Büyükelçiliğe baskın

A -
A +

İran'da rejimin ateşli gençleri, İngiltere'nin Tahran Büyükelçiliğini bastı. 6 İngiliz'i ele geçirip hırpaladı. Binlerce belge etrafa saçıldı. İngiltere büyükelçisi yoktu, Londra'da idi. Zira İran, büyükelçiyi sınır dışı etmişti ki hakaret gören taraf casus belli (savaş sebebi) sayabilir. Dünyanın muhtemelen en tecrübeli dış işlerine sahip İngiltere bunu pas geçti. İran'a savaş ilân etmedi! İngiltere için dünyanın birinci diplomasisine sahip dedim. Hemen ilâve edeyim. İran'a da ikincilik verebilirim. Tahran, bir maksadı hedeflemeksizin, bu derecede milletlerarası duvarları delip geçecek işler yapmaz. Zaten bu filmi evvelce de görmüştük: 4 Kasım 1979'da ateşli Humeynî gençliği, Tahran'daki -çok teşkilâtlı- ABD büyükelçiliğini basmıştı. Basan üniversite öğrencileri içinde bugün cumhurbaşkanı olan Ahmedinecad da vardı. 52 Amerikalı diplomat rehine alındı ve büyükelçiliğin işgali uzun müddet devam etti. Washington, diplomatları zarar görmesin diye radikal bir davranışta bulunmadı. CIA operasyonlarına bel bağladı. O operasyonlar da akamete uğradı. Ama değil aylar, bir kaç yıl boyu, İran muallakta kaldı. Vakit kazandı. Bu vakti değerlendirdi: Monarşist, komünist, liberal cumhuriyetçi üç ayrı ve üçü de çok güçlü iç hasımlarını ortadan kaldırdı. 32 yıl önceki gibi bugünki olayın da İran'ın epeyce üzerinde çalışılmış bir tertibi olduğu muhakkaktır. Hiç değilse binlerce çok mahrem İngiliz belgesi ele geçirildi. İran, her an bir havadan ve denizden taarruz bekliyor. Böyle bir ihtimali, belgelerin ışığı altında değerlendirebilir. Daha önemli kazanç, İran'ın zaman kazanmasıdır. Şimdi son Tahran baskını, önce İngiltere ve Batı demokrasilerince müzakereye açılacaktır. Müzakerelerin efendisi Tahran'dır. Mümkün olabildiğince uzatır. Karşılıklı atışmalar sürerken, İran, en büyük sürprizini gerçekleştirir mahiyetinde birkaç atom bombacığı yaptığını açıklar. Bu defa nükleer silâha ve süper füzelere sahip bir İran ile müzakere safhası açılır. Bir savaş zayiatını göze alamayan ABD ve Batı demokrasileri, İran'ın Akdeniz sahillerindeki egemenliğini pekiştirmesine göz yumarlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.