Darbe yaraları... | Sinemada bu hafta

Düzenleyen: / Kaynak: HABER MERKEZİ
- Güncelleme:
Darbe yaraları... | Sinemada bu hafta

Kültür - Sanat Haberleri  / HABER MERKEZİ

Manuela Martelli’nin ilk filmi olan ‘1976’, Pinochet diktatörlüğünde yaralı bir isyancıya yardım etmeye çalışan üst tabakadan bir kadının yaşadıklarını işliyor. Görsel metaforlarla dolu filmin alt metinleri ise karışık...

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Güney Amerika ülkeleri ihtilallerin eksik olmadığı, “Darbe yapacaklar sıraya girsin!” esprisinin yapıldığı bir coğrafya. O darbelerin sinemaya en çok taşınanı ise Augusto Pinochet’nin 1973’te Şili’de sosyalistlere karşı yaptığı… 17 sene ülkesini demir yumrukla idare eden, bugün ise farklı kesimlerce, farklı şekilde tartışılan Pinochet devrinin sinemaya taşınmasının insani ve biraz da “politik” tarafları bulunuyor.

Meşhur diktatör, en son Pablo Larraín’in “El Conde” adlı filminde bir vampir olarak karşımıza çıkmıştı. Bu hafta gösterime giren “1976” adlı eserde ise sureti yok ama meydana getirdiği korku, filmin her yerine sirayet etmiş hâlde…

Yönetmenliğini oyunculuktan yeni gelen Manuela Martelli’nin yaptığı bu politik gerilim, yaralı bir isyancıya yardım etmeye çalışan üst tabakadan dindar bir kadının yaşadıklarını merkeze koyuyor. Eserde, Aline Kuppenheim, Nicolás Sepúlveda, Hugo Medina, Alejandro Goic ve Carmen Gloria Martínez gibi isimler rol alıyor.

HER YERE YAYILAN BOYA

Film bir hırdavat dükkânından açılıyor. Bir doktor eşi olan Carmen adlı kadın, yazlık evlerinin bakımını yaptırmak üzere taşraya gelmiş, tadilat için istediği pembe boyanın tonunu ayarlamaya çalışıyor. Derken sokakta biri tutuklanıyor. Fren sesleri, gürültüler, kapanan kapılar… Ancak hayat, sıradan akışında devam ediyor. Sonra güçlü bir metafor olarak o boya her tarafa yayılıyor… Evvelden bir yardım kuruluşunda çalıştığını öğrendiğimiz Carmen, “Ben doktor değilim” dese de rahip dostu Sánchez’in ricasıyla ciddi yarası olan bir genci tedavi etmeye başlıyor. Fakat günler sonra gencin politik bir suçlu olduğunu öğreniyor. Bu defa da onu, devrimci arkadaşlarıyla buluşturup hapisten kurtarmak gibi tehlikeli bir oyuna girişiyor...

MERHAMET RESMİ

Eserde, Şili’de yaşanan ihtilal günlerine, bir kadının aşırı merhamet duyguları üzerinden bakılıyor. Kötü hadiseler doğrudan gösterilmiyor, basit bir hikâye anlatılıyor. Buna rağmen Pinochet devrinin korku atmosferi filmde başarıyla resmediliyor. Bunda sık kullanılan çeşitli görsel metaforların da payı büyük. Eserde dikkate şayan sosyolojik yansımalar seyrediyoruz; mesela birçok insan ortadan kaldırılırken herkesin normalmiş gibi yaşaması etkili sahnelere dönüşüyor.

İLERİ GERİ MUHABBETLER

Ancak, flu çizgilerle çizilen bu “tablonun” çiğ tarafları da var. Mesela Carmen üzerinden yapılan karakter çalışması yerini gerilime bırakırken sathi yanlar oluşuyor, didaktik sahneler de tat kaçırıyor. Bu minvalden bakınca Carmen karakteri oldukça enteresan; dindar bir kadın portresi çiziliyor ama eserin modernist alt metinleri onu sesiyle seyirciye ulaşıyor. Aşina olduğumuz didaktik “ilerici gerici” muhabbetleri, bu karakter üzerinden yapılıyor! Sosyalist devrimciler ise seyircinin empati kuracağı karakterle görünür oluyorlar.

Filmin oyunculukları ise ortalamanın üzerinde. Hassaten Carmen rolüyle karşımıza çıkan Aline Kuppenheim’ın aktrisliği, akıllarda yer edecek cinsten. Devir tasvirleri de filmin bütçesine kıyasla başarılı…

Hâsılı “1976” negatif alt metinleri olan ama derdini anlatan, sıra dışı bir politik gerilim… 

ANADOLU'DAN SICAK BİR MASAL

Türk sinemasındaki edebiyat adaptasyonlarına bir yenisi ilave oldu… Yönetmen Ahmet Sönmez, yazar Mustafa Kutlu’nun “Yıldız Tozu” adlı çocuklara yönelik eserini, aynı isimle sinemaya taşıdı. İki erkek kardeşin çekişmesini merkeze alan filmde bir merhamet hikâyesi anlatılıyor. Filmin oyuncu kadrosunda ise Süleyman Biçen, Berat Çağan, Toprak Can Adıgüzel, Serdar Özer, Devrim Açelya Yılhan, Türkü Turan, Birgül Ulusoy, Egemen Duman, Ahmet Yılmaz ve Mihrimah Cankur yer alıyor. 

Darbe yaraları... | Sinemada bu hafta

BİR AİLE FİLMİ

1980’li yılların Anadolu’sunda geçen hikâyede, Mustafa’ya Almanya’da çalışan dayısı bisiklet getiriyor. Ancak küçük kardeşi Kenan, hediyeyi paylaşmak istiyor ve bir çekişme başlıyor...

Bir aile filmi olan “Yıldız Tozu”nda son yıllarda sinemacıların hep karanlık şekilde tasvir ettiği Anadolu’dan renkli ve masalsı bir hikâye çıkarılıyor. Anadolu taşrasının tabiatından beslenen görüntüler filmin masalsılığını besliyor. Sade bir anlatımın olduğu eser, son kısmında hareketlenip çarpıcı şekilde nihayet buluyor.

Ancak “Yıldız Tozu”nda bazı eksiklikler de var. Yan hikâye olarak işlenen “gönül macerası” filmin odağını dağıtıyor. Bazı sekanslar da gereksiz şekilde uzayarak, seyirciyi imtihana sokuyor.

Bütün bunlara rağmen, yerli sinemaya yeni bir tat katan eser, vadettiği gibi küçük seyircilerini eğlendirirken yetişkinleri ise mazilerine doğru tatlı bir yolculuğa çıkarıyor. 

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ

> “Expend4bles”
> “Büyük Felaket: Asit Yağmuru”
> “Huzurum Kalmadı”
> “Ölümcül Dalış”
> “Duet”
> “Yasa Dışı”

EN ÇOK SEYREDİLENLER

> “M. Uğur Böceği ile Kara Kedi” 46 bin 864
> “Dehşetin Yüzü 2” 28 bin 937
> “Harry Potter ve Azkaban Tutsağı” 19 bin 114
> “Harry Potter ve Sırlar Odası” 14 bin 111
> “Doru Macera Adası” 13 bin 672

Düzenleyen:  - Kültür - Sanat
Kaynak: HABER MERKEZİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...