Bir müddettir Borsa ve faiz ekseninde bir tedirgin hava oluştu ya. Bir de nisan enflasyonu yüksek çıkıp siyasi ortam da "profesyonel usullerle" gerilmeye başlayınca bizim kötümser esnafına gün doğdu. Dün dolar fırlayıp endeks de çakıldı ve şimdi şov zamanı. O kanal senin, bu gazete benim dağılıp hepimizi tenvir edecekler! Türkiye'de aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını, ekonomik göstergelerin birer göz yanılmasından ibaret olduğunu, işlerin hep kötü gitmekte olduğunu ama bunu ancak kendileri gibi bir avuç "feraset sahibi"nin öngörebildiğini anlatacaklar. Yurdum insanının "on yılda 3 kriz geçirmiş" ruh haleti de bu yorumlara ister istemez meyledecek ve meşhur "nereye gidiyoruz?" sorusu sökün edecek. Çok net söyleyeyim. Bir yere gittiğimiz filan yok. Genel trendde bir şey değişmiş değil. İyi ama dolar uçtu, borsa çöktü! diyeceksiniz. Biraz sert ama konjonktürel olmaktan öteye gitmeyecek dalgalanmalar bunlar. Hani hiç sevilmeyen sıcak para fonları var ya. İşte onların, karlarını yeterli görüp, biraz da dış şartların etkisiyle pozisyonlarını kapatıp dolarlarını alıp gitmelerinin sonucu bu. Şikayet Olağanüstü dönem bezirganları için bu tür tedirgin ve dalgalı ortamlar çok verimlidir. Zira falanı tanıyarak veya filana yakın olarak ikbal devşirilen dönemlerdir bunlar. Üstelik bu ülkede ısrarlı ve sebatlı bir "planlı destabilizasyon" süreci yürütüldüğü aşikar. Ekonomik tedirginlikler ise bu tür karmaşa üretimi için bulunmaz fırsatlardır. O halde, son günlerdeki piyasa dalgalanmaları önümüzdeki dönemde bir hayli malzeme olacaktır. Lakin şunu göz önünde tutsak iyi olur. Türkiye'nin genel trendi müspet yönde seyretmeye devam ediyor. Parametreler iyi. Doğrudan yabancı sermaye ve özel sektöre dış finansman akışı sürüyor. O halde, kısa vadeli iniş çıkışları iyi anlamak lazım. Ve gaza gelmemek lazım. Morgan Stanley'in başekonomisti'nin dediği gibi "şikayet etmeye çok alışmışız". Ama şikayet edecek, hele de panik yapacak bir durum yok ortada.