Cem Karaca Allahu Ekber dediğinde

A -
A +
2001 yılının 22 Eylül’ünde Fikret Kızılok’un cenaze töreninde karşılaşmıştık. Cem Karaca’daki kökten değişimi, büyükçe bir kalabalığın şaşkın bakışlarını üzerinde topladığında, ilk kez o vakit elle tutulur, somut biçimde idrak etmiştim.
Cenaze Fenerbahçe Camisi’nden kaldırılmaktaydı. Avludaki insan sayısı halliceydi ama yine de Fikret Kızılok’un şanına lâyık değildi. Hâliyle televizyonların mikrofonları uzandı Cem’e. “Geriye kala kala benle Erkin Koray kaldı, bizler gittikten sonra edilen lafların hepsi palavra” dedi.
Ölümler de gösteri çağının bir parçası oldu malum. Bir sosyalleşme alanı hâline gelen ve alkışlama gibi ritüellerle sürdürülen cenaze merasimlerinden Fikret Kızılok da payını almıştı. Kızılok’un tabutu omuzlar üzerine alındığında cami avlusundaki dekolteli, siyah gözlüklü hanımlarla biraz sonra herhangi bir barda Kızılok için iki-üç kadeh parlatacak erkeklerden alkışlar yükseldi.
Tam o sırada bir davudî ses işitildi kalabalığın ortasından; Cem Karaca’ydı. O muhteşem ses, bir buzkıran gemisi gibi alkış gürültüsünü yara yara, caminin kubbelerini ve minarelerini dolaştı ve sonra kulakların pasını silerek insanların yüzünü okşadı bir ilahi metin gibi.
Allahu ekber Allahu ekber
La ilahe illallahu Vallahu ekber
Allahu ekber velillahi’l-hamd 
Cenaze ahalisi bu sözleri ilk kez duyuyormuşçasına şaşkındı. 
Tek tük homurdanmalar olsa da Teşrik Tekbiri’ne katılanlar oldu.
Cem Karaca 4 tekrardan sonra bitirdi ve bağırdı:
Müslümanlar cenazelerini dualarla kaldırır”
Böyle bir adamdı.
Cem Karaca ölümünün 12. Yıldönümünde anıldı önceki gün. Son eşi İlkim Karaca onun ölüm döşeğinde, son nefesini vermeden önce Allahu Ekber dediğini anlatınca aklıma geldi bu hatıra.
Birilerinin hoşuna gitmiyor bu açıklamalar biliyorsunuz. Çünkü sanatçı dediğin ateist, laik ve din karşıtı olur diye yaygın bir inanç var ülkemizde.
İlkim Karaca (Erkam) çok eski arkadaşımdır. Alevilerin ilk radyosu olan Cem Radyo’nun kurucu müdürü olarak çalışmaya başladığımda tanıdım onu. Radyo yönetim kurulu üyesi Hüseyin Erkam’ın kızıydı. Yabancı okullarda okumuştu. Sesi güzeldi ama o radyocu, hatta haberci olmak istiyordu. Bu yüzden radyo yayına başlar başlamaz sabah haberlerini ve gazete okuma işini birlikte yapmıştık epey süre.
Cem Karaca ile evlendikten sonra ve benim beş yıl aranın ardından ikinci Cem Radyo dönemimde düzenlediğim gecelerde sık sık karşılaştık. İlkim’in de dediği gibi Cem’in dervişlik dönemiydi. Gençlik yıllarımızın idolü, Tamirci Çırağı’nı dinlerken kendimizden geçtiğimiz Cem Karaca ile aynı masada oturup sohbet edebilmek benim için paha biçilmez bir şanstı.
Erken ayrıldı aramızdan o da çoğu sanatçı gibi.
Mekânı cennet olsun.
 
 
Rüzgâr türbini konusunda TSE’den açıklama
 
Geçen ay yazmıştım. 2015 yılı sonu itibariyle lisans verilen 141 santralin faaliyete geçmesi için 1 megawatt üzeri rüzgâr türbinine ihtiyaç var. 1 megawattlık türbin üreten iki fabrika var, onlar da Avrupa’da. Tüm dünyadan sipariş alıyorlar. Sıraya gir, bürokratik yazışmalar, kredilendirme, açılması muhtemel davalarla baş edilmesi vb. nedenlerle bir rüzgâr santralinin devreye girmesi neredeyse 2-3 yılı bulabiliyor.
Peki, neden Türkiye’de üretilmiyor diye sormuştuk.
Bir firma yetkilisinin “Biz 1 megawatt üzeri türbin üretebiliriz ama bunun için TSE standardı bile yok. Bu yüzden TÜBİTAK’tan izin almak zorundayız. Onlar da sahada çalışma şartı arıyor. Şaka gibi. Çünkü sahada nasıl çalışacağız? Yasa dışı yollarla mı?” dediğini aktarmıştım. Bunun üzerine Türk Standartlar Enstitüsü’nden bir açıklama geldi. Açıklamayı aşağıda olduğu gibi yayınlıyorum.
“Telefon görüşmemizde Rüzgâr Türbinleri hakkındaki standartların 1MW’ın üzerindeki türbinleri kapsayıp kapsamadığını sormuştunuz.
Bu soru, teknik inceleme gerektirdiğinden, teknik komite üyelerinin bu soruyu yazılı ve net olarak bildirmeleri yaklaşık iki haftalık bir zamana saridir.
Önceki bilgi notunda verilen 19 adet standart CEN’in (Avrupa Standardizasyon Komitesi) Avrupa normlarında hazırlanan ve ülkemizde uyumlaştırılan standartları olup, bu alandaki mevcut ürün tipleri ve ihtiyaçlara göre şekillenmiştir. TSE tarafından yayınlanan standartlar, tasarım kuralları, deney metotları, izleme ve kontrol gibi çeşitli konuları içerdiğinden tek bir kapasite sınıfı için hazırlanmamış olup  https://intweb.tse.org.tr/Standard/Standard/StandardAra.aspx linkinden standartların kapsam ve konu başlıkları hakkında daha detaylı bilgi edinilebilmektedir. Saygılar sunuyor, iyi çalışmalar diliyorum.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.