrenmana gitmek için aşağıya inen Rıdvan Dilmen ve Yılmaz Vural lobide karşılaşırlar. Birlikte dışarı yürürler. Otelin kapısından çıkışta, o otelde kamp yapan takımların otobüsleri arka arkaya durmaktadır. Yıllardır neredeyse bütün takımları çalıştıran Yılmaz Vural bir anda afallar ve çaresizlik içinde Rıdvan'a sorar: - Hangisiydi yahu benim takım?.. Unutulmaz sözler... "1 sene kaldım, tek kelime Almanca öğrenmedim" (Schalke'den dönen Hami Mandıralı)