MISIR Gökyüzüne merdiven dayamışlar

A -
A +
İHRAMLAR VE KUBBELER ARASINDA -1- İrfan Özfatura MISIR'da... MISIR Gökyüzüne merdiven dayamışlar

Abbasiler girdi FAKAT... MS 820 yılında Abbasiler büyük piramidin sırrını çözmeye niyetlenir, bir delik açarlar. Granit tıkaçlara rağmen dehlizlere ulaşmayı başarırlar. Firavun ve firavuniçe odalarına ve yer altı mahzenine girer ama boş lahitten başka bir şey bulamazlar Aslan! Dillere destan Giza'da üç büyük piramidin doğusunda, gözlerini Nil vadisine dikmiş yarı insan, yarı aslan bir heykel vardır ki buna sfenks diyorlar. Khafre adına yapılan aslan parçası piramitlerin yanında minicik kalıyorsa da boyu 15 katlı bina kadar diyelim, cesameti anlaşıla... MISIR Gökyüzüne merdiven dayamışlar

GİZA "SIFIR" olsun 17. YY'a kadar gemisi donanması olan her devlet kendi başkentini "0" boylam sayar. Bu kargaşaya son vermek için 25 ülkenin temsilcisi Washington'da toplanır. Prof. Charles Piazzi Smyth "0" boylamının Mısır'daki Giza'dan, büyük pramidin tepe noktasından geçmesi gerektiğine inananlardandır ama olmaz. Coğrafyaya da siyaset yön verir "Greenwich" ağır basar. MISIR Gökyüzüne merdiven dayamışlar

MALZEMEDEN ÇALMASA... Vizörden baktığımda parmaklar piramidi tam tepesinden yakalıyordu ama olmamış... Kaydırmışız aşağıya. Valla kabahat firavunda... 15-20 milyon ton daha taş getirtirse, işçileri 5-10 yıl daha çalıştırsa olmaz sanki? Piramidi 20 metre yükseltse fotoğraf istediğimiz gibi çıkacak, Orhan Amcamız da mutlu olacaktı... MISIR Gökyüzüne merdiven dayamışlar

NEDEN BURAYA? Piramitlerin kurulduğu Giza bölgesi çorak kurak bir sahra... O yıllada bir yerleşim de yok, firavunlar daha yukarılarda Memphis, Lüksor ve Karnak'ta oturuyorlar. Acaba 800 kilometre öteden taaa Asuan'dan taş taşıtıp böylesi bir alana niye piramit kurdular? Belki de hadise o kadar basit değil, bilmediğimiz sırları var. 40 yıl coşkusuyla ilavenin hazırlandığı günler... Aylar evvelden çalışmaya başlamış belge bilgi toplamışız. Ne hatıralar... Ne hatıralar... (Bunları kitaplaştıracağız inşallah) Gelgelelim bir ilave ne kadar geniş tutulursa tutulsun yetmiyor. Başlık, spot, resim, geriye 1500-2000 karakterlik bir alan kalıyor. Sana bir koca gününü ayıran, albümlerini açan, hislenen ağlayan ağabeyimize ancak iki paragraf. Ben olsam darılırım, kızarım, gönül koyarım... Nasıl bunaldım anlatamam, bir yerlere kaçmalı ama... Nereye diyeceksiniz? Valla nereye olursa... İcabında Fizan'a! Tam da o sıralar telefon çalıyor? Açıyorum İrfan Turizm'den Erol Ağabey? - Abi Mısır'a gidiyoruz, geliyor musun? - Nasıl gelmem. Hastaya ilaç. İşi, ne olup bittiğini anlayamayan şaşkın arkadaşlara devrediyorum. Bunlar notlar, bunlar fotoğraflar! Hadi bana bay bay! * * * Hava alanında güzide bir ekiple karşılaşıyorum. Tarihî konulara vukufiyeti ile tanıdığımız Fahreddin Tacar ağabeyimiz ile Mehmed Said Arvas Hoca Efendi de kafileye katılmışlar... Oh be... Şu talihe bak! Bir gün evvel gazetecilikten yaka silkiyordum, şimdi nutuk atabilirim, mesleğin kadri kıymeti hakkında! Seyyahlarımız genelde İslam medeniyetine meraklılar. 5 - 6 gün içinde hem Kahire'yi, Tanta'yı, İskenderiye'yi görmek istiyor, hem de veliyullahın kabirlerini ziyaret edip manevi kazançla dönmeyi hesaplıyorlar. Doğrusu da bu zaten. Said Hoca gibi mümtaz bir rehberle yola çıkmak herkese nasip olmaz. Resmen firavunluk Gazetecilikte 5 N bir K diye bir kaide var. Ne? Nerede? Ne zaman? Neden? Nasıl? Bi de "kim?" Piramitler en basit tarifi ile insan eliyle yapılan dağlar. Giza'dakilerin M.Ö 3000 yıllarında inşa edildiği, Keops, Kefren ve Mikerinos'un adını taşıdıkları biliniyor Evet, böylece ne, nerede ve kim şıklarını cevaplamış oluyoruz. Gelelim nasıl ve neden sorusuna? İşte asıl iş orada... Girift muamma! Öyle ya bir adam koca koca taşları taaa Asuan vadisinden taşıtıp da böyle bir garabete niye imza atar? Bunları ocaktan çıkarması emek, nakliyesi emek, dizdirmesi emek. Her ne kadar Keops'u 20-30 bin işçinin 20 yılda bitirdiği söylense de uzmanlar 100 bin insanın 660 yıl çalışması gerektiğini iddia ediyorlar. Tuhaf! Bunu firavun olsa yapmaz. Sanıldığı gibi kabir de değil, kaldı ki kral doğduğu gün mezarının inşaasını emretse, bittiği güne torunu ulaşamaz. Efsaneler arasında Hâl böyle olunca efsaneler ilmin bilmin önüne geçiyor. Mısırlılar bundan bizar değil. Hatta bol mumyalı abuk filmler bile işlerine geliyor. Bu filmleri bilirsiniz yakışıklı bir arkeolog piramitlerin esrarını çözmeye niyetlenir, ona eski yazıları okuyabilen bir uzman lazımdır. O da filanca profesörün güzelce kızıdır. Bu arada esrarengiz adamlar peşlerine takılır.... Neyse içeri girerler, taşlar kımıldar, dehlizler açılır, mumyalar ayaklanır, ortalık toz duman. Hasılı esas oğlan ile dilber kız kurtulur, kötüler cezalarını bulurlar... Böylesi filmlerin vizyona girdiği sezonlarda oteller dolar, memlekete döviz yağar. Bu arada fısıltı gazetesi de çalışır. Yok kirli su piramide girince duruluyormuş da, süt meyve taze kalıyormuş filan. Sonracığıma efendim piramitlerin içi yazın serin, kışın sıcakmış. Taş len bu, nasıl olabilir ki başka? Eğer uydu fotoğraflarına bakarsanız piramitlerin basit binalar olmadığı ortaya çıkar. Büyük piramitin açıları, Nil deltasını iki eşit parçaya ayırır. Astronomi ile ilgilenenler Orion takım yıldızlarıyla mimari arasında bir uyum yakalar. Kral odasına yılda sadece 2 kez güneş girer. (Doğduğu ve tahta çıktığı gün). Kaldı ki piramitler 3-4-5 nispetine (pisagorun teorisine uygun) olarak hazırlanmıştır, boy ve yüzeyi oranlarında "pi" sayısı göze çarpar. Büyük Piramit'le dünyanın merkezi arasındaki uzaklık, Kuzey kutbuyla arasındaki uzaklığa müsavidir, yüksekliği milyarla çarpılınca güneşe olan mesafemizi verir. Hepsi bir yana bu alamet güneş saatidir, takvimdir... Mısırlıların endazeden hassas ölçü birimleri olduğu kesin, geometriye vukufiyetleri de ortada. Yani adamlar astronomiyi, coğrafyayı biliyorlar. Mimaride de mahirler, piramit dediğin 210 kat, akla ziyan. İnşaat için önce bir şantiye kurulmuş olmalı, bloklar taşınmalı, yığılmalı. Herhalde taşları öyle pat pat üst üste bırakmadılar, nedense temele akıtılan terler gözden kaçıyor. Gelelim nasıl bina edildiğine. Bunun için spiral bir rampadan bahsedenler var, zemin sulanıyor ve taş bloklar itilerek kaydırılıyor. Ölü yatırım İyi de abi taşı kaydıran zemin ayakları da kaydırır di mi ama? Tarihçi Herodot'a göre, malzemeyi, piramidin tepesine çıkarmak için 925 metre boyunda, 19 metre genişlikte bir rampa yapılmış olmalı. Böyle bir rampanın inşaası da en az 10 yıl sürer ve sökülmesi de zaman alır bir o kadar. Kaldı ki etrafta rampadan kalma tek atık yoktur, teorinin ayakları yere basmaz. Bazıları da Mısırlıların daha o zamanlar çimentoyu bulduklarını ve blokları kalıba dökerek hazırladıklarını söyleseler de neticede taş taştır, 147 metre yukarı taşınacak. Anıt mı kabir mi? Keops Piramidi ağırlıkları 60 ile 3 ton arasında değişen 2.300.000 adet taş bloktan müteşekkil. Bir kenarı 227 metre olan kare taban üzerine kuruluyor. Piramidin ortasında, tepeden 100 metre kadar aşağıda firavun odası var ama sadece dört duvar. (Kefren ve Mikerinos'un içinde de mumya bulunmaz) Aslında Mısırlı krallar ve soylular "mastaba" denen mezarlara bırakılırlar. Piramit belki de hedef saptırmak için düşünülen bir tuzak! Halbuki ünlü mimar İmotep'in Kral Zoser için Sakkara'da yaptığı merdivenli piramit üst üste konmuş altı mastabadan ibarettir. (Basamaklı Piramit) Buna mezar diyebilir miyiz peki? Elbette! Vaziyet ortada... Yapmaya kalksak 1978'de Amerika'daki, Indiana Limestone Inc. (dünyanın en büyük taş üreticisi), Keops gibi bir piramit için üretimi üç katına çıkartmak kaydıyla 27 yıllık bir çalışma içine girmeleri gerektiğini hesaplamış. Tabii hidrolik çekiçler, kristal başlı testereler, güçlü yükleyiciler ve damperli kamyonlar kullanılmak kaydıyla. İşin inşa tarafı meçhul, onun kaç yıl süreceği konusunda fikir bile yürütmüyor. Sadece Keops denilen alamet 3 metre yüksekliğinde bir duvar haline getirilse bütün Fransa'yı sarıyor (Nopolyon hesaplatmış). Piramidin 20 yılda bittiği söyleniyor bunun için Nil'in yükseldiği mevsimde, günde 4000 blok taşınmalı. En az bin tekne lazım. 60 milyon ton taşın nakliyesinden bahsediyoruz dile kolay. Beklide firavunlar halkı oyalamak için böyle bir dümen buldular. Çünkü mahsul bereketliydi, çabucak zengin oluyorlardı. Bilirsiniz kolay kazananlar kaşınır, isyankar olurlar. Ömür törpüsü Merdiven şeklinde yükselen yapının dış yüzüne dik üçgen parçalar oturtmuş, elle cilalıyarak parlak pürüzsüz bir satıh elde etmeyi başarmışlar. Bir yüzeyinin yaklaşık olarak 2.5 hektar olduğu düşünülürse, piramit 460 bin taşla kaplanmış. Bu taşlar itinayla yerleştirilmiş aralarına sigara kağıdı bile sığmazmış. Lakin kaplamalar kızgın güneşe, kum fırtınalarına dayanamamışlar... Bu arada şehirde ev, kabir, çeşme, sebil (ve kale) yaptıranlar hazır taşlara bigane kalamazlar. Aparır koparır inşaatta kullanırlar. Hatta Mehmet Ali Paşa Piramiti yekten söktürüp Nil üzerine bir baraj yaptırmayı tasarlar. Piramitler kimilerine göre hava araçları için işarettir, kimilerine göre jeolojik titreşimlerle rezonansa girebilecek bir enerji merkezidir, kimileri ise tarihe yön verecek bir arşiv olduğuna inanırlar. Her nekadar bu nazariyeleri destekleyecek malzeme bulunamadıysa da bizim bilmediğimiz teknolojilere haiz oldukları vakıa... Yok efendim ilk insanlar mağaralarda yaşamışlarmış da.... Homo sapiensmiş, çubukmuş, dumanmış, cilalı taşmış... Evrimci geyikleri işte... Uydur uydur salla. Diyeceksin "gel koçum, bir piramit de sen yap!" Sıkıysa... > DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.