Seçim sonuçları ve CHP

A -
A +

Seçimlere bir hafta kala Ankara temsilcisi olan bir gazeteci arkadaşım aradı. O günkü yazımı okumuş ve bana "Arkadaş Ak Parti'yi iktidar yapmak için elinizden geleni yapıyorsunuz. Ak Parti'nin en kötü ihtimalle 300 milletvekili çıkaracağını ve yüzde yüz tek başına iktidar olacağını yazmışsın. Bizim göremeyip sizin gördüğünüz şey nedir?" diye sordu. Ben de kendisine, Ak Parti dışında hiçbir partinin tek başına iktidara gelme şansı yok. Ben kişisel olarak koalisyonlara karşıyım. Koalisyon hükümetleri başarılı olamıyor. Koalisyon olması halinde Türkiye'nin gelecek 5 yılı kaybolacak. Tek başına iktidara gelebilecek tek parti olarak Ak Parti'yi görüyorum. Ülkemin ve çocuklarımın 5 yılının heba olmaması için tek parti iktidarına destek veriyorum" karşılığını verdim. Arkadaşımın göremediği benim gördüğüm şey halkın kendisiydi. Halkın eğilimini Ankara'nın lüks mekanlarında, elit bürokrasinin içinde görebilmek mümkün değildir. Seçim öncesinde özellikle Orta Anadolu'yu, iç Ege'yi ve Karadeniz'i gezdim ve nabız tuttum. Ayrıca özellikle Ak Parti'nin seçim hazırlıklarını ve çalışmalarını yakından izledim ve birçok mitingine katıldım. Onun için de milletin eğilimlerini ve seçim sonuçlarını doğruya yakın tahmin etme ve okuyucuya bu eğilimleri aktarma fırsatı buldum. Türkiye'de en çok okunan anlı-şanlı köşe yazarlarımızın büyük bir bölümü fena halde yanıldılar. Aslında yanılmadılar. Onlar, halkın eğilimlerini değil kendi arzuladıkları tabloyu aktardılar. Ama seçim sonucunda onların yansıttığı tablonun tam tersi çıktı. Şimdi diyorlar ki, "Biz uzayda mı yaşıyoruz?" Belki uzayda değil ama toplumdan-halktan kopuk yaşadıkları kesin. Baykal'dan savunma CHP lideri Baykal nihayet dün ortaya çıktı ve istifa etmeyeceğini açıkladı. Basına yaptığı açıklamada 4,5 yıldır muhalefet görevini ne kadar iyi yaptıklarını anlattı. CHP tabanından ayrılmasına ilişkin bir talep görmediğini belirtti. En önemlisi de, bundan sonra da CHP'nin temel söylemlerinde, siyaset yapma biçiminde ve yönteminde bir değişiklik olmayacağını söyledi. Eğer söylediklerine uyarsa bir sonraki seçim döneminde CHP yüzde 5'in altında kalır. Bu seçim sonuçlarından CHP yönetiminin bir ders çıkarma niyetinin olmadığı anlaşılmıştır. Bence bu tutum Türkiye gibi ciddi bir sosyal demokrat partiye ihtiyacı olan bir ülke için ciddi bir açmazdır. Sayın Baykal "Kurtuluş savaşını yapan bir parti diğer sosyal demokrat partiler gibi hareket edemez" diyor. Ama 80 yıllık bir parti için de ,"CHP'yi kurmaya çalışıyoruz" diye konuşuyor. Baykal, "CHP iktidara gelebilir de, gelemeyebilir de" diyerek muhalefet dışında bir hedefinin olmadığını ortaya koydu. Ana muhalefet hedefine ulaştığına göre neden istifa etsin ki? CHP zenginlerden yüzde 50, Ak Parti ise yüzde 23 oy almış. CHP'nin yoksul kesimlerden aldığı oy oranı yüzde 8. Ak Parti'de ise bu oran yüzde 55 civarında. Yoksul kesimlerden, işçiden, orta ve alt tabakadan oy alamayan bir sosyal demokrat parti düşünebiliyor musunuz? Baykal'ın en önemli beyinlerinden birisi olan Onur Öymen seçim yenilginin sorumlusu olarak halkı göstermiş: "Bu kadar sıkıntı yaşayıp Ak Parti'ye oy vermek mantıksızlıktır" demiş. Biz nerede hata yaptık bu hezimete uğradık diyeceğine halkı suçluyor. CHP yönetim kadrosunun en etkili isminin seçim sonucu ile ilgili değerlendirmesi bu ise bence CHP fazla bile oy almış. Türk demokrasisinin geleceği için gerçek bir sosyal demokrat partiye ihtiyacımız var. CHP her şeyi değiştirerek (yöntem-söylem-politikalar) bu boşluğu doldurmalıdır. Bu seçim sonuçları bir fırsattır. CHP'nin dünyadaki sosyal demokrat partiler çizgisine gelebilmesi için bürokratik elitin elinden kurtarılması gerekmektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.