Dedesinden kalan konağı temizlerken buldu! İki bin yıllık el izleriyle yaşıyor

Kaynak: İhlas Haber Ajansı
- Güncelleme:
Dedesinden kalan konağı temizlerken buldu! İki bin yıllık el izleriyle yaşıyor
Tarih, Arkeoloji, Yer Altı Şehri, Melikgazi, Kayseri, Haber
Yaşam Haberleri  / İhlas Haber Ajansı

Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde Mustafa Halıcıoğlu, dedesinden kalan konağı temizlerken evinin altında bulunan yaklaşık iki bin yıllık yer altı şehrini ortaya çıkardı. Halıcıoğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada "İki bin yıl önceki kazma izi, el izi ne ise halen aynı şekilde duruyor. Bu tarihe sahip çıkılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Melikgazi ilçesine bağlı Ağırnas Mahallesinde Mimar Sinan'ın doğduğu eve komşu olan Halıcıoğlu Konağı; dededen toruna miras kaldı. Konağı alan ve temizliğini yapan Mustafa Halıcıoğlu; evin altında yer altı şehrinin olduğunu gördü. Yer altı şehrini temizleyerek bakımını yaptıran Halıcıoğlu, duvarlardaki parmak ve kazma izlerine dokunulmadığını belirterek ortaya çıkan tarihi gelecek nesillere aktarmak istediklerini söyledi.

Dedesinden kalan konağı temizlerken buldu! İki bin yıllık el izleriyle yaşıyor - 1. Resim

"İçinde bulunduğumuz mekan babama babasından, bize de babamızdan kaldı." diyen Mustafa Halıcıoğlu şunları söyledi:

"İKİ BİN YIL ÖNCEKİ EL İZİ HALEN DURUYOR"

"Buralar zaman içerisinde terk edildi, burada yaşayanlar köyün diğer taraflarına gitti. Babamın evine de 20 yıl kadar dokunmamıştık, orası da boş kalmıştı. Baba ocağı tütsün amacıyla gelerek buraları restore ettirdik. Bu mağaraların içi moloz doluydu, temizledik. Buraları gün yüzüne çıkardık, bir nevi tarih ortaya çıktı. Böyle olunca biz de mutlu olduk. İstiyorum ki burayı dünya görsün. Köyümüzün Mimar Sinan gibi çok büyük bir değeri var. Mimar Sinan buralarda gezmiştir, buralarda ayak izi vardır, çünkü evi 50 metre ileride. Onun için bu tarihe sahip çıkılması gerekiyor. Tabi her şeyi devletten beklememek gerekiyor. Herkes dedesinden kalan, babalarından kalan evlere köylümüz sahip çıksa, buraları turizme kazandırsa, gelecek nesillere bir şeyler kazandırsa. Buralarda sonradan vurulmuş bir kazma izi bulamazsınız. Sadece burada temizlik yaptık. İki bin yıl önceki kazma izi, el izi ne ise halen aynı şekilde duruyor. Günümüze ve bizden sonraki tarihe aktarmaya çalışıyoruz"


Dedesinden kalan konağı temizlerken buldu! İki bin yıllık el izleriyle yaşıyor - 2. Resim

"BÖYLE BİR TARİH YOK OLMAMALI"

Kendi imkanı el verdiğince tarihi ortaya çıkarmaya çalıştığını ancak şehir büyüklerinden de tarihin yok olmaması için destek beklediklerini belirten Halıcıoğlu "Buraların mağara olduğunu biliyorduk ama şartlar o zaman çok farklıydı, içine giremiyorduk. Fakat biz içindeki molozları çıkarınca tarih gün yüzüne çıktı. Tarihi öyle bulduk. Hocalarımızla oturduk, konuştuk, geldiler ve incelediler. Devlet büyüklerimiz geldi. Valimiz Gökmen Çiçek, büyük katkıda bulundu ve bulunmaya devam ediyor. Ama bir tek valimizle olmuyor, şehir büyüklerimizin bu konuya daha çok eğilmelerini istiyoruz. Böyle bir tarih yok olmamalı" ifadelerini kullandı.


Dedesinden kalan konağı temizlerken buldu! İki bin yıllık el izleriyle yaşıyor - 3. Resim

"İKİ BİN YILA TARİHLENDİRMEK MÜMKÜN"

Konuyla ilgili Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtım Vakfı (ÇEKÜL) Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy da dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Yer altı şehrini iki bin yıla tarihlendirmenin mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Osman Özsoy, şöyle konuştu:

"Buralarda, özellikle Ağırnas'ın bu eski bölgesinde, tüm şehri aşağıdan gezebiliriz. Arada mahremiyet ve güvenlikten dolayı kapatılan kısımlar mevcut. Bunları kaldırdığımız zaman bütün beldenin, şehrin kat kat birbirine bağlı olduğunu göreceğiz. Hiç güneş görmeden buradan camiye ulaşmanız veya Hanönü Meydanı'na çıkmanız ya da Koramaz Vadisi'ne inmeniz mümkün. Böyle bir özelliğimiz var. Kapadokya'nın dikey ve yatay yer altı şehirlerinin örneğine rastlıyoruz. Daha çok yatay yer altı şehirleri burada karşımıza çıkmakta. Kaya oyma dini yapıların ön plana çıktığını, insanların ailesine mahsus veya bulunduğu topluma uygun bir cemaatinin olduğunu, kendi evinin altında hatta aynı köyde yan yana, karşı karşıya kaya oyma dini yapıların olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla iki bin yıl gibi tarihlendirme söylenebilir"


 

Kaynak: İhlas Haber Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...