11 Eylül'ün 4. yılı

Dün 11 Eylül 2001 eyleminin 4. yılı idi. Tarihin muhtemelen en büyük ve en fantastik terör olayıdır. El Kaide adlı örgütün başı olan Usame bin Ladin'in emriyle yapıldı. Bu kişi, Birleşik Amerika'ca bulunamadı. El-Kaide'ninki milletlerarası, ilgili bütün coğrafyada faaliyet gösteren terör cinsi, bu cinsin en büyük çapta eylemlere girişebilenidir. Pek çok ülkede -tabiri caizse- şubeleri bulunuyor. Bir de tek devlete tevcih edilmiş terör örgütleri vardır. İngiltere'ye karşı İRA, İspanya'ya karşı ETA, Türkiye'ye karşı PKK, Sri Lanka'ya karşı Tamil Kaplanlar bu çeşittendir. PKK, ülkemizde yeniden faaliyete geçti. Şimdi daha çok mayın ve otobüs metodu kullanıyor. PKK küstahlığının ve cinayetlerinin artması, bu eylemlerin Türkiye'de bölücü ırkçılık karakterinde bulunması, çeşitli etkiler oluşturdu. AB ve PKK konularının bazı iç ve dış mihraklarca, demokrasimizi bozmak pahasına, iktidar savaşına dönüştürülmek isteği açığa çıktı. Güvenlik güçlerimiz, AB'nin kudretli üyesi İngiltere'deki terörle mücadele yasalarının bizde de aynen kabul ve uygulanmasını istiyorlar. Bizim fikrimiz de budur, defaatle yazdık. Ancak tahrikler, kışkırtmalar, provokasyonlar aldı yürüdü. Bu ortamda iktidar partisinin yanında, şu anda ikinci parti gibi görünen Milliyetçi Hareket Partisi'ni de bertaraf edebilmek hevesi kendini belli etti. Milliyetçi gençliği ortaya sürmek suretiyle bu operasyonu gerçekleştirmek istiyorlar. Devlet Bahçeli'nin evvelsi günkü açık ve sert demeci, menfur planın sezildiğini gösteriyor. Çeyrek asır ara ile milliyetçi gençlik, gene ezilmek isteniyor. Hiçbir davet vuku bulmadan yurdun her yerinden yüz binlerce ceketsiz gencin yağmur altında Alparslan Türkeş'in cenazesine gelmesindeki vekar, ürkütmüş, kıskandırmış, bu tabloyu bozmak fırsatını yakalamak arzusu doğurmuştur. Ne kadar dikkatli hareket etsek azdır.