Ne yaman Sergen!

Gel de yazma, siyah beyaz Beşiktaş’ı… Başkan Hasan Arat ve ekibi ne büyük umut vadederek gelmişti görev başına.

 

“Dağ fare doğurdu” mu diyelim yoksa siyah beyazlıların beyaz atlı prensi Sergen Yalçın’ın intikamı ağır mı oldu?
Sergen Yalçın, Ferdando Santos’a “Burası Portekiz değil Türkiye” diyerek kendince dünyayı dar etti.

 

Zira üç maçtır kaybeden Beşiktaş’ın ilk yarıdaki sönük futbolu elde kalan Türkiye Kupası hedefi için umut vermiyor.

Nerede Beşiktaş savunması? 

“Fırsat bu fırsat” dedi Safuri ve bir ince ara pası savunma arkasına sarkan Bünyamin’i gördü. O da ne? Şiir gibi klas bir gol. Henüz maçın 5. dakikası, peki nerede Beşiktaş savunması? 

 

Hadi ilk defa yan yana oynayan; Svensson, Worrall, Colley ve Emrecan hazırlıksız yakalandı. 

Peki şu dirençsiz orta sahaya ne demeli? 

Topu kazanan Antalyasporlu, Beşiktaş kalesinde bitiyor. İlk yarıda tam dört kez. Nitekim Buksa penaltıdan skoru 2-0 yapmaz mı?  Koskoca Beşiktaş’ın düştüğü hâle bakar mısın? 

Yok mu bir kurtarıcı?

Hâl ve gidişat fena; işin doğrusu Beşiktaş günbegün eriyor. Kurtarıcı Santos (!), teknik, taktik, oyun ve oyuncu tercihi olarak neyi denese olmuyor. Kaptan Cenk sahada ama nerede o eski Tosun Paşa? Muleka ve Aboubakar da çare olmuyor. Mevcutlardan sadece Semih Kılıçsoy ve Muçi ile direndi Antalyaspor’a.

 

Yok mu bir kurtarıcı, derken Muçi çıktı sahneye ama onun golü de maçı kurtarmaya yetmedi. Çok net bir pozisyonu da kullanamadı. Tam maç bitiyor derken, Mert’in direnişi ile beraberlik şansı yakalandı. Ancak Rashica dengesini kaybetti ve topun çift vuruşla ağları bulması, gecenin talihsiz anıydı Beşiktaş adına.