Asrımızın en kanlı ve azılı diktatörlerinden olan 67 yaşındaki Saddam Hüseyin, Amerikalılar'ı fazlasıyla uğraştırdıktan sonra, nihayet yakalandı. İran gibi kendisinden çok güçlü bir devlete saldırıp 8 yıl savaşmış, iki taraftan yüz binlerce insan ölmüştü. Irak'a hiçbir kazanç da sağlamadı. Ders almadı. Bu defa, Kuveyt gibi dünyanın petrol depolarından birini, elinde tutabileceğini sanarak, işgale kalkıştı. Amerika, bir sürü müttefiki ile üzerine yürüyünceye kadar da yağmalattığı Kuveyt'i boşaltmadı. Körfez savaşında Irak, çok büyük kayıplara uğradı. Iraklılar, zengin bir ülkede, petrollü Körfez ülkeleri gibi bir hayat yaşamaları gerekirken, yoksulluğa, kana ve ateşe boğuldu. Saddam, Şarlo'nun Diktatör filmindeki Hitler tipine rahmet okutacak maskaralıklarını sürdürüp gitti. İnanmakta güçlük çekilir ama, en koyu faşistlerden biri olmasına rağmen Saddam, Türkiye'de de taraftar bulmuştu. Belki hâlâ vardır. Gerçekte Saddam, en müfrit ve alçak Türk düşmanlarından biri idi. Osmanlı'dan, Türk'ten, kendi halkı Türkmen'den, Türkiye'den nefret ediyordu. Kuzey Irak'taki Türk çoğunluğunu kitle hâlinde sürerek demografiyi değiştirdi. Saddam'ın yakalanması, Irak'ta Amerikalılar'a karşı yapılan eylemleri epey hafifletecektir. Fakat tamamen sona erdirmez. Saddamcılar'ın birkaç şiddetli tepkisi de muhtemeldir. Gürcistan'da Şevardnadze, yumuşak iniş yaptı. Azerbaycan, Türk dünyasının büyük devlet adamlarından Haydar Aliyev'i kaybetti. Irak'ta Saddam, yakayı ele verdi. Dünya çok hızlı değişiyor. Saddam'ın bulunması, Kıbrıs seçimleri haberini gölgeledi. Sanıyorum Saddam, muhakeme edilecektir. Her bakımdan dünya medyasına gün doğdu...