Nafile çırpınışlar

Beşiktaş için, rahat gün yok artık... En zorundan, en kolayına kadar, her 90 dakikası sıkıntı, stres dolu... Taraftarın coşkusu bile para etmiyor bazen... Oysa o seyirci, daha geçen hafta İngiliz gazetelerinin manşetlerinde "muhteşem" başlıklarıyla yer alıyordu... Manchester United bile şaşkına dönmüş, adeta imrenmişti o İnönü görüntüsüne... *** Dün gece de manzara aynıydı... Tribünler, hançereleri yırtınırcasına, 5 maçta 9 puan kaybetmiş, Şampiyonlar Ligi'ne iyi adım atamamış takımlarının formsuzluğuna rağmen susmak bilmiyordu... Mustafa Denizli, eleştirilerden nasibini almış olmalı ki, kadroda köklü değişiklikler yapmıştı... İsmail Köybaşı 18 kişilik kadroda bile yoktu... Sezon başı küstürülen, hocasıyla bir türlü yıldızı barışmayan Bobo, Nihat için yedekliğe alıştırılan Nobre ile çift santrfor olarak sahadaydı... Tabata geldikten sonra pabucu dama atılan Tello da bu futbolcuyla yan yana orta sahanın hamallığına soyundurulmuştu... *** Ama işler bir türlü yolunda gitmiyordu yine de... Hele bir ilk yarı vardı ki dün gece, insanı, sevdiğine, seveceğine pişman edecek cinstendi... Bobo ve Tello'nun iki cılız şutundan başka akıllarda ne kaldı ki... Oysa Kayserispor, bilhassa Cangele ve Makakula ile Beşiktaş kale önünde daha etkili gözükürken, bilhassa İbrahim Kaş'ın koruduğu sağ kanadı iyi kullanarak, gol yollarında geçit bulmaya çalıştı. Siyah-beyazlı takımın en büyük eksiği olan, en geriden oyun kurma zaafı, dün gece de aynen sahadaydı. Gerek Sivok, gerekse Ferrari, sadece tehlikeyi savuşturma görevlerini yerine getirirken, orta sahanın işini kolaylaştıracak pas yüzdelerinde hiç başarılı olamadı... *** Lig başından beri, alışkanlık haline ilk yarıda beraberlik senaryosunu dün ilk yarıda bir kez daha yazan Beşiktaş, ikinci yarıda da sıkıntılı görüntüsünden vazgeçemedi. Makakula'nın golü bile sürpriz değildi bu oyun karşısında... Serdar Özkan'ın kendi bildiğince oyunu, Tabata'nın G.Antep'teki rahatlığını ve özgürlüğünü bulamaması, siyah-beyazlı takımın 6 lig maçında 12. puanını kaybetmesine sebep olan etkenlerdi. Gerçek şu ki, artık Mustafa Denizli'nin "Düzeleceğiz masalları" geçerliliğini kaybetmiştir. Allah Beşiktaş taraftarına sabır versin...