Sinemada bu hafta | 12 Nisan

Sinemada bu hafta | 12 Nisan

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Yönetmen Sean Anders ile oyuncu Mark Wahlberg’i yeniden bir araya getiren ‘Şipşak Aile’, koruyucu ebeveyn olan bir çiftin yaşadıklarını merkezine alıyor. Melodram ve komedinin birbirine karıştığı eserin vaaz veren bir anlatımı var.

MURAT ÖZTEKİN

KOLAY MI SANDIN AİLE OLMAYI!
Amerikalı yönetmen ve senarist Sean Anders, katkıda bulunduğu filmlerle Hollywood’un sulu komedi tarzının lokomotifi gibi. ‘Babalar Savaşıyor’, ‘Bu Nasıl Aile!’ ve ‘Babasının Oğlu’ gibi filmler bunların başında geliyor. Anders, bazen gişede başarılı eserlere imza atsa da zaman zaman ‘Kötü film nasıl olur göstereyim’ diyor!
Şimdi de kendi yaşadığı bir evlat edinme macerasından ilham aldığı iddiasıyla ‘Şipşak Aile’yi seyirci karşısına çıkarıyor. Eser, evli bir çiftin, herhangi bir sağlık problemleri olmamasına rağmen sosyal hizmet kurumlarından evlat edinip koruyucu aile olma macerasını işliyor. Yönetmenin sık sık çalıştığı Mark Wahlberg’in yanı sıra Rose Byrne, Isabela Moner ve Gustavo Quiroz gibi oyuncular da eserde rol alıyor.

Sinemada bu hafta | 12 Nisan
Emlakçılık yapan Pete ve Ellie, kariyer hedefleri uğruna hayatı ıskalamış bir çifttir. Yaşları 40’a yaklaştığında bir çocuk dünyaya getirmek isterler. Ama evlatları büyüdüğünde yaşlı bir ebeveyn olmaktan da korkarlar. Bu yüzden rastladıkları koruyucu ailelikle alakalı bir internet portali akıllarını çeler. Derken evlatlık edinebilecekleri çocukları görmek için bu sosyal programa dâhil olurlar. Eğitimlerden sonra tertiplenen tanışma faaliyetinde göz göze geldikleri Latin kökenli Lizzy adlı 15 yaşındaki kız hoşlarına gider. Ama bir problem vardır: Lizzy’nin iki küçük kardeşi mevcuttur. Uyuşturucu müptelası bir anne tarafından terk edilen üç kardeş birlikte yaşamak durumundadır. Bu durumda hayır diyemeyen Pete ve Ellie, bir anda kendilerini üç çocuklu bir ebeveyn olarak bulur.

ANNE DÖNERSE…
Artık bir yandan ergenliğe çoktan adım atmış olan genç kızın problemleriyle uğraşırken diğer yandan ‘baş belası’ iki çocuğun yaramazlıklarına tahammül etmek durumundadırlar. Bu çocuk edinme meselesi sandıkları kadar kolay olmazken uyuşturucu bağımlısı annenin tekrar ortaya çıkması her şeyi altüst eder…

Amerikan sitcom’u gibi
Yaşadığımız kültüre uzak olan bir hikâyeden yol alan ‘Şipşak Aile’, sıhhatli bir çiftin evlat edinmeye kalkması gibi ayakları yere basmayan bir temele sahip. Film, treni kaçırdıklarını düşünen bir çiftin, kendi kanından olmayan insanlarla, zorlu aile olma çabasını merkezine alıyor. Bunu yaparken de eğlenceli olduğu kadar duygusal da bir ton yakalamaya çalışıyor. Ama her ikisini de yeterince başardığını söylemek zor; melodram ve komedi birbirine karışarak dengesiz bir ton ortaya çıkıyor. 

Sinemada bu hafta | 12 Nisan

Filmin diğer rahatsız edici yanı da evlatlık alma hususunda vaaz verici bir tonu olması ve bunun için ajitasyondan çekinmemesi. Buna rağmen -Amerikan sitcom’larını hatırlatsa da- eserin sizi eğlendirmeyi başardığı anlar da oluyor. Filmde çok üst düzey oyunculuklara rastlamamakla beraber Mark Wahlberg ve Rose Byrne’ün uyumlu bir iş çıkardığına şahit oluyoruz. Özetle: Koruyucu ailelik için “sosyal sorumluluk” projesi mahiyetinde olan eser, beklenen tadı vermemekle birlikte belki “eğlencelik” olarak görülmeye değer.

AKIN, SINIRLARI ZORLARKEN...
Almanya’da yaşayan yönetmen Fatih Akın, sanatıyla olduğu kadar sert politik açıklamalarıyla da gündeme gelen bir isim. Yönetmen Akın, son filmi ‘Altın Eldiven’le o tonu sinemasına taşıyor. 1970’li yıllarda Almanya’da kadınları vahşice doğrayarak öldüren seri katil Fritz Honka’nın hayat hikâyesini ele alan film, seyirciyi çok rahatsız edecek şiddet sahneleriyle dolu. Filmde sapık karakteri Jonas Dassler canlandırıken ona Margarete Tiesel, Marc Hosemann ve Katja Studt refakat ediyor. Eserdeki hikâye şöyle: Altın Eldiven adlı mekânda seçtiği kurbanlarını çatı katındaki evine götürerek öldüren Honka, cesetleri evin kilerinde saklar. Honka, bir müddetliğine düzenli bir işe girip Altın Eldiven’den uzaklaşır fakat korkunç alışkanlıklarından kurtulması kolay değildir. İşlediği cinayetlerin kokusu da her yere yayılmıştır!

Sinemada bu hafta | 12 Nisan
Bütün gerçekliğiyle seri katilin hayatını gözler önüne seren eser, maalesef bunu aşırı rahatsız edici bir şekilde yapıyor. Yabancı eleştirmenlerin filmin için “ahlaki açıdan iflas etmiş” ve “lazımlık gibi...” yorumları da gayet yerinde duruyor.

'BEYAZ' BİR TAŞRA HİKAYESİ
Engelli yönetmen Mustafa Karadeniz,  ilk uzun metraj film tecrübesi olan ‘Çınar’da çocukluğundan ilhamla ortaya çıkardığı, dramatik bir taşra hikâyesi anlatıyor. Kars’ın Sarıkamış ilçesinde geçen filmde, engelli oğullarını tedavi ettirme umuduyla hayata tutunmaya çalışan bir aile merkeze alınıyor. ‘Çınar’ın oyuncu kadrosunda Sezgin Cengiz, Şilan Düzdaban, Yunus Emre Çelik ve Mert Aygün gibi isimler yer alıyor.

Filmdeki hikâye şöyle: Mustafa, yürüme engelli oğlu Rıza ve karısı Suna ile birlikte Sarıkamış’ın ırak köylerinden birinde yaşamaktadır. Bir devlet dairesinde çalışan Mustafa, müdüründen olmadık eziyetler görür ama evladının umutları için hepsine göğüs gerer. Eşi Suna da her gün oğlu Rıza’yı sırtında derse götürüp getirir. Aile, çocuklarını tedavi ettirmenin yollarını ararken Suna’nın geçirdiği kazanın ardından öğrendikleriyle iyice altüst olur.
Yönetmen Karadeniz’in tabiatın zorlu şartlarında çektiğini bildiğimiz film, tesirli bir hikâye anlatıyor. Pastoral tonların ustalıkla kullanıldığı filmde karın güzelliklerini yansıtan iyi bir görüntü idaresi var. Fakat son anına kadar içerisindeki komployu koruyan film, bununla birlikte aşırı duygusal bir havada ilerliyor. Yönetmeninin bizzat yaşadığı şeylere temas etmesi, bazı karakterlerin objektif şekillenmesine imkân tanımıyor.

İKİ ÂLEM ARASINDA KALAN ATEŞ
Mike Mignola‘nın hayal gücü sayesinde ortaya çıkan tanınmış çizgi roman karakteri ‘Hellboy’ yeni adaptasyonu ile beyazperdede. ‘The Descent’ ve ‘Doomsday’ gibi filmlerden tanıdığımız Neil Marshall’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin senaryosunu ise Mignola ile birlikte Andrew Cosby ve Christopher Golden kaleme aldı. Çizgi roman uyarlamasında cehennemden geldiği var sayılan çizgi roman karakterini David Harbour canlandırıyor.
Hellboy, bu yeni macerada gerçek dünya ile fantastik yaratıklarla dolu bir âlem arasında kalmıştır. Kahraman hangi dünyaya ait olduğunu anlamak için çabalarken intikam ateşiyle yanıp tutuşan ve insanlığa savaş açan bir büyücüye karşı mücadeleye girişir.

Sinemada bu hafta | 12 Nisan

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
¥ ‘Kapı’
¥ ‘Kardeşler’
¥ ‘Büyük Macera’
¥ gar: Cin Vadisi’
¥ ‘After’

EN ÇOK SEYREDİLENLER
¥ ‘Shazam! 6 Güç’ 109 bin 562
¥ ‘Hababam Sınıfı Yeniden’ 70 bin 272
¥ ‘Hayvan Mezarlığı’ 60 bin 768
¥ ‘Dumbo’ 45 bin 523
¥ ‘Türk İşi Dondurma’ 34 bin 657

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...