Dil Bayramı yanlış yapılıyor! 'Karamanoğlu Mehmet Beyin böyle bir sözü yok'

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:

Kültür - Sanat Haberleri  / Türkiye Gazetesi

13 Mayıs’ın “Dil Bayramı” ilan edilmesi Karamanoğlu Mehmet Bey’e atfedilse de Selçuklu tarihçisi Prof. Dr. Erdoğan Merçil gerçekleri yansıtmadığını belgeleriyle ortaya koyuyor. Buna rağmen tarihi yanlıştan dönülmüyor.

Her yıl 13 Mayıs Dil Bayramı olarak kutlanıyor ve Karamanoğlu Mehmet Bey'e ait olduğu iddia edilen bir söz paylaşılıyor: “Bu günden sonra hiç kimse divan’da, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçe’den başka dil konuşmayacak”

Türkçe'nin bu sayede resmi dil olarak kabul edildiği tezinin yanlış olduğunu belgeleriyle ortaya koyan Erdoğan Merçil, tarihi yanlıştan hâlâ dönülmediğini ifade ediyor.

KİMLER NASIL UYDURDU?

Konu hakkında Türk Tarih Kurumu'nun Belleten dergisinde "Türkiye Selçukluları Devrinde Türkçe'nin Resmî Dil Olmasını Kim Kabul Etti?" başlıklı bir makale yayınlayan Merçil, belgeler ışığında Dil Bayramında yapılan yanlışları ele alıyor.

Mehmet Beye atfedilen sözün kimler tarafından nasıl uydurulduğunu anlatan Merçil, Fuad Köprülü'yü bu yanlışa sebep olanlar arasında gösteriyor.

Dil Bayramı yanlış yapılıyor! 'Karamanoğlu Mehmet Beyin böyle bir sözü yok' - 1. Resim

Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar adlı eseri hakkında Merçil şu tespiti yapıyor:

“'Prof. Köprülü daha sonra kaleme aldığı başka bir eserinde,' (Hicri 676)’da Karamanoğlu Mehmed Bey Konya’yı zaptettiği zaman divan işlerinde yalnız Türkçe kullanılmasını emretmiş ve bir rivayete göre eski kâtiplerden birtakımı katlettirmiştir” diyerek olayı Karamanoğlu’nun gerçekleştirdiğini açıkça kabul ettiği gibi bunun için kan da döktürmüştür....

Köprülüden sonra Türkçe’nin resmî dil olmasıyla ilgili bilgi veren bilim adamı Ord. Prof. İ. Hakkı Uzunçarşılı’dır. Onun Anadolu Beylikleri’ adlı kitabında da olayın yaraucısı Karamanoğlu Mehmed Bey’dir, 'Şemsüddin Mehmed Bey, Gıyasüddin Siyavüş’ü hükümdar ilân eyledikten sonra Farsça olan resmî muharreratı (mektuplar, yazılı kağıtlar) kaldırarak onun yerine Türkçe muharreratı koydu. Rahmetli hocam buna ilgi çekici bir sebep de bulmuş, “Bu suretle divandan çıkan yazılar ve gelecek cevapların Türkçe olması kendisi için emniyeti mûcip oluyordu' demiştir."

KARAMANOĞLU MEHMET BEY PROPAGANDASI

Karamanoğlu Mehmet Beyin olduğundan fazla bir şekilde övüldüğünü ifade eden Erdoğan Merçil şöyle ifade ediyor: “Yukarda belirttiğimiz araştırmacıların verdikleri bilgilere bakarsak 1277’deki Türkçe’yle ilgili kararın baş mimarı Karamanoğlu Bey olduğu anlaşılmakta ve Selçuklu divanı hiç söz konusu edilmemektedir. Araştırmacılar bu olayda Karamanoğlu Mehmed Bey’i nedense aşırı derecede önemsemiş ve ön plâna çıkarmışlardır.”

KARARI SELÇUKLU DİVANI ALDI VE UYGULADI

Gerek hazırladığı makalede gerekse verdiği röportajlarda Türk Dil Kurumu (TDK) ve Karaman Belediyesi gibi kurumların yanlış yaptığını ifade eden Prof. Dr. Erdoğan Merçil, tarihi yanlıştan dönülmesi gerektiğini söylüyor. 

İlgili makalesinin netice bölümünde şu değerlendirmeyi yaparak Türkçe'nin resmi dil kabul edilmesinde Karamanoğlu Mehmet Beyin hiçbir rolü olmadığını, Selçuklu divanı tarafından bu kararın verildiğini şu satırlarla anlatıyor:

“Devrin ve daha sonraki tarihçilerin pek haber vermediği bu konuyla ilgili elimizde tek bir kaynak mevcuttur. Bu İbn Bibî‘nin eseri El-Evamirü’l-Alâ’iye fi’l-Umur il-Alâ’iye’dir. İbn Bibi Türkiye Selçuklu devrinin canlı şahitleri arasındadır ve eserini 679 yılı sonlarında 1281’de yazmıştır. Bu yazım yılı, Türkçe’yle ilgili kararın alındığı tarihten 3-4 yıl sonraya düşmektedir. İbn Bibi bu hususta ne diyor: “Cimri’yi şehre getirdiler, Devlethanede sultanların makamına oturttular… Ertesi gün Cimri’yi büyük bir ihtişam ve debdebe içinde çok sayıda komutan (serheng), sayısız cevgandar, süslü candarlar, silahdar ve camedarlarla birlikte ata bindirip şehrin etrafında gezmeye çıktılar. Dönünce divan kurdular. Her tarafa, makam sahibi kimseleri ve taraftarlarını (eshab-ı manasıb ve taraftaran-ı memalik) çağırmak için fermanlar çıkardılar, “Bu günden sonra hiç kimse divan’da, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçe’den başka dil konuşmayacak” diye karar aldılar (karar çünan nihadend). Birkaç gün işleri yolunda gitti. Vezirlik Karamanoğlu Mehmed Beğ’e verildi”.

İbn Bibi’nin verdiği bu bilgiye baktığımızda alınan kararla ilgili olarak Karamanoğlu Mehmed Beğ’in ismi geçmemektedir. Ayrıca divandaki bu olayın haberini, müellif karar aldılar diye noktalamaktadır. Yani bu kararı tek bir kişi değil, bu sırada divanı oluşturan kişiler almıştır. Belki o divana Karamanoğlu Mehmed Beğ de dahildir, ancak kaynakta açık ve seçik bir şekilde kararda etkili olduğu hususunda bir bilgi yoktur. Diğer taraftan Karamanoğlu bazılarının iddia ettiği gibi, bu divan toplantısından önce değil, birkaç gün sonra vezir olmuştur.

Netice, bundan böyle bu yanlış yorumu düzeltmenin zamanı gelmiştir. Türkçe hususundaki kararın Karamanoğlu Mehmed Beğ’in fermanı ve yasağıyla değil, Selçuklu Divanı tarafından alındığım ifade etmek daha doğru olacaktır kanaatindeyim”

Düzenleyen:  - Kültür - Sanat
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...