OVP ve NOT!..

Borsa İstanbul'da BİST 100 endeksi, cuma günü 8.056,12 puandan kapanarak, tüm zamanların en yüksek hem günlük hem de haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Endeks, gördüğü en yüksek seviyeyi de 8.060,92 puana taşıdı. BİST 100 endeksi böylece, sadece geçen hafta %6,77 ve son 1 aylık süreçte %11 değer kazanarak, kısa vadede en çok kazandıran yatırım enstrümanı olmayı başardı.

 

Gelinen seviye “8.000’lik borsada ne yapacağız” sorusunun cevabını da kıymetli hâle getiriyor. Eğer uzun vadeli yatırımcı iseniz, endeksin, TL bazında (5 yıllık geriye dönük periyotlar dikkate alındığında) gerilediği hiç görülmemiştir. Sürekli yükselen bir trend içerisinde hareket etmiştir. Dolayısıyla bu soru; kısa ve daha orta vadeciler için biraz daha kritik.

Peki yükselen trendi ne belirliyor? Aslında sürekli yazdığımız senaryoların bir çoğu hâlâ devrede; enflasyonist ortamda alternatif getiri arayışı, artan kârlılıkların da etkisiyle pozitif bilançoların hisse performanslarına yansıması, dolar bazında ucuzluk, halka arzların artması ve tavan serilerinin devam etmesi, bütün bunların etkisiyle birlikte de borsadaki yatırımcı sayısının 6 milyonu aşması… Son dönemde ikinci konut için getirilen finansman kısıtlaması, otomobil piyasasındaki regülasyonlar ve KKM tedbirleri de borsayı alternatif olarak ileri çıkarıyor.

 

“Farklı ve yeni ne var” diye bakarsak; tatilin sona erdiği ve yeni zirvelerin geldiği eylül ayı, önemli gelişmelere gebe…

 

1) İçeride Orta Vadeli Program açıklanacak. 2023-2025 dönemlerine ilişkin makroekonomik tahminlerin yanı sıra, burada bir takım önemli yapısal reformlar da bekleniyor. Bu reformların enflasyon, cari açık, bütçe açığı, TL’nin geleceği gibi makroekonomik dengelere doğrudan etki edecek tedbirleri içermesi gerekiyor.

 

2) Planlanmış takvime göre uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Fitch ve S&P, Türkiye'nin notunu gözden geçirecek. 8 Eylül’de Fitch, 29 Eylül’de de S&P, Türkiye'nin kredi not görünümünü değerlendirecek.

 

3) Son toplantıda beklenti üzeri faiz artıran TCMB’nin, 21 Eylül’deki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı da önem kazanmış durumda. Aynı zamanda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılacağı Goldman Sachs yatırımcı toplantısı da piyasaların takibinde olacak.

 

Bütün bu gelişmelerden beklentiler de pozitif olduğu için, borsaya yansımalarını görüyoruz. Özellikle ağustos ayında Moody’s’in, Türk bankacılık sektör görünümünü negatiften durağana çevirmesi; Fitch ve S&P’nin değerlendirmeleri öncesi algıları pozitife çevirmiş durumda. Uzun süredir Türkiye’nin notunun “yatırım yapılabilir” seviyelerin altında seyretmesinin ardından, son dönemde uygulanan ekonomik politikaların da etkisiyle bu trendin tersine döneceği beklentisi hâkim. Yaşananlar, Türkiye’nin ülke risk primini de (CDS) artık 400’lü seviyelere kadar geriletmiş durumda. Ancak daha fazla yabancı girişi için bunun, 300’ün de altına gerilemesi gerekiyor. Eylül ayından beklentiler olumlu yönde gerçekleşirse, o zaman borsada yükseliş hareketinin belirginleştiğini ve TL’de stabilizasyon sürecinin hızlandığını görebiliriz.

 

Borsaya dönersek… BİST 100 endeksi ağustos ayında sıkıştığı 7.400-7.900 bandı ile vedalaştı. 8.000 üzerinde gerçekleşen haftalık ve günlük kapanış önemli bir sinyal verdi. Kısa vadeli hareket bandının 7.900-8.400 arasında gerçekleşmesi daha muhtemel gözüküyor. Aşağı yönlü ihlallerde biraz daha aşağıda 7.750 desteğini önemserim. (Makroekonomiye doğrudan etki edebilecek gelişmeler sebebiyle) Bankacılık ve holding endeksinin daha ön plana çıktığı görülebilir. Kurda hedeflenen stabilizasyon süreci, ihracatçıları bir miktar geride bırakabilir. Sınai sektörüne ayrı bir parantez açmak gerekirse; ağustos ayında da İSO İmalat Endeksinde gerilemenin devam ettiğini gördük. Sanayinin çarklarında bir soğuma dikkat çekiyor. Bu sektördeki hisselerin performansı da bu anlamda takip edilmeli.

 

Borsa genelinde hareketler hızlı. Temkinli iyimserlik, portföy çeşitlendirmesi, “zarar kes” seviyelerine riayet, yatırım yapmadan önce sağlam bir araştırma süzgeci her zaman iyidir. İki tablo paylaşıyorum; aylık performanslar var orada… Aslında sözünü ettiğimiz bütün bu gelişmelerin yavaş yavaş yansımalarının yaşandığını da görüyoruz tabloda…