Dünyaca tanınmış Rus yönetmen Andrey Zvyagintsev: Hollywood’la yarışamayız, kendimiz olmalıyız

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Dünyaca tanınmış Rus yönetmen Andrey Zvyagintsev: Hollywood’la yarışamayız, kendimiz olmalıyız
Film, Sinema, Hollywood, Nuri Bilge Ceylan, Haber
Kültür - Sanat Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Tarkovski’ye benzetilen Rus sinemasının usta yönetmeni Andrey Zvyagintsev, sorularımızı cevapladı: Meselemiz sanat yapmak, Hollywood’a alternatif üretmek değil. Fakat kendinize ait bir şey yapmanız gerekiyor. Tarantino gibi bir film çekmek istiyorsanız, demek ki aptalsınız!

MURAT ÖZTEKİN - Türkiye hakkında geniş fikirlerinin olmadığını söylüyor ama baklava ve kebabın tadını seviyor; Türk sinemasına hâkim olmadığını ifade ediyor lakin Nuri Bilge Ceylan ve Fatih Akın’ın filmlerini iyi biliyor! Doğup büyüdüğü zorlu Sovyet yıllarını sorduğumda ise “uzun hikâye” diyor… 

Dünyaca tanınmış Rus yönetmen Andrey Zvyagintsev’den bahsediyorum. Altın Aslan’ın yanı sıra Cannes gibi festivallerde ödüller kazanan ve Tarkovski’ye benzetilen usta yönetmen, TRT’nin prestijli sinema organizasyonu 12 Punto’da jürilik yapmak için İstanbul’a geldi. Biz de Zvyagintsev’le temmuz sıcağında Boğaziçi’nde buluştuk, sinemayı ve onun sanatına tesir eden şeyleri konuştuk...  

▪️Zorlu Sovyet döneminde doğup büyümüşsünüz. Vaktiyle garsonluk da yapmışsınız. Sizi sinemaya çeken şey zorlu bir hayat mıydı?

Aç kaldığım zamanlar olmuştu. O günlerde garsonluk yapan arkadaşlarımın yanında çalışmaya başladım. Zaten ilk günkü mesaimin sonunda restoranın sahibesi “O burada çalışamaz, aşırı derecede bağımsız ruhlu” dedi. Bu ilk ve son oldu. Tiyatroda çalışmaya başladığımda ise Sovyetler dağılmış, Rusya bambaşka bir ülke olmuştu. Filmlerimi zorluklardan ötürü değil, yapmak istediğim için yaptım. Beni hiçbir şey etkilemedi. 


Dünyaca tanınmış Rus yönetmen Andrey Zvyagintsev: Hollywood’la yarışamayız, kendimiz olmalıyız - 1. Resim

SİZE VERİLEN KABİLİYETİ ARAMANIZ LAZIM

▪️Peki, “Yönetmen olarak doğdum” der misiniz? 

Kimse yönetmen doğamaz; erkek ya da kız olarak doğar! Yaratıcı, insanlara bazı kabiliyetler verir. Ancak bu kabiliyeti arayıp bulmanız lazım. Olur da bulunduğunuz yer kabiliyetlerinizi büyütmenize imkân tanıyorsa çok şanslısınız demektir. 

▪️Yönetmenlikte üslup sahibi olabilmek önemli. Bir sinemacı ne zaman kendi üslubunu buluyor?

Bu, gerçekten zor bir soru. Bana göre sinemaya başlayan herkes bir yönetmene âşık oluyor. Önce o kişinin tarzını taklit etmekle işe başlıyor. Sinema yaptıkça bir yerden sonra mesleği kendi ellerinde hissediyor. İşte o zaman örnek aldığı yönetmenden ayrılıyor ve onun etkisinden kurtularak özgürleşiyor. Doğru anda o Ay, Dünya’dan ayrılmalı; artık uydu olmamalı! Düşünsenize, kâinatta mevcut olan gezegenler kanunu bozarsa her şey dağılır. Ancak sanatta tam tersi; bu ayrılıktan yeni bir “yıldız” doğar! 

▪️Sizin ilk başta âşık olduğunuz yönetmen Tarkovski miydi?

Gerçekten Tarkovski’ye derin bir saygım var. Ancak benim için başka “gezegenler” de mevcuttu. 

▪️Günümüzde Andrey Tarkovski’yle birlikte çok anılıyor, ona benzetiliyorsunuz. Bunu çok fazla duymak sizi rahatsız ediyor mu?

İsimlerimiz aynı ve ikimiz de Rus yönetmeniz. İkimizin de ilk filmi Venedik’te Altın Aslan ödülünü kazandı. Gerçekten çok fazla paralel şey var. Hâliyle bütün bu benzerlikler insanları kıyas yapmaya itiyor. Bu rahatsız edici değil, benim için övünülecek bir şey! Ancak size bağımsız bakıldığı zaman çok daha iyi hissediyorsunuz. 

NURİ BİLGE CEYLAN MÜKEMMELİYETÇİ BİRİ

▪️Öte yandan Türkiye’de yönetmen Nuri Bilge Ceylan’a benzetiliyorsunuz. Türk sineması ve Ceylan hakkında fikirleriniz neler?

Türk sineması hakkında geniş bir fikre sahip değilim. Sadece Nuri Bilge Ceylan ve Fatih Akın’ın filmlerini seyrettim. Ceylan, usta bir isim. Görsellik konusunda mükemmeliyetçi biri, estetik olmayan bir kare çekmiyor. 

▪️Eserlerinizde umutsuzluk ve melankoli hisleri çok öne çıkıyor. Bu negatif duyguların kaynağı ne? 

Ekranda her şey olabilir. Önemli olan hayatın pozitif olması. Seyirci salona girip ışıklar kapandığında bir rüya görmeye başlar. Bu rüyayı sevmeyebilir ya da çekici bulabilir. Bu rüya size her türlü etkiyi yapabilir. Önemli olan bir alış veriş enerjisini çalıştırıyor olması. 

TARANTİNO'YU TAKLİT EDİYORSAN APTALSIN!

▪️Türkiye, İran ve ülkeniz olan Rusya’da, hikâye ve üslubuyla Batı’dan ayrışan filmlere imza atılıyor. Peki, bu ülkelerin sinemaları gerçekten Hollywood’a alternatif olabildi mi?

Hollywood’la yarışmaya gerek yok. Bunun ne anlamı var ki? Zaten onlarla yarışmazsınız. 100 milyon dolarlık, 300 milyon dolarlık yüksek bütçeli işler yapıyorlar. Meselemiz sanat yapmak, Hollywood’a alternatif üretmek değil. Fakat kendinize ait bir şey yapmanız gerekiyor. Tarantino gibi bir film çekmek istiyorsanız, demek ki aptalsınız. Zaten Tarantino kendine ait olan şeyleri yaparak “Tarantino” oldu! 

FESTİVAL İÇİN FİLM YAPMAK SANATA KARŞI SORUMSUZLUK

Andrey Zvyagintsev’e ödül aldığı film festivallerinin kendisine bir “yük” oluşturup oluşturmadığını sorduğumda, festivalleri eserlerinin sıçramasını sağlayan bir araç olarak gördüğünü söylüyor. Sanatçının estetik işler yapmaya odaklanması gerektiğini vurgulayan Rus yönetmen, sözlerine şöyle devam ediyor: Festival jürilerinin ya da seyredenlerin gözüne girmeye çalışırsanız bu sanata karşı sorumsuzluk demektir. Sorumlu bir sanatçı filmini maksimum derecede iyi yapmaya çalışır. 

Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...