Kaydet
a- | +A

Bizim yüz ölçümümüz Malezya’nın 2,4 misli, nüfusumuz ise 2,7 kat fazla. Ama onların ihracat kalemleri ve rakamları daha yukarda.

İstanbul’dan gece 02.00’de hareket ediyoruz, mahallî saatle 17.00’da iniyoruz Kuala Lumpur’a. 15 saat göründüğüne bakmayın saat farkını düşerseniz 10 kalacak.

Gelirken de mahallî saatle sabah 10.00’da kalkıyor 16.00’da iniyoruz İstanbul’a. Altı saat değil işte, “+ 5” ekleyeceksiniz bu defa.

Henüz tayyare merdiveninde sıcak buharlı bir hava. Ohh iliğimiz kemiğimiz ısınacak sonunda.

Bir arabaya binip şehre yöneliyoruz, uzaklarda şimşekler çakıyor. Ardından nasıl bir yağmur, silecekler aciz kalıyor.

Türkiye’de böyle birkaç gün yağsa, kurumuş göllerimiz taşar, barajlar kapak açar.

Ben de bunların arabaları niye temiz diye merak etmiştim bu kadar.

Malezya’ya ekvator iklimi hâkim. İki mevsimi var: Az yağışlı ve çok yağışlı. Suhunet 20 ile 40 derece arasında.

Hâliyle yeşili gümrah. Şehirden az açılınca ormanlar görüyorsunuz 15 bin tür nebat, altı bin tür ağaç var ki bazıları 45 metreden fazla.

Yağmur ormanlarında yaprak dökmeyen ağaçlar, bambular, sarmaşıklar, filler, gergedanlar, maymunlar, uçan kurbağalar, kanatlı sincaplar, dev yarasalar.

Peki bu karanlık cangıllara girilir mi?

Tavsiye etmiyorlar, parsı, panteri, kaplanı geç, envai çeşit sürüngen, kemirgen, börtü böcek var. Bataklıklar timsahlara mekân. Bastığınız yere dikkat edin piton ve kobra olmasın ayağınızın altında.

Tertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Başlık ResmiTertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya

EN AZ İKİ LİSAN

Aralarında konuşurken Malayca, Tamilce, Mandarin Çincesi ile başlayıp İngilizce devam ediyor, plak değiştirdiklerinin farkına bile varmıyorlar.

Ekseriyet Müslüman. Mescitler dolu, tesettüre ehemmiyet veriyorlar.

Bayraklarında hilâl yıldız var, Türkleri seviyor, vize istemiyorlar.

Adım başı park, o kadar gökdelen arasına ağaçları yakıştırmışlar. Nehir şehir sarmaş, dolaş.

Çarşı pazar tropikal mahsulle dolu. Ancak durianı ayrı tutuyorlar.

Durian dedikleri dikenli bir meyve. Kabuğunda tuhaf bir koku var, elinizde taşırsanız belediye otobüsüne, metroya, trene almıyorlar. Meraklılar durian kafelerde toplanıyor, keskin bıçaklarla sert kabuğu yarıyor. Yağlı ve tatlı göbeğe çala kaşık dalıyorlar. İçi muhallebimsi, krem karamel kıvamında. Yüksek lif nispeti, zengin mineralleri, vitaminleri ile kalbe ve beyne iyi geliyor. Cennet meyvesi diyor, süte, yoğurda, dondurmalara katıyor, ayrıca kurutuyor, çıtır dilimleri keyifle atıştırıyorlar.

Bu arada söylemiş olayım alkolle birlikte alanın şaftı kayıyormuş. Sakın ha!

MESCİTLER ÇİÇEK

Görünüşte bizim kadar camileri yok ama çarşılarda iş hanlarında bir mescit buluyorsunuz mutlaka. Benzin istasyonlarındakiler çok bakımlı. Pırıl ötesi diyeyim anla. Camiye ayakkabı ile girmeyi edebe mugayir sayıyor, eşikte çıkarıyorlar. Abdest alınan yerde terlik takunya yok mermere basıyorlar yalın ayakla.

Hepsinin hayali bir gün hacca gidebilmek, bu nimete kavuşanlara gıptayla bakıyorlar.

Zikir ve vird kitaplarının yaygınlığı ehli tarik sayısı hakkında fikir veriyor. Vakit bulan çekiliyor köşeye, günlük vazifesini tamamlıyor.

Pahalı bir ülke değil iyi bir lokantada doyum tokum yesen vereceğin para 30 ringit (300 lira).

Batik boyamaya meraklılar, renkler canlı, motifler koca koca. Mağazaların bir köşesinde hanımlar desen çiziyor, satış imalat yanyana.

Malezya aynı zamanda bir kakao ülkesi, çikolatada iddialılar.

Tertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Başlık ResmiTertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya

PETRONAS

Turistler Petronas kuleleri önünde fotoğraf çektiriyor. Öyle dört köşe gökdelenlerden değil çizgisi karakteri var, yakışıyor kadraja.

Bu kuleler tamamlandığında (1998) dünyanın en yüksek ikizleriydi ve 2018’e kadar unvanı elinde tuttular.

Peki Petronas ne iş yapar?

Malezya’da çıkan bütün akar ve uçar yakıtı pazarlar. 1974’te kurulmuş. Arama, bulma, çıkarma, taşıma ve petrokimya üzerine yarım asırlık tecrübesi var. 100 küsur ülkede faaliyet gösteriyor.

Sadece Malezya’da bin istasyon çalışıyor, verdiği vergi hazine gelirinin %15’ine tekabül ediyor. Halka temiz su, gıda ve sağlık alanında yardımcı oluyor. Universiti Teknologi Petronas (UTP) aracılığıyla gençlere yüksek tahsil imkânı sunuyor ayrıca.

Malezya’da tarım ve endüstri tıkırında, ihracat rakamları bizden fazla, hatta kendinden dokuz kat kalabalık Endonezya’nın bile iki tık yukarısında.

Para birimi ringit (MYR) Kasım 2025 itibarıyla 10 lira civarında. Metroda tramvayda gittiğiniz kadar ödüyorsunuz, indi bindi 1 MYR (üç durak boyunca).

Proton'un ilk elektrikli otomobili Proton e.MAS 7
Başlık ResmiProton'un ilk elektrikli otomobili Proton e.MAS 7

PROTON MODENAS

Teknolojiye yatkınlar, Proton markası ile dizaynı kendilerine ait otomobiller üretiyorlar. SUV’lar, sporlar seç seç al. Yetmişli yıllarda F-1 pistlerini ağlatan Lotus’u aldıktan sonra kabuklarını kırmışlar. Alınır mı? Alınır. Keşke Türkiye’de de olsalar.

Malezya’da maaşlar bizim ayar belki biraz az. Lakin 40 bin ringite (400 bin lira) sıfır otomobil çekebiliyorlar altlarına.

Yine bir Malezya markası olan Modenas motosikletler leblebi çekirdek gibi satılıyor.

Mesai bitimi trafik kesafet kazanıyor, dört tekerlekliler ikinci vitese hasretken, çifttekerler dörtleyip vınlıyor.

Genelde cup cinsi küçük çevik motorlar kullanıyor, teyzeler ve nineler de aralardan kayıyor. Kırmızı ışıkta onlarca motorcu birikiyor, yeşil yandı mı anında yok oluyorlar, caddeler nefes alıyor.

Bu arada trafik soldan işliyor, ilk günler adamın önüne atlayıp niye üstüme geliyor diyorsun, alışıyorsun zamanla.

Tertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Başlık ResmiTertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya

SEÇİMLE SULTAN

Malezya eyaletlerle yönetiliyor, 5 senede bir sultan seçiliyor (Müslümanlardan).

İngilizler Malayları köle gibi kullanamayınca tutmuş Hintlileri ve Çinlileri getirmiş kalay madenlerinde çalıştırmışlar.

Asli unsur değiller ama hoş tutuluyor haklarını kullanıyorlar.

İsteyen gazete mecmua çıkarabiliyor radyo TV kurabiliyor.

Devlet okulları Malayca eğitim veriyor, eğer velisi isterse çocuğunu Çince ve Tamilce tedrisat yapan okullara yolluyor. İlk mektep 7 yaşında başlıyor, 6 sene sonra bitirme imtihanına giriyor, muvaffak oldu orta mektebe devam.

Olamadı kaportacıya.

Zarif insanlar, edepliler, gençler ölçülü, kibar. Mümkün mü öyle itiş kakış kahkaha!

%63 Müslüman, Budist (%18,6), Hristiyan (%9) ve Hindular (%6) kendi örfüyle yargılanıyor (bilhassa nikâh, miras, velayet hususunda) Müslümanlara şeriat mahkemeleri bakıyor.

Gayrimüslimin alkolüne karışan yok ama domuz eti külliyen yasak. Malum sağlıksız aynı zamanda.

Tertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Başlık ResmiTertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya

OTU YAPRAĞI ALTIN

Kerestede aranan bir adres. Bambu ağaçları iyi para ediyor, 800’ü aşkın orkide yetişiyor ayrıca.

İstikrarlı büyüyor, sermayesi güçlü, enflasyonu düşük, vergiler makul. Kişi başı millî gelir 15 bin dolar civarında. Bizde benzinin litresi 1,27 dolar, onlarda 47 sent (25 lira civarında).

Palm yağı, çay, kakao, Hindistan cevizi, pirinç, ananas ve biber (iyi acı ama) satıyor, Helâl gıda sektöründe başı çekiyorlar. Tütünü çok tutuluyor, kauçukta dünya lideri ayrıca.

Kalayda piyasanın %70’ine hakim. Demir, boksit, petrol, manganez, altın, tungsten ve titanyumda da hatırı sayılıyor.

Sattıkları: Beyaz eşya, tekstil, gıda, çimento, mobilya, kâğıt, kırtasiye, gübre, plastik, elektrikli aletler, ilaç, makina, kimya... Dünyanın üçüncü büyük yarı iletken ihracatçısı aynı zamanda.

Kaliteyi oturtmuşlar, “Made in Malaysia” güven veriyor pazarda.

Tertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Başlık ResmiTertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya

YEKPARE ORMAN

Palm yağı belki 5 bin yıldır biliniyor kullanılıyor, 1955 yılında endüstrisi kuruluyor.

Palm plantasyonları yabani hayatı ne kadar örseledi bilmiyorum. Gördüğüm o ki, maymunlar cirit atıyor, meyvelerden sebepleniyor. Zemin yeşilden yana zengin, geyik karaca için de sıkıntı görünmüyor.

Lakin kaplanlar ve orangutanlar daha sık bir orman istiyor, derinlere çekiliyor.

Malezya hükûmeti nesli tehdit altındaki türleri korumak için enstitüler kurmuş, iş bilen veterinerler çalıştırıyor.

Bu merkezlerden ikisini gezdik, birinde kaplanlar vardı, yavruları avlanabilecek yaşa gelince salınıyormuş ormana.

Ancak iki tanesi müebbede mahkûm. Suçu ne diye soracaksınız şimdi? Biri insan yemiş, diğeri dadanmış ahırlara.

Yırtıcıları insan etinden vazgeçirmek zor, sırtımızda kalın bir post yok. Kaldı ki dişimiz tırnağımız işlemez onlara.

Tadımızı alan, pusu atmaya başlar. Ki ben çelik kafestekinden bile tırstım. Kaçmakla da kurtulamazsın, suya atlasan senden iyi yüzer, ağaca çıksan bir sıçrayışta.

RENKLER SESLER

Malezya’da Malay, Çin ve Hint kültürü bir arada, değişik kıyafetler, farklı mutfaklar.

Toplu taşıma işi çözülmüş. Caddelerin üstünde havaraylar yürüyor, tren, tramvay ve otobüsler biteviye tur atıyor.

Takside Grab sistemi yaygın, vatandaşa hesaplı geliyor.

Yağmur ormanlarında otaban açmak yerine nehir yolları kullanılıyor.

Sokaklarda mahallî lezzetler var. Hediyelikte pazarlığa alışkınlar. Malı öldürmezseniz teklifinize “he” diyorlar.

Sigara içen yok denecek kadar az. Yerlerde izmarit göremezsiniz asla...

Uyuşturucu kaçakçılığının cezası çok ağır, zinhar yasak.

Kuala Lumpur bizimkilere göre ufak bir şehir nüfusu 1,7 milyon civarında.

Tertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Başlık ResmiTertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Tertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Başlık ResmiTertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Tertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Başlık ResmiTertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Tertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Başlık ResmiTertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Tertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Başlık ResmiTertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Tertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Başlık ResmiTertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Tertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Başlık ResmiTertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Tertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
Başlık ResmiTertemiz ülke! Bal dök yala: Malezya
ÖNE ÇIKANLAR