Krizler fırsat mıdır?

Sesli Dinle
A -
A +

"İlk Evim İlk İş Yerim" projesi kapsamında TOKİ aracılığıyla inşa edilecek 500 bin adet sosyal konutların ilk temelleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 17 ilde düzenlenen törenle önceki gün atıldı. İlk etapta inşa edilecek 250 bin konuttan 5 bin 615'inin tamamlanması için çalışmalar hızla devam edecek.

 

Bu projeyi “asrın projesi” yapan konut sayısının çokluğu ile beraber, alıcıların filtre edilerek gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmasıdır. İhtiyaç sahipleri olmanın ötesinde kazanç temin etmek için konut alanların ve araya sızan yabancı alıcıların devre dışı bırakılarak gerçek ihtiyaç sahipleri ile fiyatlarının reel maliyetler üzerinden ve ödeme kolaylığına dayanmasıdır.

 

8 milyonu aşan bir talebi kendisinde toplayan bu proje nasıl bir mecburiyetten doğdu?

 

Türkiye ekonomisinin merkezinde olan inşaat sektörü, demir, alçı, elektrik malzemesi, perde, mobilya, cam, parke, çivi, boya gibi 250'ye yakın yan sektörü ve 6 milyonu aşan istihdamı taşıyor. “Konut ve İşyeri” yapımı da inşaat sektörünü sürükleyen ana kollardan en güçlüsü.

 

Sektör kendi yağıyla kavrulurken önce kiraların sonra konut fiyatlarının kabul edilemez bir artışını etkileyen unsurlar düşük faiz yüksek enflasyonla beraber yabancılar için Türkiye konut piyasasının ucuz kalması sonucu insanlarda oluşan 'kaçırdım, kaçırıyorum psikolojisi”

 

Bu hengâme, 2019 yılının sonunda Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs (Covid-19) salgını ekonomik faaliyetlerin yavaşlamasına, gelir kaybı, istihdam ve sosyal sorunların artışına dayanıyor.

 

Uzmanlar, salgınının dünya ekonomisinin “ritmini” bozduğunu, tüketici davranışlarında önemli değişimlere neden olurken, fabrikaların düşük kapasiteyle çalışmak zorunda kalmaları ve hatta zaman zaman kapanmalarının, mal üretiminde sıkıntıların yaşanmasına yol açtığını ve bunun mal ve hizmet fiyatlarının yükselmesine sebep olduğunu belirtiyor.

 

Nihayetinde küresel ekonomide yaşanan enflasyona bağlı olarak mal ve hizmet fiyatlarındaki artış konut fiyatlarında zirve yaptı. Enflasyona karşı birikimlerini korumak isteyenler bir korunma yöntemi olarak gayrimenkulü bir “sığınak” olarak gördü.

 

Yüksek talep karşısında konut fiyatları günlük değişti ve rekabeti anlık takip etmek zorlaştı, fiyat referansları kayboldu. Avrupa'nın en çok konut satılan ülkesi olmamıza rağmen ev sahipliği oranında fark edilir bir gerileme yaşandı.

 

Hükûmet, enflasyon baskısı altında kalan sektörlerdeki teşviklerle beraber konut satışlarındaki daralmayı açmak için kamu bankaları aracılığıyla düşük faizli konut kredi kampanyası başlatıldı.

 

Bilindiği gibi kamu bankalarının öncülüğünde konut kredi faizleri bir süreliğine 0,64 oranına kadar çekildi ve konut kredisi faiz oranlarının düşmesiyle birlikte konut satışları patladı. Ancak, faiz indirimi konut sahibi olmak isteyen dar gelirliye değil konutu satan satıcılara ve aracılara yaradı. Kredi faizleri düşünce faiz indiriminin toplam tutarından daha büyük meblağ konut fiyatlarına artış olarak yansıdı.

 

Sonuçta, “Düşük faizli konut kredisi uygulaması” öncelikli hedeflere ulaşamadı.

 

Ancak, “zor, oyunu bozar”. Nitekim tarihin en büyük sosyal konut hamlesi "İlk Evim İlk İş Yerim" projesi ile finans kurumları ile yükleniciler arasındaki bu “Al gülüm-ver gülüm” düzeni bozuldu.

 

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, başvuru sayısı 8 milyona ulaşan projenin ilk etabının temel atma töreninde yaptığı konuşmada, “Yüksek kira fiyatlarına vatandaşlarımızı ezdirmemek için cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi” olarak tanımladığı projeyi, böyle bir mecburiyetin açtığı yeni bir yol olarak tanımladı.

 

Bu proje tamamlandığında zorda kalınca alışkanlıklarını ve oyunun aktörlerini değiştirip “krizi fırsata çeviren” insanların ve kurumların hikâyelerine bir yenisi eklenmiş olacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.