Suriye hesap verecek Belçika veremiyor

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 15 üyenin dışişleri bakanları ile toplandı. İngiltere dışişleri bakanı dostumuz, geçtiğimiz yıllarda hiç de dostumuz olmayan Suriye dışişleri bakanı ile kapıştı. İngiltere, Suriye'yi Orta Çağ yönetimi ile yönetilmekle suçladı. Fârûkuş-Şâra, asıl Orta Çağ'ın İngiltere'de hüküm sürdüğü cevabını verdi. Verdi ama, iki devletten hangisinin hangi çağda yaşadığı ortadadır. Haritasını hâlâ düzeltemeyen Suriye, uzun yıllar Lübnan'ı da sınırları içinde saydı. Öyle olmadığını anlayınca şimdi hırçınlık ediyor. Ediyor ama, Birleşmiş Milletler'in Başbakan Hariri cinayeti tahkikatına katılacaktır. Washington, bir mızıkçılık bekliyor ki, Suriye'ye çullansın. Amerika'nın Avrasya politikasından ürken Rusya ile Çin, Suriye'yi ekonomik ambargodan şimdilik kurtardılar ama, ne zamana kadar? Suriye hesap verecektir. Ama bakıyorsunuz, başka bir coğrafyada, başka bir devlet bütün insan haklarını, bütün hukuk kurallarını çiğneyip geçiyor. Hesap sorulamayacağının güvencesi içinde. Bu güvence, Avrupa Birliği üyesi olmasından kaynaklanıyor. Üyeler, dayatma yoluna sapıyor. Diğer üyeler ve bütün dünya sessiz kalabiliyor. Tabii Suriye ile Belçika arasındaki derin gelişme farkı bu sonucu doğuruyor. Bu fark giderilmedikçe, haklı olduğumuz konularda bile savunmakta çok zorlanıyoruz. NATO müttefikimiz Belçika'nın küstahlığı, çok açık şekilde Türk karşıtlığını, dolayısıyla menfur bir ırkçılığı açığa vuruyor. Bu kafa ile terörle mücadelede yaya kalınacağı ortaya çıkıyor. Belki bütün bir yüzyılı milletlerarası veya mahallî terörle savaşan bir dünyada yaşayacağız. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, diplomatik dille müttefikimiz Belçika'yı kınadı. Biz yazar olarak, Belçika Krallığı adalet sisteminin canına okuyan bu berbat tutuma karşı nefretimizi saklamıyoruz.