Çanakkale şehidinden babası Ali Rıza Efendiye mektup: Hepiniz her gün beş vakit namaz kılınız!

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Çanakkale şehidinden babası Ali Rıza Efendiye mektup: Hepiniz her gün beş vakit namaz kılınız!

Kültür - Sanat Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Bir İngiliz mermisiyle yaralanan Kolağası M. Tevfik, Çanakkale Askeri Hastanesi'nden babası Ali Rıza Efendiye mektup yazıyor. Bu edebi mektup Çanakkale'de savaşan askerlerin nasıl bir ruh hali içinde ve ne uğruna savaştıklarını göstermesi bakımından dikkat çekiyor.

I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusunun pek çok cephede savaştı. Çanakkale Cephesi de şüphesiz en çetin mücadelenin verildiği cephelerden biri olarak tarihe geçti. 

Cephelerdeki askerlerin ailelerine yazdıkları mektuplar ordunun nasıl bir ruh haliyle mücadele ettiğini göstermesi bakımından tarihi belge değerinde.

Bu mektuplar gerek Harp Tarihi Mecmuası ve diğer askeri tarih dergilerinde gerekse çeşitli akademik yayınlarda kamuoyuyla paylaşılıyor. 

Kara Kuvvetleri Dergisi'nde yayınlanan Kolağası M. Tevfik'in askeri hastanede kaleme aldığı son mektubu Çanakkale Cephesi'nde askerlerin nasıl bir ruh hali içinde savaştığını gösteriyor. 

"KURTULACAĞIMA ÜMİDİM OLMADIĞINDAN..."

ŞEHÎDİN KİMLİĞİ

İSMİ : M. Tevfîk
RÜTBESİ : Kolağası (Ön. Yzb.)
GÖREVİ : Bölük Komutanı
BABA ADI : Ali Rızâ
DOĞUM TÂRÎHİ : 1296 (1881)
DOĞUM YERİ : İstanbul

OVACIK KARÎBİNDEKİ ORDUGÂHDAN
18 MAYIS 1331-PAZARTESİ

Sebeb-i hayâtım, feyz-ü refîkim,

Sevgili Babacığım, Vâlideciğim;

Arıburnu’nda ilk girdiğim müdhiş muhârebede sağ yanımdan ve pantolonumdan hâin bir İngiliz kurşunu geçti. Hamd olsun kurtuldum. Fakat, bundan sonra gireceğim muhârebelerden kurtulacağıma ümmîdim olmadığından, bir hâtıra olmak üzere şu yazılarımı yazıyorum:

Çanakkale şehidinden babası Ali Rıza Efendiye mektup: Hepiniz her gün beş vakit namaz kılınız! - 1. Resim

“Cenâb-ı Hakka hamd-senâlar olsun ki, beni bu rütbeye kadar îsâl etti. Yine mukadderât-i ilâhîye olarak beni asker yaptı. Siz de ebeveynim olmak dolayısıyla, beni mukaddes dinimize ve vatan ve millete hizmet etmek için ne sûretle yetiştirmek mümkün ise, öylece yetiştirdiniz. Sebeb-i feyz-ü refîkim ve hayâtım oldunuz. Cenâb-ı Hakka ve sizlere çok teşekkürler ederim.

"SERVETİMİZİN OLMADIĞI MALUMDUR"

Şimdiye kadar milletin bana verdiği parayı bugün hak etmek zamanıdır. Vazîfe-i mukaddese-i dîniyye ve vataniyyeyi îfâya cehd ediyorum. Rütbe-i şehâdete su’ûd edersem, Cenâb-ı Hakkın en sevgili kulu olduğuma kanâat edeceğim.

Asker olduğum için, bu her zamân benim için pek yakındır, sevgili babacığım ve vâlideciğim. Göz bebeğim olan zevcem Münevveri ve oğlum Nezîhciğimi evvelâ Cenâb-ı Hakkın, sâniyen sizin himâyenize tevdî’ ediyorum.

Onlar hakkında ne mümkün ise, lütfen yapınız! Oğlumun ta’lîm ve terbiyesine ve sâlih bir müslimân olarak yetişmesine siz de refîkamla birlikde lütfen sa’y ediniz (çalışınız).

Servetimizin olmadığı ma’lûmdur. Mümkün olandan fazla bir şeyi isteyemem. İstesem de pek beyhûdedir.

Çanakkale şehidinden babası Ali Rıza Efendiye mektup: Hepiniz her gün beş vakit namaz kılınız! - 2. Resim

Refîkama hitâben yazdığım melfûf mektûbu lutfen kendi eline veriniz. Fakat çok müteessir olacaktır. O teessürü izâle edecek veçhile veriniz. Ağlayacak, üzülecek tabii, tesellî ediniz. Mukadderât-ı ilâhiye böyle imiş.

"NAMAZLARINIZI KILINIZ"

Matlûbât ve düyûnâtım (borçlarım) hakkında refîkamın mektûbuna lef ettiğim(eklediğim) deftere ehemmiyyet veriniz! Münevverin hâfızasında ve yâhud kendi defterinde mukayyed düyûnât da doğrudur. Münevvere yazdığım mektûbum dahâ mufassaldır. Kendisinden sorunuz.

Sevgili babacığım ve vâlideciğim! Belki bilmeyerek size karşı birçok kusûrlarda bulunmuşumdur. Beni afv ediniz! Hakkınızı helâl ediniz! Rûhumu şâd ediniz. İşlerimizin tasfiyesinde refîkama muâvenet ediniz ve mu’în olunuz.

Sevgili hemşîrem Lutfiyeciğim,

Bilirsiniz ki sizi çok severdim. Sizin için, sa’yimin yettiği nisbette ne yapmak lâzımsa isterdim. Belki size karşı da kusûr etmişimdir. Beni afv et, mukadderât-i ilâhiye böyle imiş. Hakkını halâl et, rûhumu şâd et! Yengeniz Münevver hanımla oğlum Nezîhe sen de yardım et!

Hepiniz, her gün beş vakt namaz kılınız! Bir namâzı kaçırmamağa çok dikkat ediniz. Rûhuma Fâtiha okuyarak beni sevindiriniz! Sizi de Cenâb-ı Hakkın lutf ve himâyesine tevdî ediyorum.

Ey akrabâ ve ehibbâ ve eviddâ cümlenize elvedâ! Cümleniz hakkınızı halâl ediniz. Benim tarafımdan cümlenize hakkım halâl olsun. Elvedâ, elvedâ!

Cümlenizi Cenâb-ı Hakka tevdî’ ve emânet ediyorum. Ebediyyen Allahü teâlâya ısmarladım. Sevgili babacığım ve vâlideciğim.”

Kaynak: Kara Kuvvetleri Dergisi sayı 67, 1982.

 

Düzenleyen:  - Kültür - Sanat
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...