Medeniyetler İspanya'da buluştu

Dün Başbakan Tayyip Erdoğan ve yardımcısı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İspanya'da idiler. İspanya'da medeniyetler buluşmasının provası yapıldı. Mayorka (Mallorca) adasında Doğu-Batı, daha açık söyleyişle Müslüman-Hıristiyan birlikteliğinin imkânları konuşuldu. El Kaide'nin halktan 200'e yakın İspanyolun öldürülmesiyle sonuçlanan Madrid eyleminden sonra, İspanya, bu çapta sürpriz bir terör taarruzuna karşı ne yapılması gerektiğini derinden düşünmeye başladı. Hıristiyan-Müslüman barış ve iş birliği ile medeniyetleri buluşturup birlikteliğe götürmek fikrinde baş çeken Başbakan Erdoğan'ı, bu misyonu beraberce gerçekleştirmek üzere davet etti. Balearlar'ın bu en iri adasında hakiki bir Akdeniz ve Endülüs havası teneffüs edilerek, asırlarca Haç için kutsal savaşın önderliğini yapan İspanya ile Hilâl için aynı şeyi yapan Türkiye'nin başbakanları dostça, samimiyetle, hevesle, ne yapılabileceğini görüşüyorlar. Zira cihanşümul kapitalist-komünist savaşından sonra medeniyetler savaşı öngören berbat teoriyi mutlaka çürütmek gerekiyor. Çürütülemediği takdirde insanlığın hâli ne olur? Mayorka Konferansından sonra, İspanya'nın Katalonya (tarihî Aragon Krallığı) ve Akdeniz bölgesinin merkezi Barcelona'da Avrupa Birliği ve Akdeniz devletleri dışişleri bakanları ve bazı başbakanları bir araya geliyor. Burada Erdoğan, Şansölye Angela Merkel'le tarihî mülâkatını yapacak. İspanya, bu arada Balear Adaları ile Katalonya, asırlarca Müslüman egemenliğinde yaşadı ki, Orta Çağ Avrupa tarihinin parıltılı safhasıdır. Benzer temasların geliştirilip sürdürülmesinde, sayılamayacak kadar çok faydalar mevcuttur. Güçlü millî kültürü ile yüzyıllardır Avrupa medeniyetinin vazgeçilmez parçası bulunan Türkiye, dominant pozisyon elde edebilir. Her şey, bizim muazzam Türk potansiyelimizi harekete geçirebilme yeteneğimize bağlı...