Japon sanatından ilhamla iç yolculuk

Sanatçı Beste Alperat, Japon kâğıt katlama sanatı kirigamiden ilham alarak soyut heykeller meydana getiriyor. Eserlerinde iç dünyasında çıktığı yolculuğu yansıtan sanatçının son çalışmaları ise “Evren İçinde Evren” adlı sergi ile AKM’de görülebiliyor. 

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Sanatını altı sene evvel kirigami tekniğiyle birleştiren Alperat “Bir Japonya seyahatimde bu sanatla tanıştım. Hem derin felsefesi dikkatimi çekti hem de kırılgan görünümlü dizaynları, dış mekân heykellerine çok uygundu. Sonrasında bunları heykele yansıtmak için devamlı deneyler yaparak özel bir teknik ve malzeme geliştirdim. Kirigami zamanla benim dilim hâline geldi. Bu katlama tekniği ile kendimi daha iyi ifade edebildiğimi gördüm. Bunu kendi kültürümüze de uyarladım. Mesela birtakım otantik dizaynlar oluşturdum. Yaptığım işler her boyuttan görülebiliyor ve her biri ayrı hikâye taşıyor” diye konuşuyor.

SİMURG’UN SEYAHATİ

“Evren İçinde Evren” sergisinde Simurg gibi masalsı karakterlerle insanın iç yolculuğuna odaklandığını söyleyen Beste Alperat “Eser yapmak kolay ama bence heykel bir düşünce sanatı. Bu yüzden çok okuma yapıyorum. Buradaki eserlerin her biri ise diğerleriyle bağlantılı ve içsel yolculuğun önemini anlatıyor. Bu yolculuk, tasavvufta da var. Dervişin zorlu kapılardan geçip menzile varması ile Simurg’un Kafdağı’nın ardına ulaşması birbirine benziyor. Seyahatteki tek yoldaşımız da nefsimiz. Bu yüzden sanatçının nefsiyle yani egosuyla savaşması lazım!” ifadelerini kullanıyor.

On altı soyut heykelin görülebildiği sergide, sanatçının eserlerinden ilham alınarak yapılan resim çalışmaları da sanatseverlerle buluşuyor. “Evren İçinde Evren” 26 Mayıs’a kadar İstanbul AKM’de görülebiliyor.

AJANDA

>> Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi, bugün kapılarını açıyor. Bienalin ana mekânlarından Arsenale’de yer alan “Türkiye Pavyonu”nda, küratörler Sevince Bayrak ve Oral Göktaş’ın “Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi” adlı projesi sergilenecek.

>> Fişekhane’de yer alan Cocoon’da Contemporary Istanbul Vakfı’nın “Metabilgi: Algoritma’nın Ritmi” adlı teknoloji ve sanatı birleştiren grup sergisi, 2 Temmuz’a kadar ziyaret edilebiliyor.

>> Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu, yarın akşam AKM’de şeddiaraban makamına odaklanan bir konserle müzikseverlerin karşısına çıkıyor. Mehmet Güntekin idaresinde gerçekleşecek konserde, yerli musikinin neoklasik dönemine ait eserler icra edilecek.

>> Tabiat tutkunları ve karavan meraklılarının dün buluşmaya başladığı 3. İstanbul Karavan Festivali, bugün ve yarın da devam ediyor. Kilyos’ta düzenlenen festivalde; sörf, zipline, açık hava sineması, gökyüzü gözlemi ve permakültür atölyesi gibi faaliyetler yapılıyor.

KİTAP

> Sinemanın sessiz yılları

Daha önce Türk sinemasının Osmanlıdaki yolculuğunun izini süren Ali Özuyar, “Sessiz Dönem Türk Sinema Tarihi” eserinin ikinci cildinde hikâyeyi kaldığı yerden devam ettiriyor. Yapı Kredi Yayınlarından çıkan eserde; Türk sinemasının 1923-1931 yılları arasındaki durumu, dönemin siyasi, sosyal ve ekonomik şartları kontekstinde, detaylı bir şekilde anlatılıyor.

> Pamuk niçin çok karmaşık?

Yıldız Ecevit, Everest Yayınlarından yeni baskısı yayımlanan “Orhan Pamuk’u Okumak” adlı deneme eserinde, romanlarında okunması zor bir anlatım kullanıp kafa karıştırıcı biçim denemeleri yapan yazar Pamuk’un metinlerini inceliyor. Ecevit, başta çok karmaşık bir kurguya sahip olan “Yeni Hayat” olmak üzere Pamuk’un kitaplarını masaya yatırıyor.

> Hikâyecilere cep kılavuzu

Edebiyat eleştirmeni Necip Tosun’un kaleme aldığı “Öykü Terimleri Sözlüğü” teknikler, yönelimler, kavramlar ve teorilerden oluşan meseleleri tartışarak edebiyattaki hikâye türünün kullanışlı bir “cep kılavuzu” olmayı hedefliyor. Yazar Tosun, genç hikâye yazarlarının alakasını çekecek eserinde “Hikâye nasıl işler?”, “Öykülerin içine ne konur?” ve “Hangi hikâyeler kalıcı olur?” gibi soruların cevaplarını veriyor.