Emsalsiz baraj

9 Kasım günü yayınlanarak dünyaya ilan edilen Avrupa Birliği'nin Türkiye için Katılım Ortaklığı Belgesi denen İlerleme Raporu'nda, millî iradeyi yansıtmayan seçim yasamızı düzeltmemiz isteniyor. Mahut barajı indirmemiz, özellikle vurgulanıyor. Yüzde 10 baraj kesinlikle antidemokratiktir. Bize mahsus ve münhasır olup emsali yoktur. İddia edildiği gibi istikrar falan sağlamaz. Düpedüz millî iradeyi çarpıtır. 3 Kasım 2002'yi derhal seçim günü ilanı ve yüzde 10 barajı düşürmemek fiyakası, birkaç partiyi Meclis dışı bıraktı. Sandıktan enkazları çıktı. Merkez sağ partiler silinip gitti. Bu yanlış mevzuat ve uygulamalarla en küçük ilgisi ve sorumluluğu bulunmayan AK Parti, tahmin edilemez süper bir kazançla çıktı. Ortaya bir de Genç Parti sürülmüştü. Bu partinin aldığı yüzde 7 oy, MHP ile Doğru Yol'un Meclis'e girmesini önledi. Bugün yüzde 10 barajla bile Milliyetçi Hareket Partisi onu ve CHP'yi takiben Doğru Yol, kesinlikle Meclis'e girecek durumdadır. Yüzde 5 baraj ise ANAP'a ve Kürtçü bir partiye yol açabilir. Bu görüşlerimiz, bugünler içindir. Seçim zamanına kadar dengeler muhtemelen değişir. Her hâl-ü kârda AK Parti, bugünkü anormal ve kendisi için çok sakıncalı bir çoğunluğu elde edemeyecektir. Ama 1. parti durumundan düşmesi, ancak olağanüstü bir sakarlık yapması halinde mümkündür. Güçlü muhalefet, iktidarı kudretli kılar ve demokrasimizi geliştirir. Onun için, birkaç milletvekili fazla çıkarmak uğruna, Türkiye milletvekilliği gibi geçmişte maskaraca ortaya atılmış hilelere kapılmak, tavsiyeye şayan değildir. Bir defa için yüzde 7 ve sonra yüzde 5 barajla seçilecek 400 milletvekili, Türk demokrasisini yüceltir. Öylesine saygın bir Meclis oluşur ki, başka kurumlara kaptırdığı meşru yetkilerini şerefle istirdâd edebilir.