Paris'te utanç

Bu nasıl bir oyun! Bu nasıl bir Fransa? Bu nasıl bir "ÖZEL" güvenlik sistemi? Ne iş yapar Fransız polisi? Kıt'anın en üst düzey futbol oyununda böyle rezaletler olur mu? Evsahibi PSG taraftarları zincirleri kırıyor, sahaya yol açıyor... Güvenlik seyirci, polis seyirci... Vah Fransa vah!.. Sözüm ona insan hakları sözcüsü bunlar... Sözüm ona en demokrat onlar! Tüh size be... Sorumluluğunuza verilen bir stadın güvenliğini bile tesis edemiyorsunuz... Spora siyasetin alet edilmesine seyirci kalıyorsunuz. Hem de iddiasız, tamamen formalite bir maçta... Hem de kendi takımınız PSG'nin 2-0 önde götürdüğü maçta fanatiklere, kötü niyetlilere engel olamıyorsunuz... Ayıp!.. Ayıp! Bu ne dostluğa, ne spora yaraşır...  Maç mı? Keyfi mi kaldı ki anlatalım... Milan'ı yenerek işi İstanbul'da bitiren G.Saray zaten Paris'e keyfe gitmişti. Bu yüzden Lucescu'nun sahaya sürdüğü onbir "uluslararası maç tecrübesi artsın" denilen oyunculardan kuruluydu. Onlar da hiç asılmadılar... Daha maçın başında Christian ile PSG bir gol atınca güven buldu... Prestij için yüklendi. G.Saray orta saha ve savunmada büyük boşluklar verdi ve Christian'ı kahraman yaptı... Her şey Fransızlar adına iyi güzel giderken ortalık karıştı... Parc des Princes Stadı'nda ipini koparan sahaya girdi... En doğru kararı Portekizli hakem Vitor Manuel Melo Pereira verdi... "Doğru soyunma odasına, böyle futbol olmaz!" Maç tekrar başladı ama oynansa neye yarar, oynamazsa neye?.. Ne diyelim, bu utanç da Fransızlar'a yeter!