Bir yudum su içemiyordu… Tek lokma için direndi, sonunda teşhis kondu

Kaynak: İhlas Haber Ajansı
- Güncelleme:
Bir yudum su içemiyordu… Tek lokma için direndi, sonunda teşhis kondu
Trabzon, Ankara, Erzurum, İzmir, Haber
Sağlık Haberleri  / İhlas Haber Ajansı

Trabzon’da yaşayan 28 yaşındaki Şeydanur Yüce, yaklaşık bir yıl önce yemek yiyememe şikayetiyle doktora başvurdu. Yemek borusundaki daralma nedeniyle zamanla su dahi içemez hale gelen Yüce, Trabzon, Ankara ve Erzurum’daki tedavi girişimlerinden sonuç alamayınca çareyi İzmir’e gitmekte buldu. Doç. Dr. Süleyman Günay’a ulaşan Yüce, uygulanan tedavi sayesinde bir yıl aradan sonra ilk kez rahatça lokma yutmanın mutluluğunu yaşadı.

Şeydanur Yüce, 1 yıl önce başlayan yemek borusundaki daralma nedeniyle ilk başlarda katı gıdaları ve zaman geçtikçe de sıvıları tüketmekte zorlandı. Günden güne kilo kaybeden ve güçsüz düşen Şeydanur Yüce’nin, tedavi olup eskisi gibi yemek yiyebilmek ve su içebilmek için gitmediği kapı kalmadı. 


TEDAVİ İÇİN ŞEHİR ŞEHİR GEZDİ

Önce yaşadığı şehir olan Trabzon’da, sonrasında Ankara ve Erzurum’da şifa arayan Şeydanur Yüce, İzmir’de Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Günay ile tanıştı. Günay’a kendisiyle ilgili tetkikleri gönderen ve bir çözüm bulup bulamayacaklarını soran Şeydanur Yüce, olumlu cevap alır almaz soluğu ailesiyle İzmir’de aldı. Doç. Dr. Süleyman Günay’ın uyguladığı işlem sonrası Şeydanur Yüce, ilk olarak patates püresi ve tavuk suyu çorbasının tadına yeniden vardı.


4 BİYOPSİ, 1 AMELİYAT, YİNE TANI YOK

Geçtiğimiz yıl yaz aylarında katı gıda tüketiminde zorluk çekmeye başladığını ve ilerleyen süreçlerde sıvıları bile tüketemediğini aktaran Şeydanur Yüce, başına gelen hastalığın ne olduğunu öğrenmek için gittiği bir hastanede kendisine kanser olduğunu söylediklerini aktardı. Şeydanur Yüce, "İlk önce Trabzon’da bir hastaneye gittim. Orada işlemler yapıldı, biyopsi alındı ama tanı gelmedi. Şikayetlerim başladığı dönemde 57 kiloydum. Hastalık ilerledikçe 48 kiloya kadar düştüm. Sonraki süreçte Ankara ve Erzurum’da da doktorlara göründüm. Her gittiğim hastanede kanserden şüphelenip biyopsi yapıp bir çözüm sunmadan gönderiyorlardı. 4 kez endoskopi ile biyopsi oldum. Bir kere de ameliyatla biyopsi alındı ama hiçbirinde tanı gelmedi. Tanı gelmediği için herhangi bir müdahale de yapılmadı. Gitmediğimiz doktor hastane kalmadı. En son Süleyman Günay’a ulaştık. Kendisi endoskopik bir işlemle yemek borusundaki darlığı açtı" ifadelerini kullandı.

Bir yudum su içemiyordu… Tek lokma için direndi, sonunda teşhis kondu - 1. Resim


İKİ AYDIR SADECE KEMİK SUYU İÇİYORDU

Evladını hayatta tutmak için elinden geleni yaptığını belirten Şeydanur Yüce’nin annesi Suna Yüce, "Tanesiz, su kıvamında bir şey içiyordu. İlikle kemiğe güvenerek onları kaynattım. Midesini tutsun diye nişasta pişiriyordum. Sadece kemik suyuyla son iki aydır onunla besleniyordu. Mamalar bile boğazından geçmiyordu. Resmen bir yıldır hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. Bir elimde blender, diğerinde süzgeçle kızıma yemek yedirmeye çalışıyordum. Tabi bu süreçte gitmediğimiz doktor da kalmadı. Ortada bir tanı yoktu, bize ‘Kızınız kanser olabilir’ diyorlardı. "Bunun tedavisi yok, kemoterapi ya da radyoterapi alabilir" diyorlardı. Çok zor bir süreçti bizim için" sözlerini kaydetti.

Son kez şanslarını İzmir’de denemek için geldiklerini dile getiren Suna Yüce, "Buraya da korka korka geldik. 3 saat süren ameliyat bize 3 gün gibi geldi. Yine biyopsi yapılacak ve çaresizce döneceğiz sandık. ‘Çok güvendiğimiz hastanelerde çare bulamadık, burada nasıl bulacağız’ diye de düşündük. Ama Süleyman Bey bize yeniden umut aşıladı" diye konuştu.


YEMEK BORUSUNDA İP GİBİ KALMIŞTI

Hastası Şeydanur Yüce’nin durumunu anlatan Doç. Dr. Süleyman Günay, "Şeydanur bize Trabzon’dan geldi. Ama bize gelene kadar Trabzon, Erzurum ve Ankara’da birçok hastaneye gitmiş. Bir sürü endoskopi yapılmış, iki kere PET-CT çekilmiş. Tümörlü doku olduğu düşünülmüş. Göğüsten VATS yapılmış. Ama herhangi bir sonuç çıkmadığı için tedavi de yapılamamış. Neden yemek yiyemediğine ilişkin bir sonuç ortaya konulamamış. Yemek borusunda ip kadar bir açıklık kalmıştı. Nadir olarak görülen demir eksikliği anemisine bağlı bir yapışıklık olabilir. Çocukluk çağında içtiği toksik bir maddenin yapmış olma ihtimali de var. Nedeni çok net olmasa da kanser olmadığını kesin olarak biliyoruz. Bu noktada artık hastalığın nedeninden çok tedavisi önemliydi. Hayata katılması, yemek yemesi, en basiti bir su içmesi bile çok zordu. Tedavi etmek ve hastayı rahatlatmak önemliydi. Birkaç kere buji yani genişletme ameliyatı yapılmış ama onlar da pek etkili olmamıştı. Sonuçta bana ulaştı. Ben de muayene olması gerektiğini söyledim. Darlığın olduğu kısımda yemek borusu kaslarını keserek orayı genişlettik. Bir nevi açık miyotomi yaparak yemek borusunu açtık. Ameliyattan iki gün sonra ilk kez tavuk çorbası ve patates püresi yedi" açıklamasını yaptı. 

Doç. Dr. Süleyman Günay, bu tarz bir vakaya daha önce de rastladığını söyleyerek, "Ben daha önce bir kere karşılaştım böyle bir vakayla ama yaşadığı sorun yemek borusunun daha alt tarafındaydı. Şeydanur, benim için daha zor bir vaka oldu" dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...