FETÖ’cü hâkim ve savcı mağdurları için yeniden yargılanma şart

A -
A +
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ mağduru olarak bilinen Metro Holding’in Kurucu Başkanı Galip Öztürk’ün yeniden yargılanması gerektiğine hükmetmişti. Aynı mağduriyette olup da yeniden yargılama hakkından yararlanan ikinci isim Balyoz Davası sanıklarından emekli Albay Ahmet Zeki Üçok oldu. Diğeri de Fenerbahçe Kulübü eski Başkanı Aziz Yıldırım. 
Bu kararlar FETÖ’cü oldukları ortaya çıkan hâkim ve savcılar tarafından yargılanarak mağdur edilen binlerce kişi için de umut oldu. 
Şimdiki adıyla HSK’nın “Fetullahçı Terör Örgütü” tespitini yaparken kullandığı şu ifade önemli:
“Suç faili veya masum olduğuna bakılmaksızın birçok kişiyi yargı eliyle mağdur eden…”
Bizim bildiğimiz ve tahmin ettiğimiz, FETÖ’nün ünlü kişilere ve iş adamlarına kumpas kurup şantaj yaptığı yolunda. Bildiğimiz anlı şanlı iş adamlarının ve şirket patronlarının 17-25 Aralık sürecinde ve sonrasındaki tuhaf davranışlarını başka nasıl izah edebiliriz? Ama az bilinen gerçek şu ki FETÖ Anadolu’nun en ücra köşelerinde dahi menfaatlerine dokunan, himmet isteğini reddeden, onlara muhalif olan herkesi düşman ve yok edilmesi gereken bir hedef olarak gördü ve bu bağlamda hukuku silah olarak kullandı. Silahı tutan tetikçiler de doğal olarak FETÖ’cü hâkim, savcı, emniyet müdürleri ve polislerdi.
Bu yargılamalar yapılırken hukuk tamamen hiçe sayıldı. Ceza yargılama hukukunun tüm kurum ve kuralları, yerleşik Yargıtay İçtihatları, gerek yargılama aşamasında ve gerekse hükümde, hiçbir şekilde dikkate alınmadı ve sanki “Düşman Ceza Hukuku” uygulandı. Kısaca FETÖ sindiremediği, susturamadığı binlerce kişiyi “hukuk silahı”nı kullanarak, üstelik bu silahı hukuksuz olarak kullanarak susturmaya, sindirmeye, korkutmaya çalıştı.
Şimdi bu davalara ait dosyaların yeniden görülmesi mağdurlar açısından şiddetle talep edilmekte ve bu hususta hiç de haksız sayılmazlar.
Sonuçta CMK 311. Maddede yapılacak bir düzenleme ile bu sorunun çözülebileceğini söylüyor FETÖ’cü hâkim ve savcı mağdurları.  
Devlet ve kurumlar tarafında ise bu davaların yeniden görülmesi durumunda yargının iş yükünün binlerce dosyayla birlikte inanılmaz ölçekte artacağı endişesi ağır basıyor. Aslında onların haklılık payı da şöyle var. Yapılan hesaplamalara göre eğer böyle bir  yasa çıkarılırsa hâkim başına 1000'i aşkın dosya düşüyor.
FETÖ’cü hâkim ve savcıların mağduru olanlar ise bu fikrin insani olmadığını, hukuksuzluğun devamını istemenin en az hukuksuzluk yapmak kadar acı verici olduğuna dikkat çekiyorlar. Zaten bir terör örgütün maşası oldukları ortaya çıkan bu adamların “Türk Milleti Adına” yargılama yaptıklarını söylemek de mümkün değil.
Bu konuda örnek teşkil edecek AİHM kararları da var.
İstedikleri tek şey şu:
Hâkimlerin ve savcıların iş yükünü çok artırmadan da olsa bir formül mutlaka bulunabilir.
 
FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI
FETÖ sloganı: “Kim yaptıysa Allah belasını versin!”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.