“Reis dönemi bitti, hoca dönemi başladı!” diyorlardı

A -
A +
Bazen gazeteci dostlarım beni güldürüyor. Önceki akşam CNNTürk’te gazetemiz yazarı ve arkadaşımız Süleyman Özışık’ın söyledikleri şaşkınlığa sebep oldu ilginç bir biçimde. Oysa Süleyman, başına gelenleri 2017 yılı Ocak ayında Habertürk televizyonunda anlatmıştı. Davutoğlu ekibinden bir sosyal medya sorumlusunun kendisini İstanbul Kısıklı’daki bir mekâna çağırarak “Artık Reis dönemi bitti, hoca dönemi başladı. AK Parti ve Cumhurbaşkanı’na yakın isimleri alaşağı edeceğiz, bizimle misin, değil misin?” diye sormuşlardı. Ben aradan beş gün kadar zaman geçtikten sonra bu sözlerin videosunu izleyince dehşete düştüm. Kimse ne yazıyor ve ne de üzerinde duruyordu bu anlatılanların. Süleyman’ı aradım, “Seni çağıran kimdi?” diye sordum. “Söyleyemem ama sadece Mustafa Varank ile Süleyman Soylu’ya söyledim” dedi. Peki, kastedilen ve alaşağı edilecek yazarlar kimdi? “Hilal Kaplan, Haşmet Babaoğlu, Ahmet Kekeç, Melih Altınok, Kurtuluş Tayiz ve akla gelebilecek diğer malum yazarlar, gazete yöneticileri.” Üstelik Davutoğlu’nun danışmanları Ali Sırakaya ile Osman Sert de bu görüşmesine telefonla iştirak etmişlerdi Süleyman’ın dediğine göre. Bu bilgileri alınca oturdum hemen yazdım yazıyı.(*) Yer yerinden oynadı ve Osman Sert ile Ali Sırakaya bir açıklama yayınlayarak anlatılanları yalanladılar ve hatta dava açacaklarını söylediler. Dediğim gibi Süleyman Özışık bunu yeniden, aradan üç yıl geçtikten sonra anlatınca pek çok kişi hayretler içinde kaldı. Yukarıda adı geçen yazar dostlarımızdan bazılarının çeşitli yazıları yayınlandı dün. Konunun yeterince ilgi çekmediğini belirtip meslektaşlarımızın sessizliğini sorgulayanlar oldu. Ancak dediğim gibi Süleyman bu sözleri bundan üç yıl önce söylediğinde yalnızca ben kaleme almış ve “Hocam bu ekibiniz neyin peşinde” diye başlıklı yazıyla olanları anlatmıştım. O zaman bu yazar dostlarımız dâhil herkes sessizdi. Yalnızlığa alışkın olduğum için aldırmadım. CHP, FETÖ’nün “Kontrollü darbe” yalanını devreye sokup, benim darbe girişiminden önce darbe hazırlığı yapıldığına dair yazılarımı sözde “delil” olarak kullanmaya kalktıkları zamanda olduğu gibi. O zaman pek çok yazar dostumdan bu kuyruklu CHP-FETÖ ortak yalanının Türkiye açısından ciddi bir sıkıntı olduğunu ifade ederek konuyu ele almalarını istemiştim. Bana “Hepimizin başına böyle şeyler geliyor” diyenler oldu. Sanki bu benim kişisel meselemmiş gibi. Hayal kırıklığına uğramıştım. İşte hep söylüyoruz, iktidara yakın medyada inanılmaz bir savrulmuşluk ve dağınıklık, muhalefet medyasında ise müthiş bir kenetlenme ve dayanışma var. Geçen akşam iş adamı Ethem Sancak karşısına dizilmiş Cumhuriyet’ten Aykut Küçükkaya ile Sözcü’den Deniz Zeyrek’i çok net açıklamalarla konuşamaz hâle getirdi. Daha sonra da Soner Yalçın’ın kendisini hakkında yaptığı haber adı altındaki itibar suikastlarına getirdi lafı. Bir olay için Soner Yalçın’a “Aşağılık adam” dedi. Devamında yine bir haberleri nedeniyle “Aşağılık yazılar yayınladılar” diye konuştu. Tam o sırada hem Deniz Zeyrek, hem de Aykut Küçükkaya’nın “Yok yok Ethem Bey, öyle söylemeyin, bu doğru değil” diye çırpınışlarını görmeliydiniz. Anlatmak istediğim bu. ..... (*) https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/595358.aspx   -FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI-İSKİ skandalından beter, Mansur Yavaş yavaş batıyor!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.