Çerez parası ne oldu?

A -
A +

Kulis gazeteciliğinin önemli isimlerinden Ankara muhabirimiz Yücel Kayaoğlu yine bombayı patlattı. Hükûmet tasarruf için kemer sıkacakmış. Önce makam araçlarından başlanacakmış. Devletin elinde 116 bin makam aracı varmış. Önce bunun 1.500'ü satılacakmış. Yüzde 1'i yani... Mevzu 2015'te, Mehmet Şimşek'in ilk bakanlığı döneminde de gündeme gelmişti. "Makam araçlarının giderleri çerez parası" demişti Mehmet Bey. Sonra da eklemişti:

 

2014 yılında Türkiye’deki bütün araçların satın alınması, kiralanması, bakımı, onarımı ve yakıtı 3 milyar 300 milyon liradır. Türkiye’nin bütçesi 473 milyar liradır. Binde 7’den bahsediyoruz. Bakın, şu anda bütün siyaset, binde 7’ye indirgenmiş. Niye? Çünkü vizyon yok, program yok, proje yok!
Günün sonunda ya Sayın Bakan yanıldı ya da makam aracı giderleri çerez parası olmaktan çıktı!
Ama geldiğimiz nokta olumlu. Tasarruftan çıkış yok...

Lastik ayakkabılı medya patronu

Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu. Trabzonspor'un eski başkanıydı. İş adamıydı. Müteahhitti. Siyasetçiydi. Milletvekilliği ve bakanlık yapmıştı. Gazete ve televizyon sahibiydi. Birçok yönü vardı. Bunlar içinde medya patronluğu enteresandır. 12 Eylül sonrası basının holdingleşme süreci başlamış, Çavuşoğlu-Kozanoğlu-Cıvaoğlu'nun çıkardığı Güneş gazetesi sektörün genlerini değiştirmişti.
Gazetecilere bavul bavul astronomik transfer paraları ödenmiş, büyük  promosyon yarışı başlatılmıştı. Yılmaz, böylesi bir ortamda aldı Güneş'i. Adı "mafya babası"na çıkarılmıştı. Ama sonra "En büyük mafya, devlet" demişliği vardır. Satın almak için gazeteyi görmeye geldiğinde ayağında lastik ayakkabı olduğu yazıldı. Belki de hovardaca harcamaya alışmış gazete yönetimine bir mesaj verdi. Kravat bile takmazken smokinle sosyeteye daldı. Güneş ile güneşi parladı. Onun bu yönünü ve yükselişini en iyi anlatacak Güneri Cıvaoğlu'dur. Ama iki satır bile yazmadı.

Hakikat nöbeti

TRT'nin yeni medya mecrası TRT Español yayın hayatına başladı. Törende öğrendik ki TRT 41 dil ve lehçede yayın yapıyormuş... Yakın dönemde TRT Fransızca, TRT Balkan, TRT Afrika açılmıştı. Sırada TRT Farsça varmış. Bunlar güzel gelişmeler. Tabii hakkıyla yapılırsa... Yakın dönemde Latin Amerika'yı ziyaret etme şansı yakalamıştık. Türkiye'ye, Türk dizilerine ve kültürüne ilgiyi gözlerimizle görmüştük. TRT Genel Müdürü M. Zahid Sobacı "iletişim koridorunu genişletiyoruz" dedi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun da medyadaki uluslararası tekeli yıkmak için "hakikat nöbeti tuttuklarını" söyledi.
İstanbul'daki zirveye Venezuela'dan Peru'ya, Meksika'dan Brezilya'ya, Bolivya'dan Uruguay'a kadar İspanyolca konuşulan ülkelerin medya kurumlarından 17 genel müdür, 21 gazeteci, 16 yönetici gelmiş. Medya etkileşimi çok önemli. Kamu kurumumuz doğru yerde. Bu iş birliklerini ve açılımları özel sektörün de yapması lazım. Güçlü, söz sahibi Türkiye iddiası bunu gerektiriyor.

 

 

İki cümle ile Akşener

Meral Akşener koltuğu bıraktı.
Dediği gibi torun mu sevecek yoksa geri mi dönecek? Kim bilir?
Demirel'in "Siyaset bir odadır. Giriş kapısı vardır çıkışı yoktur" dediği söylenir.
Kararı ne olursa olsun Akşener'i çoğu Altılı Masa ile anacak. Ben ise Hacı Akşener'i iki cümle ile hatırlayacağım ve hatırlatacağım.
Bir: "Anıtkabir'e iman tazelemeye geldik" demesini.
İki: "Teoman Koman'ın (darbeci) talebesiyim" diye övünmesini...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Yalınız Efe 1 Mayıs 2024 16:17

Siyasi partilere Hazine'den para verilmesin.

kadir29 Nisan 2024 09:04

meral başbakan olacaktı ama tarih oldu sebebinide siz yazmışsiniz

2 Cümle de Benden29 Nisan 2024 07:56

1-) Temmuzda ben başbakan olacağım 2-) kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet