Ayasofyâ aşığı Ukraynalı ressam: 'Mülteci sanatçı' Alexis Gritchenko'nun hikayesi

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Ayasofyâ aşığı Ukraynalı ressam: 'Mülteci sanatçı' Alexis Gritchenko'nun hikayesi

Türkiye Cumartesi Haberleri

Ressam Gritchenko, Bolşeviklerin ülkesine hâkim olmaya başladığı yıllarda –şimdiki binlerce Ukraynalı soydaşı gibi- Osmanlı İstanbul’una sığınmıştı. “Mülteci ressam” başta Ayasofya olmak üzere camilere hayran kalıp eserlerine yansıtmıştı...

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ

Vaktizamanında dünyanın sanat merkezi olan Osmanlı İstanbul’u, sayısız ressamı kendine çekti ve her biri kendi hissesine düşeni alarak memleketlerine döndü… Evet, kimileri Batı’da kurdukları hayalleri göremeyip sahte harem tasvirleri yaptı ama birçoğu payitahtın hakiki güzelliklerine âşık oldu… Tarih acılı bir tekerrür; onların arasında tıpkı bugün kuzeyde devam eden savaştan kaçan insanlar gibi “mülteci” olmuş Ukraynalı bir ressam da vardı. Ayasofya aşkıyla tanınan bu kişi Alexis Gritchenko’dan (1883-1977) başkası değildi...

Aslında Gritchenko Moskova’daki modern sanat ortamlarının meşhur simalarından biriydi. Yirminci asrın başında Çarlık Rusya’sında avangard ressamlarla birlikte sergilere katılır, sanat eleştirileri kaleme alır, dersler verirdi. Özellikle Bizans sanatına çok hâkimdi. Ama Rusya’daki 1917 Bolşevik İhtilali’nden sonra, baskı altında kaldı. Komünist idarenin kendilerine biat etmeyen sanatçıların üzerine karabulut gibi çöktüğü günlerde “Sanat propaganda vasıtası yapılıyor” deyip, bindiği bir gemiyle İstanbul’a kaçtı.

ŞEHRE ÂŞIK OLDU

Kasım 1919’da İstanbul’a ayak bastı ama İngiliz işgali altında olan şehir, kaotik günler geçirmekteydi. Tabii o kendi derdiyle meşguldü. Buna rağmen Osmanlı İstanbul’unun geleneksel dokusu kendisini fazlasıyla âdeta büyüledi. Mabetler, sokaklar, kayıkhaneler ve kahvehaneler... Adım adım dolaştığı Tarihî Yarımada’ya hayran kalan Gritchenko, eline aldığı defter ve kalemle İstanbul’da o zamanki gündelik hayatı, kendine has resim tarzıyla kayıt altına aldı ve notlar yazdı.

Sanatçı Gritchenko “Bu ülkede her şey ressamlar için... Burası Avrupa gibi değil. Her adımımı kendi irademe, arzuma, bazen tamamen sergilerime göre atabiliyorum. Ressamın yeri burası” diyordu.

Ayasofyâ aşığı Ukraynalı ressam: 'Mülteci sanatçı' Alexis Gritchenko'nun hikayesi

“NAMAZINI KILMADIN MI?”

En çok da Ayasofya’yı sevdi. Namaz kılan müminleri, ders veren hocaları ve dervişleri kendine has üslubuyla tasvir etti. “Namaz Kılan Hamal”, “Namaz Vakti” ve “Fesli Dört Adam” isimlerindeki meşhur eserleri de böyle ortaya çıktı. Gayrimüslim olmasına rağmen o kadar çok cami gezdi ki, o evde kalınca Rus arkadaşları “Bugün namazını kılmadın mı!” diye kendisiyle şakalaşırdı.

Ama mülteci ressam, beş parasız geldiği İstanbul’da çok zor duruma düştü. Hâliyle önceleri küçümsediği sulu boya ile resim yapmak mecburiyetine kaldı.

AHMET HAŞİM, DELİLİĞİNE HÜKMETMİŞTİ!

Fakat bir müddet sonra sanatıyla devrinin meşhur Türk ressamlarının alakasını celbetmeyi başarmıştı. İbrahim Çallı, Namık İsmail ve Feyhaman Duran gibi sanatçılarla yakın dostluklar kurdu. Hatta onları sanatıyla tesir altında bıraktı. Gritchenko, Fransız sanatının Türklere örnek olmayacağını onlara anlatıp mezar taşlarından ve minyatürlerden ilham almaları gerektiğini söyledi. İbrahim Çallı gibi isimler onun sözlerini dinledi. Kafa karışıklığı içinde olan Türk sanatçılara kendi değerlerini hatırlatan Ukraynalı bir ressam oldu. Türk edebiyatının meşhur yazarlarından Ahmet Haşim ise tanıştığı Gritchenko’nun önce deliliğine hükmetti sonra kendisiyle ahbap olup evine tablolarını astı.

Sıra dışı ressam, iki sene kaldığı İstanbul’dan arkeolog Thomas Whittemore’la tanıştıktan sonra ayrıldı. Şehri hiç unutamayan Gritchenko, yerleştiği Fransa’da İstanbul kültürüne dair sergiler açtı.

Bir de “Deux ans à Constantinople” (İstanbul’da İki Yıl) adıyla bir hatırat kaleme aldı; o günleri tarihe not düştü. Ressamın onlarca eseri, şimdi dünyadaki 20’den fazla müze, arşiv ve özel koleksiyonda yer alıyor… Kıymetleri de her geçen gün artıyor.

**

Ayasofyâ aşığı Ukraynalı ressam: 'Mülteci sanatçı' Alexis Gritchenko'nun hikayesi

MODACININ BAŞARI HİKAYESİ

İş adamı Mithat Samsama, 35 sene önce Güneydoğu’da çırak olarak girdiği tekstil ve hazır giyim sektöründe Milano’ya kadar uzanmayı başardı. Samsama, hayat hikâyesini ise “Hayalin Gerçeğe Yolculuğu” adlı kitabıyla okuyucularla buluşturuyor. İş adamı, kariyer kitaplarına merak duyanların rağbet göstereceği eserinde nasıl girişimci bir ruh edindiğini ve şirketini kurumsallaşmaya taşıyan safhayı ilham verici detaylarıyla anlatılıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...