Anneannemin huzurevinde iken bile “emrine şükür Allah’ım” demesini bir türlü anlayamıyorduk.
Evimizde dört kişi birden çalıştığı ve dört ayrı maaş geldiği halde niçin yetmediğini anlamıştım. Çünkü yeni aile düzeninde enteresan bir şekilde herkes çalışan konumundaydı ama aynı zamanda herkesin kazancı tür yollarla elinden alınıyordu.
Çünkü herkes bağımlı birer tüketici yapılmıştı. Kız kardeşim kendisine kişisel bakım malzemesi, kışlık ayrı yazlık ayrı, davet ayrı tatil ayrı her biri için üst baş alıyordu. Çünkü arkadaş ortamındaydı. Ben arkadaş ortamındaydım ortama göre yeni kılık kıyafetler almalıydım. Telefonlarımız modaya uyumlu olarak değişmeliydi. Kendi banka kartlarımız vardı kendi harcamalarımız ve kendi hesaplarımız… Her birimizin kendine göre bütçesi vardı. Her birimizin arabası vardı ayrı masrafları vardı…
Ve her birimiz aslında bu metropol hayatında parasını kendi kazanıp ücretini kendi vererek tüketmeye programlanmış tüketim robotları gibiydik. Biz bu yerde tüketmek için yaşıyorduk. Tüketmek için harcayacağımız parayı elde etmek için de çalışıyorduk. Kazandığımız tüketime gidiyordu.
Bereket denilen o "sihirli" kavramı bilmiyorduk. Bir tencerede pişip tabaklara konulan yemek yerine herkesin restorandan sipariş ettiği bir karın doyurma şekli ile evde nasıl bereket sağlanabilirdi ki?
Daha enteresanı her birimiz ay sonu yaklaştığında stres topuna dönüyorduk. Çünkü açık vermiş durumdaydık. Anneannemin huzurevinde iken bile “emrine şükür Allah’ım” demesini bir türlü anlayamıyorduk.
Bunun cevabını içinde yaşadığım toplumun insanlarının hayatı verdi. Niye dünkü insanlar bugünkü insanlardan daha zor şartlarda yaşarken daha huzurlu ve mutluydu?
Çünkü yeni aile yapısında ailenin yapısı diğer bir benzetişle DNA’sı bozulmuştu. Geleneklerimizdeki anne tipi, çocuğuna annelik yapan, evin işlerini kotaran, komşu hanımlarıyla komşuluğu sürdüren, akşama kendi zevkine ve kendine öz lezzet ve tatta yemek yapan bir rolde iken baba da sabah mesaisine gidip akşama eve ihtiyaç görüp gelen rolde idi. Çocuklar dadı elinde büyümüyordu. Ailede beraber yaşayan anneanne babaanne vb. yanında büyüyordu. Böylece kreşe para, hazır yiyeceği para, özel kıyafete vb. burada saymakla bitiremeyeceğimiz para ve masrafa gerek olmuyordu.
Bilmiyorum geleneklerimizdeki çekirdek aile yapısı şehirleşmemiş bölgelerinde varlığını sürdürmeye devam etse de tahtını yeni aile düzenine kaptırmış durumda.
Ali Kemal Şahiner-İstanbul