Esnafın yüzü gülecek... 400 yıllık han ayağa kalkıyor!
Uzun süredir atıl durumda olan ve depremlerle ciddi hasar gören tarihi Barutçu Hanı, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nin restorasyon çalışmalarıyla eski ihtişamına kavuşuyor. Turistik ziyaretlere katkı sunacak olan han sayesinde bölge esnafının da yüzü gülecek. Tarihi yapının restorasyon çalışmaları hakkında konuşan Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar tarih verdi.
Her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan Şanlıurfa, zengin tarihi mirası ve kültürel dokusuyla Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biri olmayı sürdürüyor.
Bu potansiyelin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması adına yoğun çaba gösteren Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, kentin tarihi yapılarına yönelik restorasyon çalışmalarını titizlikle sürdürüyor.
Bu kapsamda, Barutçu Hanı başta olmak üzere birçok önemli yapıda yürütülen hummalı çalışmalar, Şanlıurfa'nın turizm vizyonuna büyük katkı sunuyor.
Barutçu Hanı'ndaki restorasyon çalışmaları belediyenin talimatıyla hız kazandı.
Yapı içinde ekipler tarafından detaylı teknik analizler yapılırken, restorasyon hazırlıkları titizlikle sürdürülüyor. Tüm çalışmalar, hanın tarihi dokusuna zarar vermeden ve özgün mimarisi korunarak yürütülüyor.
Göbeklitepe, Balıklıgöl ve Halfeti gibi destinasyonlarla birlikte düşünüldüğünde, Barutçu Hanı'nın da bu kültürel zenginliğe katkı sunması hedefleniyor. Tarihi yapı dron ile havadan görüntülendi.
"ŞANLIURFA HER ADIMDA BİR ASIR, HER ASIRDA BİR SIR"
Tarihi hanı ziyaret eden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar şunları söyledi:
"Urfa'nın gizli kalmış tarihini tekrar yeniden canlandırmak için geldiğimiz günden beri bu konuda ciddi faaliyetler gösteriyoruz. Şu anda bu içinde bulunduğumuz bilinen adıyla Barutçu Hanı dönem dönem çeşitli adlar adı altında buraları isimlendirilmiş.
Osmanlı döneminde yapılmış ama yapılış tarihi tam olarak bilinmemekle beraber 19. Yüzyıl, 18 ve 17 diyenler var ama geçmişte meşhur Tasavvuf Sakıp Efendi'nin oğlu Halil Bey'in adıyla anılan Halil Bey Hanı diye bilinen sonrasında işte Musevi kökenli bir ailenin uhdesine geçtiği için Yahudi Hanı diye biliniyor.
En sonunda bilinen ismi ile günümüze kadar gelen Barutçu Hanı olarak dediğimiz ve Türkiye'deki nadir yapılardan biridir. 3 katlı olması hasebiyle, çok büyük önem arz eden bir han, restorasyonunu şu anda gerçekleştiriyoruz.
İnşallah en yakın zamanda öngördüğümüz süreçte Kasım ayının sonuna doğru daha da erken bitebilir ama inşallah en geç Kasım ayının sonunda buranın restorasyonu tamamlamış olur.
Yeni bir proje ile halkın istifadesine de inşallah sunacağız. Biz bu geçmiş tarihi tabii çok önemsiyoruz. Şimdi bununla ilgili ciddi bir projemiz var. Biliyorsunuz bu bölgede trafiğe kapatacağımız bir alan oluşacak.
Burada tarihi daha gözle görülür hale gelmesi, bu tip yapıların daha görünür kılınması açısından bu projeyi ayrıca önemsiyoruz. Projenin mihenk taşı orası olacak çünkü bu tip kapalı alanlarda ve bu kadar tarihin zengin olduğu bölgede kesinlikle trafiğin olmaması lazım. Dünyanın birçok yerinde bunun örnekleri var.
Aksi örnekler neredeyse yok diyebilirim. Biz de onların yaptığı gibi Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Öyle bir uygulama ile kendi ürettiğimiz sloganla ‘Şanlıurfa her adımda bir asır, her asırda bir sır' sloganımızla inşallah yola çıktık ve burada çok güzel projelerle halkın istifadesine sunacağımız çok güzel hizmetlerimiz olacak.
Tarihi kentler birliği ile görüşmelerimiz devam ediyor. İnşallah onların sağlayacağı finansmanla o konuda da mutabık kaldık, çok yakında hemen müzenin orada tarihi Roma hamamını inşallah canlandıracağız.
İşte buranın restorasyonundan bahsediyoruz onun haricinde işte trafiğe kapatacağımız alandan sonra da bu tip böyle atıl kalmış hanları tekrar halkın istifadesine sunmak için gayet özverili bir şekilde arkadaşlarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz"