Tayvan gerilimi

A -
A +

Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) Tayvan Boğazı’nda “Müşterek Kılıç” adıyla bir tatbikat yapıyor. Taipei yönetimi tatbikat sırasında Çin Halk Kurtuluş Ordusuna bağlı bazı birliklerin Tayvan ile Çin anakarası arasındaki orta hattı ihlal ettiklerini iddia ediyor. Hatta Tayvan silahlı kuvvetleri muhtemel bir ihlal ya da saldırıyı engelleme maksadıyla alarma geçirilmiş durumda. ABD ise ÇHC’nin Tayvan’ı “işgal etmeye dönük” herhangi bir eylemde bulunmamasını istiyor.

 

Tayvan meselesi, kökleri 1949’da ABD’nin desteklediği Çan Key Şek liderliğindeki Komintang kuvvetlerinin, Japonya’nın işgalinden 1945’te kurtarılan adaya yerleşmesine kadar uzanan son derece karmaşık bir konu. Çin Cumhuriyeti adıyla, BM’de Çin’i temsil eden Tayvan’ın üyeliği, ABD eski başkanlarından Richard Nixon’ın “yakınlaşma” stratejisi sonucunda ÇHC’nin BM’ye üye olarak kabul edilmesiyle 1971’de sonlandırılmıştı. Aralarında ABD’nin de bulunduğu birçok devlet, o tarihten sonra Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesmiş ve ÇHC ile ilişki kurmuştu.

 

Bugün itibariyle 23,5 milyonluk nüfusa sahip olan Tayvan’la tam diplomatik ilişkisi bulunan sadece 12 devlet var. 118 devletin Tayvan’la hiçbir ilişkisi bulunmuyorken, aralarında Türkiye ve ABD’nin de bulunduğu 56 devletin Tayvan’da, başta ticaret ofisi olmak üzere çeşitli isimler taşıyan temsilcilikleri var. Kurum olarak Avrupa Birliği ve 23 Avrupa devleti başkent Taipei’de temsilci bulundururken, kıtadan 22 devlet Tayvan’la hiçbir seviyede ilişki kurmamayı tercih ediyor. Bununla birlikte Tayvan, aralarında Asya Kalkınma Bankası ve Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Forumu da olan 40’tan fazla uluslararası kuruluşa üye. Bu rakamlar bile uluslararası siyasette Tayvan konusunda kafaların karışık olduğunu ortaya koymaya yetiyor.

 

Tayvan’la hiçbir ilişki kurmayanlar kadar bu ülkede temsilcilik açanların tamamı da “tek Çin politikasını” benimsemiş durumdalar. Başka bir deyişle, Taipei’ye büyükelçi atamış olan 12 devletin dışındaki tüm devletler için “bir tane Çin” var.

 

ABD’nin Tayvan meselesine yaklaşımını dört maddede özetlemek mümkün:

 

1-ABD Tayvan’ı bağımsız bir devlet olarak tanımıyor. Ama bu ülkede kurduğu “Taipei Amerikan Enstitüsü” üzerinden yarı-resmî ilişkiler yürütüyor.

 

2-ABD “tek Çin politikasını” desteklediğini her fırsatta dile getirerek, Tayvan’ın bağımsızlığını ileride de tanımayacağını ilan ediyor. ABD’nin iç mevzuatına göre, “tek Çin vardır. Tayvan Çin’in parçasıdır. ÇHC Çin’in tek hukuki hükûmetidir.”

 

3-ABD Tayvan’a, “meşru müdafaasını temin” gerekçesiyle 1980’den bu yana gelişmiş silah sistemleri satıyor. Bunlar arasında F-16 savaş uçakları ve denizaltılar da var. ABD Başkanı Joe Biden’ın nisan ayında 2 milyar dolarlık yeni bir askerî yardım paketini onaylaması ÇHC tarafından sert şekilde eleştirilmişti.

 

4-ABD ile Tayvan arasındaki 1954 tarihli Karşılıklı Askerî Yardım Antlaşması 1980’de ABD eski Başkanı Ronald Reagan tarafından feshedilmişti. Dolayısıyla ABD’nin bir saldırı karşısında Tayvan’ın savunmasına doğrudan katkı verme taahhüdü yok. ABD Tayvan probleminin “kuvvet kullanılarak çözülmesini reddediyor.” Bununla birlikte, Çin Tayvan’a karşı bir harekât başlatırsa ABD’nin nasıl bir tutum içinde olacağı bilinmiyor. Bu da “stratejik belirsizlik” olarak adlandırılıyor.

 

Özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra ÇHC’nin Tayvan üzerindeki egemenlik iddiaları artmaya başladı. Rusya ile ÇHC arasında son yıllardaki yakınlaşmanın arkasında bu iki nükleer gücün birbirlerinin egemenlik haklarına karşılıklı olarak saygı gösterme yönündeki anlayış yatıyor. Yani ÇHC Rusya’nın Ukrayna toprakları üzerindeki tasarruflarına ses çıkarmıyor, Rusya da muhtemel bir Tayvan harekâtında Çin’e destek vereceğinin işaretlerini ortaya koyuyor. Böyle olunca da Rusya-Ukrayna gerilimine paralel bir ÇHC-Tayvan gerilimi adım adım yükseliyor.

 

ABD’de bu yıl yapılacak başkanlık seçimi dolayısıyla Beyaz Saray’ın ve Kongre’nin iç siyasete yoğunlaştığı, Ukrayna meselesinin ve İsrail’in Gazze’deki saldırılarının dış politikada ABD’yi meşgul ettiği bir zamanda ÇHC, Tayvan’ı anakaraya bağlamak için bir hamle yapar mı?

 

ÇHC için Tayvan asla vazgeçilmeyecek millî bir dava. Bugün olmasa bile, şartlar uygun hâle geldiğinde adayı kendisine bağlamak için güçlü bir girişimde bulunacağından şüphe duyulmaması lazım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.