Batılılaşma ve daha hafif tabirle Yenileşme (Osm. Teceddüd) hareketimizi bir türlü tamamlayamadığımız gibi, milliyetçilik bahsinde de bir yerlere takıldık. Vatanseverlikten bahsetmiyorum. Her vatandaşta şu veya bu nisbette bulunduğu kesindir. Bir fikir hareketi, siyasî program olarak milliyetçilik konusuna giriyorum. Bu manasıyla milliyetçilik, 1789 Fransız İhtilâli ile başlar. 19. asırda çok gelişir. Bizde, "İslâmcı" ve "Osmanlıcı" akımlar yanında daha geridedir. Ancak 1913-18 arasında Türk Milliyetçiliği, Osmanlı İmparatorluğunun resmî rejimi olur. Tecrübesiz bir ekibin cahilce uygulamaları yüzünden imparatorluğu batırır. 1923-1938'de Atatürk ile milliyetçilik tekrar Türkiye'nin rejimidir. Bu ideolojiyi, çoğu Avrupalı milletlerden daha realist ve akılcı şekilde ve büyük maharetle kullanmıştır. Meselâ zamanının faşist liderlerine hiç özenmemiştir. Onlar gibi kan dökmemiş, âkıbeti de onlara benzememiştir. Gerek 1913-18, gerek 1923-38 milliyetçiliğini Gökalp belirlemiştir. İttihad ve Terakki'nin genel sekreteri ve Diyarbakır milletvekili idi. Atatürk, İttihatçı milliyetçilik uygulamasını beğenmedi. Ziya Gökalp'in Türkçülük dediği Türk milliyetçiliği sistemindeki tekliflerini Atatürk inkılâpları hâlinde hayata geçirirken vakti dardı. Az zamanda çok şey yapmaya mecbur, hattâ mahkûmdu. 1938 dünyasında ne yapılması mümkünse gerçekleştirdi. 48, 58 ve günümüz dünyasını yaşasaydı, bugün çoktan güneşte yerimizi almış, onun tabiriyle muâsır medeniyet seviyesine ulaşmıştık. Ulusçularımızın sandığı gibi reformlarını 1938'de dondurmamıştı. Bu suretle Gökalp'in, Enver Paşa için taçlı demokrasi üzerine kurduğu monarşist milliyetçilik, gene Gökalp tarafından Türkçülüğün Esasları adındaki küçük, fakat çok etkili kitabında, cumhuriyetçi milliyetçiliğe dönüştürüldü. Enver'in de, Atatürk'ün de iktidara gelmesinde Gökalp'in hiçbir rolü yoktur. Gökalp, iktidara yükselen bu iki genç asker için program hazırlayan fikir adamıdır. Enver'in 1913'te 32 yaşında kurmay yarbay ve Mustafa Kemal Paşa'nın 1921'de 40 yaşında mareşal olarak devlete egemen oldukları hatırlanmalı, ikisinin yetenekleri arasında uçurum bulunduğu da unutulmamalıdır. Devamı yarın...