FETÖ darbesinin emir komuta zinciri TSK’ya ne zaman girdi?

A -
A +
Bu soruya cevap vermeden FETÖ tehlikesi tam anlamıyla bertaraf edilemez. Hiç kimse teflon kılığına girmesin. 40 yıldan fazla zamandır ülkemizin kurumlarına ve özellikle de TSK’ya sızmaya başlayan bu illegal örgütle mücadeleye ilişkin zaafa düşüldüğü inkâr edilmeden ve geçmişe çizgi çekilerek bir ortak mücadele paydasında buluşulduğunda mücadele tam anlamıyla sonlandırılabilir. Şu hatırlatma çok önemli. FETÖ darbesinin emir komuta zinciri, yani generaller, komutanlar ve yüksek rütbeli subaylar AK Parti döneminde TSK’ya girmedi. Ne zaman girdi? Birkaç örnek verelim. Gidelim biraz gerilere. Yıl 1986.Kuleli Askerî Lisesi sınavlarına katılan 400 öğrencinin Türkçe soruların cevaplarını tam olarak verdikleri tespit ediliyor. Bu tespit üzerine öğrenciler okula davet edilip bunu nasıl yapabildikleri çapraz yöntemle sorgulanıyor. Tabii 15 yaşındaki çocuklar “Soruları bize abilerimiz verdi, biz ışık evlerinde yetiştik” diye sapır sapır dökülüyorlar. Bunun üzerine idari soruşturma açılıyor ve bu öğrencilerden bazıları okula kabul edilmiyor ama yaklaşık 350’den fazlası “Bunlar 15 yaşındaki çocuklar, biz hepsini eğitir forma ve norma sokarız” diye bir akıl tutulması örneği olarak, hile yapıldığı tespit edildiği hâlde okula kabul ediliyor. İşte bu “Forma ve norma sokulması” umut edilen öğrenciler 15 Temmuz darbe gecesiCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Yaveri Ali Yazıcı ve Cumhurbaşkanlığı Başyaveri Bekir Furkan Özdaban, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Muhafız Alay Komutanı ve diğer yaverler, Genelkurmay Başkanlarının, üst rütbeli komutanların yakın çalışma subayları olarak karşımıza çıktılar. Yıl 1987. Hava Kuvvetleri Komutanlığı makamı.
Astsubay Ramazan Bulut, yetkililere başvurarak “Ben Fetullah Gülen cemaatinin Hava Kuvvetleri İmamıyım. Size bir takım ifşaatlarda bulunacağım” diyor. Dinlenmeye alındığında da cemaatten ayrılmaya karar verdiğini, gittikleri yolun yanlış olduğunu ve Fetullah Gülen’in devleti ele geçirmek istediğini anlatıyor ve ardından Türk Silahlı Kuvvetleri içine bu cemaat tarafından sızdırılan tam 1.400 (Bin dört yüz) subay ve astsubayın adını veriyor.
Olay yargıya taşınmıyor ve idari soruşturma açılıyor. Bunun üzerine Fetullah Gülen iktidarda ve devletin içindeki çeşitli bağlantıları vasıtasıyla büyük bir lobi çalışmasına giriyor, Zaman gazetesi bu konu hakkında haberler yayınlıyor “Oruç tutan subaylar ordudan atılacak” başlıklarıyla.
Sonuçta 50-60 tanesi ordudan atılıyor ama kalan 1.350’ye yakın CEMAAT MENSUBU SUBAY ordu içinde yuvalanıp üremeye, türemeye devam ediyorlar. Darbe gecesi karşımıza çıkan generallerin tamamına yakını o dönemden atılmayan ve kalan subaylar. Onlar da karşımızda darbe girişiminin üst düzey komutan ve generaller olarak çıktılar. Darbe gecesi hakkında hâlâ ileri geri konuşup, mercimek beyinleriyle bir takım “şüpheleri” dillendirenler için şu örneği vermek yeterlidir sanırım: FETÖ’cüler tam 55 ilde darbe girişimini başlattılar. Tugay komutanlarının emrinde 43 TUGAY KATILDI darbeye. Şöyle düşünün, 43 tugayla Orta Avrupa’yı işgal edebilirsiniz. 17 hava ve deniz üssü komutanı ve 11 Kurmay başkanı ve yüksek sayıda özel harekât subayı katıldı. 15 Temmuz itibarıyla FETÖ’cü generallerin TSK’daki oranı yüzde 44’e ulaşmıştı. Eğer 6 yıl daha geçseydi tüm emir komuta zinciri onlara geçecek, FETÖ’cü olmayan hiçbir general kalmayacaktı Türk Silahlı Kuvvetlerinde. Yukarıda anlattıklarımı ve bu somut bilgileri FETÖ mağduru olarak 4,5 yıl cezaevinde tutulan Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok önceki gün Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi tarafından düzenlenen ve birlikte katıldığımız “15 Temmuz Hain Darbe Girişimi ve Arka Planı” başlıklı panelde verdi. FETÖ’nün TSK, yargı ve diğer devlet kurumlarında örgütlenmesini yalnızca AK Parti iktidarına endeksleyenler için bu veriler önemli. Ama AK Parti döneminde de yüksek miktarda FETÖ’cünün sınavlar yoluyla orduya sızdığını artık biliyoruz. Özellikle tespit edilen şu ki 2006-2015 yılları arasında her yıl 4 bin öğrenci alındığı dikkate alınırsa 10 yılda 40 bin öğrenci eder. Bu öğrencilerin yüzde 80’inin FETÖ’cü olduğuna artık kesin gözüyle bakılabilir. Dolayısıyla da tehlikenin hâlâ devam ettiği rahatlıkla söylenebilir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.