Afrika’nın Ümran ablası... Sağlık turizmcisinin yeni hedefi Nijerya

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Afrika’nın Ümran ablası... Sağlık turizmcisinin yeni hedefi Nijerya
Sağlık Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Sağlık yatırımı yapacak iş adamları adına kıtanın imkânlarını araştırmak için gittiği Afrika’ya âşık olan Uluslararası Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Süreyya Ümran Alınak’la Afrika’nın “diğer yüzünü” konuştuk. Afrika’da “Kraliçe” ünvanını taşıyan Alınak, Afrika’nın sadece sefaletten ibaret olmadığını söyledi.

ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın geçtiğimiz ay, İslam İş Birliği Teşkilatı Üyesi Afrika Ülkelerinin Kanserle Mücadele Farkındalığının Artırılması ve Destek Programı’na katılmak için gittiği Afrika ülkesi Nijerya, sağlık turizmi yapmak isteyen ülkelerin parlayan yıldızı konumunda. Hindistan ve Dubai’nin ana oyuncu olduğu 34 milyar dolarlık pazarda, Türkiye de yerini almak üzere var gücüyle çalışıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ekim 2021’de gerçekleştirdiği Nijerya ziyareti sonrasında iki ülke arasında ivme kazanan Türkiye ve Nijerya ilişkilerinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Erdoğan’ın ziyaretinden sonra Ankara Ticaret Odasının öncülüğünde Türkiye’den beş büyük üniversite, Türkiye Organ Nakli Vakfı ve Sağlık Diplomasisi Derneği bir araya gelerek “Health Ankara” projesini oluşturdu.

Afrika’nın Ümran ablası... Sağlık turizmcisinin yeni hedefi Nijerya - 1. Resim

Türkiye, “Health Ankara” projesi dâhilinde başta Nijerya olmak üzere, Sahra Altı Afrika ülkelerine sağlık çıkarması yapılıyor. Geçtiğimiz günlerde Nijerya’nın başkenti Abuja’ya giden doktorlardan ve turizmcilerden oluşan 25 kişilik bir ekip. Nijerya hükûmetinin Ulusal Master Planlı Organ Nakli Programı’nı başlattı.

Afrika’nın sağlık potansiyelini, Afrika kültürüne ait bilinmeyenlerini “Afrika’nın Kraliçesi” ünvanını taşıyan Uluslararası Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Süreyya Ümran Alınak’tan öğrendik…

Konya doğumlu olan Ümran Hanım tam bir Afrika âşığı… 1994 yılında Konya’dan Antalya’ya taşınan Ümran Hanım, burada turizm sektörüne atılmış. 2008 yılında Ankara’ya yerleşerek şirketiyle kamu kurumlarının uluslararası toplantılarını yapmaya başlayan Alınak, daha çok Rusya ve Azerbaycan’la çalışmış. 2018 yılında bulunduğu sektörden çıkıp tamamen Afrika’ya yönelen Alınak, şu anda Türk iş adamlarının Afrika ülkelerinde önünü açabilecek projeler geliştiriyor.

AFRİKA’DA BÜYÜK BİR SAĞLIK TURİZMİ POTANSİYELİ VAR

İlk olarak 10 yıl önce bir haftalığına gittiği Nijerya’da 85 gün kalan Ümran Hanım’a “Neden Afrika?” diye sorduğumda aldığım cevap oldukça ilginçti:

Afrika’yı gezmeye başlayınca aslında çok büyük bir potansiyel barındırdığını, pazara Çin ve Hindistan’ın nasıl hâkim olduğunu, burada Fransa ve İngiliz’den başka hiçbir sömürge hikâyesi olmayan büyük ticaretler yapan iki dünya devini gördüm. Ve biz Türkiye olarak zamanında bu pazarda bulunmazsak büyük fırsatları kaçıracağımızı gördüm. Afrika’ya inme sebebim bu…

Afrika’nın Ümran ablası... Sağlık turizmcisinin yeni hedefi Nijerya - 2. Resim
Nijerya’nın Sağlık ve Sosyal Refah Koordinatör Bakanı Prof. Dr. Muhammed Ali Pate ve Nijerya Sağlık ve Sosyal Refah Devlet Bakanı Dr. Tunji Alausa Türk yetkililerle.

25 YIL GERİDEN GELİYORLAR

2014 yılından bu yana Uluslararası Sağlık Turizmi Derneğinin başkanlığını yürüten Süreyya Ümran Alınak “Hepsi değil ama 54 Afrika ülkesinin 45’nin sağlık kapasitesi çok düşük. Başta onkoloji olmak üzere, komplike cerrahi operasyonlar, beyin ameliyatları, organ nakli, ortopedi, protez gibi tedaviler yapılamıyor. Bu ülkelerde Türkiye’de yapılan tıbbi işlemlerin sadece yüzde 20’si yapılabiliyor. Yeni yeni gelişmeler var ama yeterli değil. Bizim 25 yıl gerimizden geliyorlar sağlık alanında. Sadece Nijerya geçtiğimiz yıl yurt dışında yaptırdığı tedavilere 13 milyar dolar ödemiş. Komşu ülkeleri ile bu 34 milyar dolarlık bir bütçe yapıyor. Bütün Afrika iki milyar insandan oluşuyor. Bizim hedefimizde 500 milyon kişi var” dedi.

HİNDİSTAN VE DUBAİ ÇOK ETKİLİ

Afrika pazarında sağlık alanında Hindistan ve Dubai’nin çok etkili olduğunu, son dönemde Mısır’ın da oyuna girdiğini belirten Alınak “Rakiplerimiz önce Afrika ülkelerinde laboratuvar test merkezlerini, görüntüleme merkezlerini açıyorlar. Bunlar tam teşekküllü hastaneler değil. Doktorlar orada tedavi edemediği hastayı kendi ülkesine gönderiyor. Mısır da şimdi aynı şekilde ön tanı klinikleri açıyor. Bizim hâlihazırdaki yöntemimiz ise yanlış?

Afrika’nın Ümran ablası... Sağlık turizmcisinin yeni hedefi Nijerya - 3. Resim

Dönem dönem pazara farklı şekillerde gidiyoruz. Konuşuyoruz kartlarımızı dağıtıyoruz, dönüyoruz ve unutuluyoruz. Yerelde sürekli 7 /24 erişilebilir bir sistemimiz yok. Biz şimdi bunu aşmaya çalışıyoruz. Sahra Altı’nda yokuz. Bizim orada yerelleşmemiz gerekiyor. Afrikalı hasta geldiğinde ‘evet burada bir Türk teşhis kliniği var, Türk doktorları var, Türk hastanesi var. Türkiye’ye gidelim bir şey olursa tekrar dönebiliriz duygusunu oluşturmamız lazım” diye anlattı.

GELİŞMİŞ TÜRK SAĞLIK SİSTEMİNİ AFRİKA’YA GÖTÜRECEĞİZ

Geçtiğimiz hafta Health Ankara Projesi doğrultusunda Nijerya’ya yapılan ziyarette hem yoğun bakım eğitimleri verildiğini hem de Nijerya karaciğer, böbrek ve kornea nakil programlarının ulusal düzeyde master planının açılması için protokol imzalandığını anlatan Süreyya Ümran Alınak “Bunun sonucunda oraya gidip eğitim verilecek oradan hasta gelecek. Eğitimlerimizi üç ayda bir farklı konularda farklı eyaletlerde tekrarlayacağız. Bu programla doktor eğitiminin dışında, Türkiye’nin çok gelişmiş sağlık ve hastane yönetim sistemini Nijerya’ya götürerek sağlığın geliştirilmesine katkı vereceğiz. Ayrıca Borno eyaletine, medical teaching hospital’ların komple kapasitesini geliştirip, yeniden hastaneleri inşa edip Türk sağlık sistemini entegre edeceğiz. Nijer eyaletinde başka bir hastane inşaatına başlayacağız. Bunlar olana kadar da şu anda mevcutta toplanan ve kendilerine nadir hastalıklara sahip yapamadıkları ameliyatları Türkiye’ye getireceğiz. Bunu reklamla ya da gidip gelip yapmanız mümkün olmaz. Çünkü direkt olarak unutuluyorsunuz” dedi.

Afrika’nın Ümran ablası... Sağlık turizmcisinin yeni hedefi Nijerya - 4. Resim

AFRİKA'NIN ÜMRAN ABLASI

On senede Nijerya halkı ile sıcak ilişkiler kuran Süreyya Ümran Alınak’ın bu ülkede bir “kraliçeliği” de var. Nijerya’daki Ogomi kabilesinin çok uluslu bir petrol şirketi ile 30 yıl süren ve uluslararası mahkemelere taşınan davasında ortaya çıkan sonuçların çözümlenmesi için kabileden davet alan Alınak, çözüm sürecine katkı vermiş. Bozulan tarım arazilerini ıslah edebilmesi amacıyla Türkiye’den Nijerya’ya özel gübreler gönderilmesini sağlamış. Alınak’ın kendilerine verdiği desteğe minnettarlığını göstermek isteyen Ogomi kabilesi de bütün yöneticilerinin oy birliği ile Süreyya Ümran Alınak’a “Quinn-(Kraliçe)” ünvanını vermiş.

TERÖR, ÇOCUKLARI DA VURUYOR

Ümran Alınak’ın özel önem verdiği konulardan biri de çocuklar. Nijerya’da farklı eyaletlerde çocuk esirgeme kurumlarında koruyucu ablalık yapmış. Şimdi de bu terörle mağduriyeti yaşamış çocuklar için bir proje üzerinde çalışıyor. Bu çocukların hem mental sağlıklarında sıkıntı olduğunu hem de birçoğunda uzuv kaybı bulunduğunu söyleyen Alınak “Uzuv kayıpları için Türkiye ‘de nasıl iş birliği yaparak eksikleri tamamlarız diye çalışıyoruz” dedi.

NİJERYA'DA 345 YEREL DİL KONUŞULUYOR

Tek bir Afrika kültüründen söz etmek mümkün değil. Her ülkenin, her ülkedeki her eyaletin, her kabilenin kültürü farklı. Afrika’da iş yapmak isteyen kişilerin her bölgeye ayrı uyumlanması gerekiyor. Bunun içinde orada uzun süre kalıp, kültürleri tanıması gerektiğini söyleyen Ümran Alınak “Nijerya’nın bile içinde 36 eyaletin, 36’sı farklı çalışıyor. Yerel dili öğrenmek zor. 345 yerel dil, 5 tane majör dil var. Hepsi zor geliyor çünkü telaffuz ederken yüz ifadeleriyle kelimeleri daha doğru anlatıyorlar. O yüzden mail’leşmeyi ya da telefonlaşmayı değil yüz yüze konuşmayı tercih ediyorlar” diyor.

BURADA TÜRKLERİ ÇOK SEVİYORLAR

Nijerya’da Türk büyükelçinin halkla yakın ilişkiler kurduğunu anlatan Süreyya Ümran Alınak “Türk halkı olarak Afrika’ya bakış açımızı değiştirmemiz lazım. Afrika ekranlarda gördüğümüz iki milyarlık bir nüfus, çoğu ülke fakir. Biz Türkiye olarak oraya gidip kurban kesiyor, su kuyusu açıyor ya da ramazanda iftar veriyoruz. Türkiye denince Afrikalının aklına büyük bir yardım kuruluşu ülke geliyor. Bu algıyı kırmak lazım. Orada ihracat yapan, yerinde üreten, yatırım yapan, kazandığının bir kısmını ülkeye bırakan bir Türkiye olduğumuz algısını oluşturmak gerekiyor” diye konuştu.

Alınak’tan Afrika kültürüne ait tespitler:

>> Aile fertleri dışında hiç kimse eve davete edilmez. Göze geleceklerine inanırlar.

>> Afrikalılar çok sakin insanlar. En kötü olay olduğunda bile sukûnetlerini korurlar ve ‘Bu gece bir geçsin yarın bakarız’ derler. Biz Türkler çok aceleciyiz, planladığımız işin hemen olmasını isteriz. Onlar sakince beklemeyi tercih edeler.

>> Ruhun yüze yansıdığına inanırlar o yüzden telefonla konuşurken bile görüntülü konuşmayı tercih edeler.

>> Nezaket onlar için çok önemli. Tanıdıkları ya da tanımadıkları herkese hâl hatır sorarlar. Sizden de onu beklerler. Bunu yapmayan kişiyle iletişim kurmazlar.

Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...