Gündem belli: - Hızlandırılmış demokratik açılım! Vaziyet mi? Vaziyet hoş değil maalesef. Oyun teorisi gözlüğü ile baktığımızda, "kazan-kazan" eksenli projeleri pek sevmiyoruz. Peki biz neyi seviyoruz? Neye meftun olduğumuz, son derece açık. Problemi kurnaz bir biçimde, "kazıklama-kazıklanma" ya da "kaybet-kazan" eksenine taşıyarak, olabildiğince sömürmek istiyoruz. Ne var ki... İşler sarpa sarınca, Daltonlar'ın en uzun boylusu ve en şapşalı olan Averel Dalton'u andırıyoruz. (Daltonlarda "boy ve zekâ" makûsen mütenasiptir!) Red Kit okuyanlar iyi bilir; Averel, zaman zaman kendini "kazıklanmış gibi" hisseder, derin düşüncelere dalar. Ülkemizin "âkil adamları" da, deyim yerindeyse, Averel gibi tefekkür ediyor. Ne diyelim? - Düşün düşün, iştir işin! *** Eğri oturalım, doğru konuşalım. Aslında böylesine radikal gündemlere alışık değiliz. Daha önce de yazmıştık. Vaktiyle, Soğuk Savaş yıllarından kalma, tepe tepe kullandığımız güzel bir menümüz vardı. 'Jeostratejik' tabaklarda, 'jeopolitik' salatalar ve soslarla birlikte sunduğumuz yemek müthişti. - Bir tutam demokrasi - Bir tutam insan hakları - Bir tutam bireysel hak ve özgürlükler - Bir tutam piyasa ekonomisi ,,,ve 'yeterince siyasi irade', 'kararınca toplumsal destek' yeterli sayılıyordu. *** Şimdilerde birileri, yukarıdaki menüyü yeniden servis etmek istiyor, ama halkımız yemiyor. Menüyü ısıtanlar öfkeleniyor: - Beğenmeyen, bu ülkeyi terk etsin! Tamam da, bu gezegende, bu coğrafyada yalnız yaşamıyoruz. Birtakım sınır ötesi oluşumlar ve kaşıntılar, bize gelince "zınk" diye durmuyor. Diğer taraftan, içeriyi düzeltmek, netice itibariyle bize düşüyor. İçeride yapılması gerekenleri, "yap-işlet-devret" modeliyle halledemiyoruz, Açıkçası, çözümü ihale edemiyoruz. Nasıl mı çözeceğiz? *** Önce bir fıkra: Sovyetler Birliği'nde Stalin dönemi. KGB'ye bir mektup gelir: -Papağanımı kaybettim. Papağanımın siyasi görüşlerine ve küfürlerine kesinlikle katılmıyorum. İmza: Yoldaş İvan *** Yani... Yanisi şu: Papağanımızın siyasi görüşlerine katıldığımızda, daha doğrusu, kamusal ve bireysel takiyeyi sıfırladığımızda işler yoluna girmiş demektir. Hedefimiz, "sıfır takiye" olmalı. Vatanın ve milletin selameti için...