"O yavrucağızın hiçbir suçu yok"

A -
A +

Leman Hanım Neriman'ın bebekleriyle birlikte eve geldiğini görünce yüzü bulutlanmıştı. Oğlunun gidişinden yalnızca gelinini sorumlu tutuyordu. Bugüne kadar kendi yaptığı hataları görmezden gelişinde suçlanmak korkusu, sebep olmanın verdiği suçluluk duygusu vardı. Bu nedenle kabahati bir başkasına yükleyip kurtulmak gayri ihtiyari yaptığı bir davranıştı. Eleştiriye katlanamayacak kadar kendine güvensizdi. Meseleleri çözmek yerine bir kişiyi suçlayıp ona yüklenmek daha çok işine geliyordu. Emin Bey, Neriman'ın çantasını portmantonun kenarına bırakıp karısına döndü: - Şunların güzelliğine bak Leman, bunlar bizim torunlarımız, evladımızın evlatları. Bizim kanımız, canımız. Babaanne ve büyükbaba olmanın tadını bunlarla çıkartacağız. Yaşlı kadın kaşlarını çatmıştı: - Benim yavrum gitti Emin, kim tutar ki onun yerini. Bunların yüzünden gitti Uğur, benden bu çocukları sevmemi bekleme. Emin Bey hayretle baktı karısına. Onun duygularını anlayamıyordu bir türlü. Başını iki yana salladı: - Seni bazen anlayamıyorum Leman! Bu kıza karşı sakın yıpratıcı olma. Yavrucağızın hiçbir suçu yok. Giden senin oğlun, bu kız olsa da olmasa da gidecekti zaten. Bunu sen de benim kadar biliyorsun ama itiraf etmek istemiyorsun. Ben yaşadığım sürece Neriman başımın üstünde olacak. Çok suçluyuz biz anne baba olarak. Ayrıca gelinimiz konusunda da ne kadar bencil ve tek yönlü davrandığımızı şimdi anlıyorum. Ben bu ikizlerin dedesiyim ve onlar için elimden geleni yapacağım. Başka bir davranış görmek istemiyorum. Leman Hanım üstelemedi. Her türlü etkisine rağmen kocasından oldum olası çekinmişti. Neriman sessizce odasına girdi. Bebeklerinin karnını doyurduktan sonra ikisini de temizleyip yatırdı. Mışıl mışıl uyuyorlardı. Çok geçmeden oda kapısının çalındığını duydu. Yavaşça doğruldu oturduğu yerde. Emin Beyin başı göründü kapıdan: - Ben dükkana gidiyorum kızım, akşam gelirken çocukların ihtiyaçlarını da alıp geleceğim. Var mı bir istediğin? Varsa çekinme söyle yavrum! Neriman minnetle gülümsedi: - Sağ olun babacığım, şimdilik bir ihtiyacımız yok. Emin Bey kapıyı iyice açıp birkaç adım attı odanın ortasına. Cebinden cüzdanını çıkartıp bir miktar para aldı içinden, uzattı: - Al kızım bunu... Yanında bulunsun, benli bensiz bir şey olur... Neriman dudaklarını ısırdı. Hayatında ilk defa birisi kendisine para veriyordu. Sevgiyle baktı kayınpederine: - Siz ne kadar iyi bir insansınız Emin Baba... Çok teşekkür ederim. Emin Bey onun sırtını okşadı: - Sen benim kızımsın artık. İnsanlar hata yapar kızım. Bu yaşa başa bakmaz. Önemli, olan bu hatayı telafi edebilmektir. Bunu başaracağımı sanmıyorum ama en azından iyi niyetimi ispatlayabilsem sana, bu yeter. Neriman içini çekti: - Kendinizi suçlamayın, dedim ya, ben kadere inanırım baba!.. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.